AHABER.COM.TR - ABD merkezli iletişim şirketleri Twitter ve Youtube için 'özgürlük' tartışması başlatılan ortamda, Türk basınının özgür sesi A Haber'e yayın durdurma cezası verilmeye devam ediyor. 17 Aralık'taki hükümete yönelik komplo girişimi ve seçim döneminde örnek yayınlar yapan A Haber'e 28 yayın durdurma cezası verilmişti. Vatandaşlara 17 Aralık'taki kirli operasyona ilişkin sorular yöneltilmesini suç olarak kabul eden RTÜK'ün YSK'ya sunduğu rapor doğrultusunda A Haber'e 17 yayın durdurma cezası daha verildi. Böylece verilen ceza sayısı 45'e çıkmış oldu. Radyo Televizyon Üst Kurulu yayın durdurma cezalarına gerekçe olarak, 'Kadraj', 'Anlatılmamış Öyküler' ve '60 Dakika' programlarında tek bir siyasi partinin adaylarına ve faaliyetlerine yönelik yayın yapılmasını gösterdi. Program durdurma cezaları bu akşam başlayacak ve hafta sonları hariç 21 Nisan 2014 pazartesi gününe kadar sürecek. Bugünlerde akşam saat 18'de A Haber'de belgesel yayınlanacak. Cezaya uyulmaması ya da ihlalin tekrarı halinde A Haber'e kanal yayını durdurma veya para cezası verilebilecek. SANSÜR GİBİ CEZAYA TEPKİLER İBRAHİM SADRİ – A HABER - AJANS YENİGÜN SUNUCUSU Eminim ki izleyicilerin kafasında şöyle bir şey var 'vardır bir sebebi boşuna ceza gelmez.' Diye düşünürüz toplum olarak. Durup dururken neden 45 yayın kapama cezası versinler bir televizyon kanalına. Herhalde bir şeyler söylemiş bunlar... Evet bir şey söyledik. Biz sabah programında gazete manşetleri okuyoruz. Ulusal gazetelerin pek çoğunu sırasıyla canlı yayında okuyoruz. O gün Star Gazetesi'nin manşetinde ne yazıyorsa, canlı yayında okudum. Altta yer alan partilerin oy oranlarında ne kadar değişiklik olduğuna dair olan grafikleri de okudum. Sonra da diğer gazeteye geçtim. Bunu o gün sabah programı yapan, gerek haber kanalları gerekse daha majör kanallarda aynı manşetler okundu. Ama hepsinin cezasını biz çekiyoruz. Bu meselenin en önemli kısmı şu, ceza verilen şeyler bu tür şeyler, Gazete manşeti okumuşuz, sokak röportajları yayınlamışız... Zihinlerdeki sorunun giderilmesini çok önemsiyorum. Şaşkınlık ve üzüntü içindeyiz. Tarafsız ve yansız olmak başka bir şey, omurgasız olmak başka bir şey. Bu kanalın bir omurgası var, bir duruşu var. Türkiye'ye Türkiye'nin geleceğine, Türkiye'nin geçmişinden yola çıkarak bugününe ilişkin söyleyecek sözü var. Elbette olanı biteni izleyicisine aktarıyor. İnsanlar bu kanalın haber verme biçimini beğenmezse izlemez olur biter. CAN OKANAR – A HABER SPİKERİ 41 yıllık meslek hayatımın 26 yılı tek televizyon döneminde TRT'de geçti. Aslında bu yasaklar kısıtlamalar TRT'nin tek televizyon olduğu dönemden kalma yasaklar ve kısıtlamalardır. Gerçi, son olarak Radyo televizyon yayınlarını düzenleyen bir yasa çıkartıldı ama o TRT yasasından bir takım bölümler olduğu gibi alınarak getirildi oraya yapıştırıldı. Dolayısıyla çağdaş Türkiye'ye çağdaş dünyaya uymayan bir takım kısıtlamalarla karşı karşıya kalmış olduk. Kanunlar ihtiyaçtan doğar diye bir hukuk ilkesi vardır. Ortada bir ihtiyaç doğmuştur ve bunun yasal düzenlemesinin büyük bir hızla gözden geçirilmesi lazımdır. Görev meclise düşmektedir meclisin bu kısıtlamaları ve bu yasakları ortaya koyan Bu kanunu ivedi olarak değiştirmesi gerekir. Bu yasaklar çağa uymuyor ve anlamsızdır. TURGAY OLCAYTO - TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ BAŞKANI Türkiye, ironi yaparsak bir yasaklar cenneti haline geldi. Halkın bilgi edinme hakkı elinden alınıyor. Bir de bu seçim yasakları dolayısıyla, bir takım televizyonlar, aralarında A Haber de özellikle 45 yayın durdurma gibi, çok önemli bir rakam, yayından men ediliyor, programları yayından kaldırılıp yerine belgesel konuluyor. Yüksek Seçim Kurulu'nun verdirdiği cezalar da çok ağır, RTÜK'ten gelen cezalar da, parasal cezalar da ölçüsüz. Dolayısıyla artık Türkiye'nin çağdaş bir demokraside yaşayacak olması en büyük arzumuz, bu arzuda da yayın organlarına yönelik bu tür yasakların, ister görsel ister yazılı basında olsun kaldırılması lazım. Türkiye yasakların olmadığı, insanların haber akışı kanallarının açık olduğu bir ortamda yaşaması gerektiği inancındayım. Genel olarak yurt dışında bu tür sert yasaklar yok. kaldı ki bu tür iletişim çağında yasakların da bir işe yaramadığını görüyorsunuz. Ben doğrusu dışarıda bu tür sert yasakların olduğunu hiç zannetmiyorum. Bu tür ağır para cezaları belki verilebilir ama etik konularda bir şey varsa verilir. Şu partiyi çağırdın ölçüyü tutturmadın diye verilmez.Kaldı ki meydan röportajlarında halkın söylediği sözlere de sansür konulamaz, konulduğunu da hiç görmedim. Cemiyet olarak bu konuyu ele alacağız. Önümüzde genel seçimler ve cumhurbaşkanlığı seçimleri var bunun önleminin alınması lazım diye düşünüyorum. Bu tür yasaklarla o seçimlere dirilirse demokratik sonuç beklemek de hayal