Türkiye'deDEVLET, kabuletsek de etmesek de hepiçeri odaklandı. Bırakındünyada neler olupbittiğini anlamayı bölgeyebile bakmadı. Kendiinsanı ile kendi aşiretleriile kendi işadamları ilekendi üniversiteleri ilekendi sol'cuları ile kendisağ'cıları ile kendi evlatlarıile didişti durdu. Birmodelimiz yoktu. EN iyisiyasetçimiz TAKTİKSİYASETLE gidiyordu. STRATEJİK düşünme kabiliyetimiz bulunmuyordu.
Durum böyle olunca karşımıza dikilenlerin ne yapmak istediğini anlamıyor, anlamayınca da sonuca gitmekte zorlanıyorduk.
Çok fazlasıyla KORKUMUZvardı. Kürt'ten, Arap'tan,Rus'tan, Acem'den, İngiliz'den,Amerikalı'dan, Alman'dankorkuyorduk. Oysa korkuya gerekyoktu. BİZ OLMADAN KİMSEBİR ADIM ATAMAZDI. Tekyapmamız gereken BÜYÜKSATRANCI iyi oynamaktı.
Bunun için de bilmek şarttı!
Dün ORLANDO saldırısını yazdım. Gelin bugün biraz daha içine girelim. Anlayalım!
Anlayalım ki yakında burada olması muhtemel durumlara karşı hazırlıklı olalım. ORLANDO'da bir gece kulübü yani eşcinsellerin gittiği PULSE CLUP basıldı. Saldırının büyüklüğünü ve şiddetini AMERİKAN MEDYASININ servis ettiği şekilde duyduk! O ilk sunulanı GERÇEK kabul ettik.
Medya bu işe yarardı zaten! 50 kişi ölmüş, 53 kişi de yaralanmıştı.
Saldırgan Ömer Metin isimli bir AFGAN'dı. Tabii inanırsanız!
Ama inanmak için CİDDİ (!)bir delil vardı! Ömer Metinsaldırıdan önce ACİL DURUMHATTI'nı arıyor ve "Ben birkatliam gerçekleştireceğim. IŞİD 'in komandosuyum. Tam bağlıyım. Gününüzügöreceksiniz..." diyordu!
En CİDDİ bulgu buydu! Şaka değil gerçek! DEVAM...
Peki Amerikan tarihinin en büyük saldırılarından birini gerçekleştiren Ömer Metin'in öldürdüğü 50 kişiden birinin bile fotoğrafını gören var mı?
Peki televizyonlarda baskın görüntülerini izleyen biri ya da birileri var mı? Çünkü yayınlanan görüntülerin PULSE CLUP olmadığı hemen ortaya çıktı!
Sorularımızı çoğaltalım...
53 kişi ORLANDO gibi bir yerde yaralanıyor ve hastaneye kaldırılıyorsa bu insanları neden göremedik? Hastaneye yakınları için koşan aileler nerede? YOK! Garip değil mi!
Aklı başındaki Amerikalılar'a göre olayda 11 kişi öldü!
Ancak ölenlerin 3'ünün daha önceki tarihlerde hayatını kaybettiği anlaşıldı. İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİ-MEDYA ortaklığıyla organize edilen SAHTE BAYRAK operasyonlarının bir yenisiyle karşı karşıyaydık! Amaç siyasi bir sonuç almaktı. Kullanılacak malzemeler bunun ne olduğunun işaretiydi! Öncelikli silah tutmayı bile bilmeyen bir MÜSLÜMAN TERÖRİST
(!) gerekliydi. Ardından öfkenin şiddetini abartacakları bir kitle! EŞCİNSELLER ! İkisi katliamda buluşturuldu. Olay "İSLAMTERÖRİSTTİR "e kilitlendi!
Tıpkı 11 Eylül, Boston saldırıları, Charlie Hebdo, San Bernardino, Brüksel gibi...
Bakın konuşulmuyor, ben de yazarken keyif almıyorum ama bu işleri organize eden AKIL tek bir şeye çok dikkat ediyor! HİÇ Şİİ TERÖRİSTKULLANILMIYOR! Bütünsaldırılara tek tek bakın! Yok.
Bulamazsınız...
IŞİD'i, bölgeyi ve yeni paylaşım savaşlarını böyle anlamamız gerekir! Müslümanlar'la İsrail arasındaki kavga sanki yerini Şİİ-SÜNNİ kavgasına bırakacak gibi... Hemen aşağımızdaki bütün adımlar bu yönde. İçeride de...
Daha fazla ayrıntıya girip isim vermek istemiyorum. Ama düşünün! Neyse... Devam...
Amerikan televizyonları saatlerce saldırıda kullanılan AR-15 silahını anlatıyor. Uzmanlar cirit atıyor. Bizdeki DEPREM BABALAR gibi.
Bir kere AR-15'i kullanmak için özel bir eğitim şart! Eğitimi çözdün; insan OLMAZSAOLMAZ!
Ama Ömer Metin diye biri yok! Televizyonlarda gazetelerde var. O kadar.
Gerçekte bilen yok! Daha da önemlisi saldırıda bulunan hiçbir bulguda AR-15 izi yok!
Akıllı insanların göreceği pek çok saçmalık vardı son operasyonda. Muhammed Ali'nin vefatının boyutlarını hesap edemediler. Erdoğan'a karşı orada takınılan tutum da bunun sonucuydu.
Türkiye'nin bölgedeki ağırlığını gelip Louisville'de göstermesi işlerine gelmedi. Aslında korkan onlardı! İSLAM RÜZGARINI kesmek için kendi insanlarını biçtiler. Çünkü dışarıda İSLAM'ı durdurmak için ADAM bulmakta sıkıntı çekmiyorlardı. Bizdeki gibi! Ama konuyu içlerinde gördükleri an korkuyorlar ve panik yapıyorlardı. Amerikan nüfusunun YÜZDE 2'si etkinliğini kaybetmesin diye SAHTE BAYRAKLAR peş peşe geliyordu. Müslümanlar'ın bir araya getirilmediği Muhammed Ali'nin cenazesinde bir HAHAM çıkıyor ve Türkiye'ye saldırıyordu.
Muhammed Ali Müslüman'dı. Ve bu bayrağı ringlerden dünyaya taşımıştı. Yıkılmıyor yıkıyordu!
Hatta Amerika'daki renkli devrimin ilk taşını o döşüyordu.
Obama cenazeye gelmese de onun açtığı yolun sonunda BAŞKAN oluyordu! Peki bu adamlar hem Fransa'da hem Amerika'da neden SAHTEBAYRAK operasyonları yapıyordu? İşte burada STRATEJİK cevap bulmamız gerekiyordu! NEDEN?
Fransa Avrupa'nın temel taşıydı! Washington'a biraz mesafeli ve kibirliydi.
Paris düşerse Avrupa düşecekti.
Bu potansiyel bir tehlikeyi (Avrupa Birliği'ni) saf dışı bırakmak demekti! Rusya, Suudi Arabistan ve Türkiye de sıradaydı!
Bu ülkeleri kontrol ettiğin zaman dünyanın YÜZDE 80'i emrinizdeydi! Az buz bir şey değil bu!
İşte derin Amerika, Türkiye ve Rusya ile DENGEYE önem verirken PARANIN SAHİPLERİ şimdi herkesi elini altında görmek istiyor. Muhammed Ali cenazesi üzerinden bize verdikleri mesaj bu... Önemli ve büyük... İslam'la, Müslümanlar'la ilgimizi kesmek isteyecekler. Ortadoğu'da kendi bildiğimizi yapmamıza izin vermeyecekler. Hazırlıkları bunun için. Kabul etmek gerekiyor ki her yerde yüzlerce ÖZEL EĞİTİMLİADAMLARI var. ÖZEL FAYDASAĞLADIKLARI DA ortada!
Yürüyüşümüzü kesmek ve yön değiştirmek için DIŞ POLİTİKADA ve İÇSİYASETTE değişiklik meydana getirmek için uğraşacaklar. Birileri BALKANLAR'dan ŞAM'a kadar olan eksendeki ağırlığımızdan mutsuz oldu. Küçük kavgaların BÜYÜK oyuncusu yapmak için gelecekler. İçeriye kapatmak için. DIŞARISI için düşündükleri ise AK PARTİ değil... Ne etrafımızla ne de Rusya ile ilişkilerimizi düzeltmemize izin vermek isteyeceklerdir. Yalnızlaştırıp budamak arzusundalar. İstedikleri şekle girmemizi talep ediyorlar! OYUN BU!
Anlarsak ayakta kalırız.
Gerçek SURVİVORdururken gidip kendiniziadaya hapsetmeyin...Türkiyeciddi bir ülkedir. Ve buradaTELEVOLE'den daha önemlişeylerin konuşulması gerekir...
Ben devletime milletime sonuna kadar inanır ve güvenirim.
Korkumuz yok.
Ama oyunu anlarsak tabii...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.