Frankfurt yakınlarındaki Raunheim'deki Kitap ve KültürGünleri'ne katılmak için gidince, yıllardan beri bildiğim ve hiç ziyaret edemediğim FrankfurtKitap Fuarı'nın son gününe olsun şahit olabildim. Türkiye standındaki rafların adeta boşalmış olması, gösterilen ilginin işaretiydi.
Raunheim TUKUBİ müştemilatındaki programda Prof. Dr. İhsanSüreyya Sırma,MustafaMullaoğluve Dr. YusufIşık da vardı.
Katılanlarla sohbet, yıllardan beri bildiğimiz bir hususun hiç değişmediğini gösterdi: Bedenen orada olsada, ruhen Türkiye'de yaşıyorAvrupa'daki insanımız. Çünkü sohbet sırasında konunun gelip dayandığı yer hep Türkiye oluyor.
15 Temmuz başta olmak üzere Türkiye'de yaşananlar, Musul harekatı, Fırat Kalkanı harekatı, FETÖ ile mücadele, Başkanlık Sistemi... gibi konular, oradaki insanımızın ilgi alanının ilk sırasında. Birçoğu Alman vatandaşı olmuşolsalar da, Türkiye'deki meselelereyönelik ilgilerini hala çok canlıtutuyor olmaları, belki de sadecebizim insanımıza mahsus birdurum. İlk gidenler ve sonrakilerdaha çok Türkiye ile ilgilenirlerken,yeni nesillerin Almanya'daki siyasigelişmelerle de ilgileniyor olması,gelecekle ilgili ümit verici bir durum. Avrupa genelinde 5 milyoninsanımızın bilinçli bir şekildeülkemiz lehine lobi faaliyetlerindebulunmasının ne kadar önemliolduğu, malum. Bu konuda maalesefbeklenen seviyede olmadığımızda. Bu husustaki faaliyetlerin dahada geliştirilmesi, Avrupalı devletadamları, siyasiler ve özellikle demedya organlarının takındıklarıolumsuz tavrın değişmesikonusunda oldukça ciddi faydalarsağlayabilir.
Hemen belirtelim ki, bu konuda atılan adımlarla yakın gelecekte oldukça güzel neticeler alınacağını söyleyebiliriz.
Aleme verir talkını...
Avrupa'nın ve dünyanın en büyükleri arasında olan FrankfurtHavalimanı, bizim 3. Havalimanıile ilgili gelişmeler sebebiylesıklıkla ismi anılan bir yer. Son 5-6 senedir gitmediğim için Frankfurt Havalimanı'ndaki gelişmelerden haberdar değildim. Ancak bizi taşıyan THY uçağının indikten sonra biraz fazla dolaşması dikkatimi çekti. Sorgulayınca da, havalimanına yakında yeni birpist ilave edildiğini öğrendim.
İhtiyaç olduğu için mevcut pistlere ilaveten Frankfurt Havalimanı'na yeni bir pist yapılması, ilk bakışta normal bir durum tabii ki. Ancak özellikle de, bazıları Türk asıllı olmak üzerebir kısım Alman siyasetçininTürkiye'deki Gezi Olayları'nadestekleri yanında, yenihavalimanı, otoyol ve köprülerleilgili tavırları hatırlandığında, konu dikkat çekiciydi.
Malum, üç-beş ağaç için yapıldığı söylenen Gezi Olayları, Alman siyasilerin ve medyasının ciddi desteğine sahipti. Yeni Havalimanı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve başka bazı projelerle de, ağaç katliamına yol açtıkları iddiaları eşliğinde yakından ilgileniyorlardı. Türkiye'de üç-beş ağaç sözkonusu olduğunda bile ortalığınbirbirine katılmasına destekolan Alman siyasetçiler vemedya mensupları, FrankfurtHavalimanı'na gereken ilgiyigöstermemişlerdi(!) anlaşılan.
Havalimanının Kuzeybatı tarafına yapılan yeni pist için, o alandaki ormanlık bölge katledilmişti çünkü.
Almanların ve artık Almanlaşmayı bile aşmış bazı Türk asıllı siyasetçilerin, Frankfurt Havalimanı'nın yeni pistiyle gereği gibi uğraşamadıkları açık. Bunu yapamadıkları ve yapamayacakları için bizimle uğraşıyorlar belki de...
'Aleme verir talkını...' sözü de bu durumlar için söylenmiş zaten...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.