TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Cevdet Yılmaz A Haber'de: Enflasyon düşüş trendine girdi
Son dakika haberi... TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Cevdet Yılmaz, A Haber Ankara Temsilcisi Murat Akgün'ün sorularını yanıtladı. Yılmaz, "Seçim öncesi verilen vaatleri hayata geçireceğiz." dedi. Enflasyonun düşüş trendine girdiğini belirten Yılmaz, "Ekonomide büyüme ve disiplinden taviz vermeyeceğiz." ifadelerini kullandı.
Cumhur İttifakı 2. tura nasıl hazırlanıyor? Sinan Oğan'ın oyları nasıl dağılacak? TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Cevdet Yılmaz A Haber Ankara Temsilcisi Murat Akgün'ün sorularını yanıtladı.,
İşte o açıklamalardan satır başları;
TÜRKİYE 28 MAYIS'TA SANDIĞA GİDİYOR
Bu rehavet konusu gerçekten önemli. Sonuçta ilk turda Meclis'i seçtik ve orada artık biz seçim söz konusu değil. Orada açık ve net şekilde Cumhur İttifakı'nın çoğunluğu var. 323 vekil vekilimiz var Cumhur İttifakı olarak. Bu artık belirginleşti. Cumhurbaşkanlığı seçimi 2. tura gitti. Ve bu nihai seçim olacak. Artık bunun telafisi yok. 2 ay kaldı ve her halükarda bir aday 50'nin üzerinde oy alacak. Öncelikle seçime katılım bizim için çok önemli.
1. turda yüzde 88'in üzerinde bir katlım oldu. Bir çok demokraside bu katılım düşüktür. Aslında bizim halkımız demokrasiye nasıl sahip çıktığını gösteriyor. Bu sefer daha da yüksek bir katılım görürüz. Ben seçmenlere bu çağrıyı yapıyorum mutlaka ama mutlaka sandığa gidelim. Çevremizdekileri de sandığa gitme konusunda teşvik edelim. Bakın geçerli oy da çok önemli bakın 1 milyondan fazla oy geçersiz sayıldı. Vatandaşlarımız burada biraz daha dikkatli olmalı. Bizim için 2. Tur seçimleri çok önemli. Burada Cumhurbaşkanı Erdoğan lehine net sonuç çıkacağına inanıyorum. İlk seçimde 5 puan 2,5 milyon oy farkı oluştu ben bunun daha çok açılacağını düşünüyorum. Meclis'te ortaya çıkan yapı ve onunla uyumlu şekilde başkanın Türkiye'nin meseleleri ile ilgilenmesi hem başka faktörlerle bu seçimde çok daha net ve aranın açılacağını düşünüyorum. Ama rehavete kapılmamamız lazım.
Katılım oranı halkımızın demokrasiye inancını gösterdi. Halkın tercihini güven ve istikrardan yana oldu.
KILIÇDAROĞLU'NUN "SANDIK'TAN DEĞİŞİM ÇIKTI" YORUMU
Ben onun sözlerini millete havale ediyorum. Başka söylenecek bir söz yok. Meclis'te ortaya konan tablo çok açık ve net. Halkımız istikrardan yana. Önümüzde depremin yaralarını sarmak gibi çok önemli bir konu var. Uluslararası alanda jeopolitik risklerin arttığı bir dönemdeyiz Ukrayna-Rusya çatışması gibi büyük meseleler var. Enflasyon konusunda hem pandemi hem pandemi sonrası tüm dünya için ciddi bir meydan okuma var. Halkımız bu dönemde tecrübeden yana Halkımız güçlü lider ve istikrardan yana. Bu dönemde parçalı yapı ve tecrübesiz bir liderle Türkiye hedeflerine yürüyemez diyor millet. Ben sonucu böyle görüyorum.
SEÇİM SONRASI EKONOMİ DURUMU
Tüm dünya olarak zor bir dönemden geçiriyoruz. Enflasyon sorunu var ve bunu kabul etmemiz lazım. Dünyanın yaşadığı zorlukları hep beraber görüyoruz. Tüm dünyada yükselen bir enflasyona sıkıntı var. Resesyon risklerini konuşuyoruz dünya olarak. Büyümenin aşağı çekilmesi, istihdamın azalması riski var dünyada. İşte dünya bu iki uç noktasının arasında kalmış durumda. İşte ortada böyle bir zor durum tablo var. Dünya büyümesi yüzde 3'lerin altında. Dünya Bankası gelecek yıl ile ilgili büyüme rakamlarını yarı yarıya düşürdü. Bu dönemlerde siyasi istikrar ve tecrübe bir kat daha önemli. Siyasi istikrar olmadan ekonomik istikrar olmuyor. Bunu tarihsel tecrübemizden biliyoruz. En yakın tarih 90'lı yıllar. Neler yaşandığını halkımız gayet iyi biliyor. Güçlü olmayan liderle bu zorluklar aşılmaz.
BELİRSİZLİK ORTADAN KALKACAK
Seçimlerden sonra belirsizlik azalacak. 5 yıllık süreçte belirsizlik ortadan kalkacak. Belirsizliğin olduğu her yerde spekülatif ortam oluşur ve herkes her lafı eder. Ama belirsizlik ortadan kalkarsa yatırımcı gelir ve yatırımlar artar. Kendiliğinden bir toparlanama olur bu büyük bir avantaj. Seçim beyannamemiz ortada önümüzdeki dönemde ekonomiye büyük bir önem vereceğiz. İçinden geçtiğimiz şartlarda bir kat daha önem kazanmış durumda. Güçlü bir ekonomi yönetimi ekonomi programı ile yola devam edeceğiz. İlgili tüm aktörlerle istişare ederek yol yürüyeceğiz. Biz masa başında oturup karar veren bir anlayışa sahip değiliz.
Seçimden önce vatandaşlara sözler veriliyor ve bu sözler bir program dahilinde rastgele ayak üstü sözler olarak değil bir program dahilinde hayata geçiriyoruz. Bununla ilgili hesaplar yapılıyor bir yol haritası ortaya konuyor. Burada belli bir takvim oluşturuluyor ve görev dağılımı yapıldıktan sonra vatandaş verilen sözler yerine getiriliyor.
VERİLEN SÖZLER İÇİN BÜTÇE NE DURUMDA?
Geçtiğimiz sene çok iyi performans sergiledik. Geçen yıl bütçe açığımızın milli gelire oranı yüzde 1'in altına düştü. Yine kamu borç stokunun milli gelire oranına baktığınız zaman geçen yıl 31. 7'ye kadar geriledi. Dünya bu rakamlar oldukça yüksek. Pandemi bütün ülkelerde bütçe yapılarını bozdu, ekonomik büyümeyi aşağı çekti kamu bütçelerinde çok ciddi sarsıntılar oluştu. Ama biz bu döneme iyi girdik. Karşımızda bir Rusya-Ukrayna savaşı var, depremin maliyetleri var bunun yanında alınan kararların maliyetleri olacaktır. Biz bu yılı zaten yüzde 3,5 bütçe açığı ile planlamıştık. Burada küçük bir artış olacaktır. Ancak deprem gibi durumlarda olağanüstü duruma geçtiğiniz zaman bütçeyi yüzde 5 artırma yetkiniz oluyor. Bütçeyi hükümet en doğru şekilde yönetmeye devam edecek. Yeter ki burada disiplin elden bırakılmasın. Geçici yükselmeler olabilir bunu piyasalar ve dünya anlar önemli olan yapısal bir bozukluğun olmamasıdır. Alınacak tedbirlerle bütçe konusunda çok önemli bir problem görmüyorum. Büyümemiz, disiplin devam ettikçe bu olacaktır. Önümüzdeki dönemde kamu harcamalarında ciddi bir tasarruf göreceğiz.
ENFLASYON DÜŞÜŞ TRENDİNE GİRDİ
Zaten girdi. Şu anda geçen yıl eylül ekim gibi zannediyorum 85'lere kadar çıkmıştı. Yıl sonunu 65 civarında bir rakamla kapattık en son gelen rakam 43 küsür. Dolayısıyla bir düşüş trendine girdi enflasyon. ÜFE'de daha hızlı bir şekilde yine bir düşüş trendi var. En son yüzde 52'lere kadar geldi.
3 KRİTİK ALAN VAR
Yüzde 130'larra gitmişti. Dolayısıyla şu anda bir düşüş trendine girmiş durumda bunu devam ettirmemiz ve kalıcı bir şekilde tek haneli rakamlara gitmemiz lazım. Orada da benim gördüğüm kritik üç alan var vatandaşımızın hayatını da çok etkileyen enerji, konut ve gıda. Bu üç başlık enflasyonda da önemli bir paya sahip halkımızın harcamalarında da önemli bir paya sahip.
Halkımızın harcamalarında da önemli bir paya sahip. Enerjide çok önemli hadımlar atıyoruz. Kendi doğal gazımız, petrolümüz, nükleer santralimiz, yenilenebilir güneş rüzgar, enerji verimliliği bütün bunlarla dışa bağımlılığı azaltıyoruz. Bu hem cari açığımıza katkı sunuyor hem de enflasyonu önümüzdeki dönem aşağıya çekmede önemli bir rol oynayacak. Dünyada da emtia fiyatları ve enerjide bir düşüş trendi var bu da bize yardımcı olacak.
UYGUN KOŞULLU KONUT KREDİSİ
Konut alanında bir taraftan depremin yaralarını saracağız 650 bin civarında konutu kısa sürede tamamlayacağız inşallah. Diğer taraftan çok önemli programlar ilan ettik. Sosyal konut, İstanbul'da yarı yarıya maliyetleri karşılayarak kentsel dönüşüm gibi çok önemli hamleler var. Bankacılık sistemi kanalıyla uygun koşullu krediler söz konusu burada da bir hamlemiz olacak. Arzı artırmaya dönük. Arzı artıramazsanız fiyatı kalıcı bir şekilde düşüremezsiniz.
Gıdada da aynı mantıkla hareket ediyoruz tarım politikalarımız bizim için çok kıymetli. Önümüzdeki süreçte özellikle gençlerin tarıma ilgisini cezbedici tekliflerimiz var seçim beyannamemizde. Tarımı çok daha dinamik hale getirmek istiyoruz.
Bu üç kalem kalıcı bir şekilde enflasyonu bir yerlere getirecektir.
TÜRKİYE'Yİ KARALAMAYA DÖNÜK ALGILAR
Bir de daha etkili bir iletişim. Kastım şu uluslararası alanda haketmediğimiz bir imaj oluşturuluyor. Veriye dayalı olmayan bilgiye dayalı olmayan Türkiye üzerinde bazı terör örgütlerinin de etkisiyle veya Türkiye'de bu bölgesel düzeyde hesabı olan ülkelerin etkileriyle bir takım algılar oluşturuluyor halbuki bizim verilerle daha fazla uluslararası alana çıkmamız lazım. Türkiye'nin somut verileriyle eksiğimiz varsa eksiğimiz de görülsün ondan bir endişemiz yok ama hiçbir veriye dayalı olmayan Türkiye'yi karalamaya dönük olan bu algıları daha etkili bir şekilde ortadan kaldırmamız lazım.
Hem büyümemizi devam ettireceğiz hem de enflasyonu düşüreceğiz. Maharet bunu başarmak.
"SPEKÜLATİF HAREKETLER SONUÇ VERMEZ"
Şu anda her türlü spekülasyon yapma çabası görüyoruz. 1 haftamız kaldı inşallah ondan sonra unutacağız bu panik oluşturmaya çalışan bir takım çevrelerin yaptıklarını. Bizim kur politikamız belli. Serbest kur rejimini uyguluyoruz. Dövizin arzına talebine göre zaman zaman yukarıya zaman zaman aşağıya gidebiliyor bu gayet doğal bir şey. Ama spekülatif bir şekilde bir atak yapmaya çalışanlara karşı da epey bir şerbetlenmiş durumdayız çok tecrübemiz oldu bu süreçte. Onun tedbirlerini ilgili kurumlarımız almış durumda. Dolayısıyla ben bu spekülatif çabaların bir sonuç üreteceğini düşünmüyorum.
CARİ AÇIĞI DAHA HIZLI DÜŞÜRECEĞİZ
Reel bazda ben önümüzdeki süreçte çok ciddi bir dalgalanma beklemiyorum. Cari açığı daha hızlı düşüreceğiz 2023'ün ikinci yarısında.
Emtia fiyatları enerji fiyatları bizi destekleyecek. Bir taraftan da yıllardır döviz harcayarak yaptığımız projeler bize döviz kazandırmaya başlayacak.
SİNAN OĞAN'IN OYLARI NASIL DAĞILACAK?
Bütün seçmenlere saygı duyduğumuz gibi Sinan Bey'e oy veren seçmenler de başımızın tacı. Ama hiç kimse seçmenler adına bence bütün seçmenler homojen bir grupmuş gibi konuşma hakkına sahip değil. Bizim partimizde de farklı hassasiyetleri olan seçmenler var. Sinan Bey'e oy verenlerde ben bunun daha yüksek olduğunu düşünüyorum. Muharrem Bey'in son anda çekilmesiyle oluşan bir etki de söz konusu belki Muharrem Bey'e oy verecekti bir kısım seçmen, başka bir faktörler etkilemiş olabilir. İyi bir oy aldığını düşünüyorum açıkçası fena değil bu ortamda yüzde 5'in üzerinde bir oy kendisini de bu anlamda tebrik ederiz tabii ki. Ama hiç kimsenin hiçbir seçmenin oyu kimsenin cebinde değil. Bu seçmenin nereye gideceğini belirleme yetkisine de sahip değil.
MİLLİ İRADE BAŞIMIZIN TACI
Bu ortamda ben çok rahat bir şekilde Sayın Cumhurbaşkanımızın açık ara bir şekilde bu turu göğüsleyeceğine inanıyorum. Tabii ki taktir milletimizin. Milli iradenin ortaya koyacağı tercih neyse başımızın tacı.
KILIÇDAROĞLU'NUN SÖYLEM DEĞİŞİKLİĞİ
Siyasete olan güveni de zedeleyen zayıflatan bir tavırdır. Bir duruşunuz varsa bu kadar hızlı U dönüşü diyoruz ya böyle U dönüşü yaparsanız vatandaş şunu sorar size bana seçimden önce söz verdiğin konularda seçimden sonra böyle dönüşler yapmayacağından nasıl emin olabilirim diye sorar vatandaş. Güven duymaz. Bu kadar hızlı U dönüşü yaparsanız vatandaş güven duymaz. Diğer taraftan benim aklımla alay ediyorsunuz der vatandaş. Gerçekleri kapatma çabası var. İlişkiler belli, ittifakı destekleyenler belli, Kandil'den yapılan açıklamalardan tutun başka boyutlara varıncaya kadar dolayısıyla vatandaşın aklıyla hiç kimse alay etmesin. Vatandaş her şeyi gayet iyi görüyor.
BÜTÜN DÜĞMELERE AYNI ANDA BASMAYA ÇALIŞIYOR
Muhalefet kaybetmenin telaşı içinde tabiri caizse bütün düğmelere aynı anda basmaya çalışıyor. Bu bence kargaşayı daha da artırıyor.
Orada zaten parçalı bir yapı vardı şimdi o daha bir yükselmiş olacak dozajı. Ben bütün bu yapılanların ikinci turda Sayın Cumhurbaşkanımıza olan güveni ve tercihi çok daha üst düzeylere çıkaracağını düşünüyorum. Böyle her şeye basarak bütün düğmelere basarak olmadık birliktelikleri sağlamaya çalışarak tutarsız politikalarla vatandaşa giderseniz vatandaş buna prim vermez.
YEREL SEÇİM MESAJI: İSTANBUL HALKI MEMNUNDEĞİL
İstanbul halkı yerel yönetimden hiç memnun değil. Verilen sözler var bir sürü sözler verilmiş karşılığında bir icraat yok. Bütçenin önemli bir kısmı popülist politikalara harcanmış. Reklama kaynak ayrılmış. Verimli olarak kullanılması gereken vatandaşın gündelik hayatını iyileştirmek için verilen kaynaklar başka alanlara harcanmış. Belediye Başkanı belediyeye odaklanmak yerine kafasında başka hedefler olduğu için odaklanamamış. Bütün bunları vatandaş görüyor. Bunun karşılığını da yerel seçimlerde göreceğiz.
İMAMOĞLU YAVAŞ'IN SEÇİM GECESİ TUTUMU
Hiç hoş bir tavır göstermediler orada. Kendilerine yakın olan kanallarda bile Sayın Cumhurbaşkanımız öndeyken sanki bir tablo varmış gibi görüntü ortaya koydular. Bütün bunlar güveni aşındıran siyasete olan güveni zayıflatan tavırlar. Bunlar yanlış tavırlar.