470 bin işletmeye uyarı

Bursa Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen AK Parti Osmangazi İlçe Kongresi'ne katılan Bakan Çelik, çalışma hayatı ile ilgili Cumhuriyet tarihinin en önemli reformlarının kendi dönemlerinde yapıldığını ifade etti. Bakan Çelik, iş kanunu, sosyal güvenlik reformu, genel sağlık sigortası, sendika yasası, memur sendikalarının toplu sözleşme haklarını düzenleyen yasa, iş sağlığı güvenliği gibi yasalara dikkat çekti. Türkiye'de tehlikeli ve çok tehlikeli iş yeri sayısının 680 bin olduğunu ifade eden Çelik, "Bunların 470 bini henüz iş güvenliği uzmanı ile sözleşme yapmamış. 205 bini yapmış. Yapmayınca ne oluyor, yasa 2014 Ocak ayında yürürlüğe girdiği için Ocak'tan bu güne her ay 11 bin lira cezası hazır. On ayda 110 bin lira ödemesi gereken cezası var. Şimdi yapacağımız bu düzenlemede, sırf farkındalığı oluşturma açısından söylüyorum, çok kısa bir süre vereceğiz, bugünden herkes tedbirini alsın. İş güvenliği uzmanı ile sözleşmeni yaptın yapmadın, yapmadın müeyyideler faizi ile birlikte kapına gelecek. İkinci olarak eğer yapmama konusunda direnirsen bu müeyyideyle karşılaşacaksın. Hayır görevimi yapıyorum diyorsan 10 aylık geçmişe dönük muafiyeti getirmiş olacağız" diye konuştu.

Türkiye'de çalışanların sayısı ile işyeri sayısının yüzde 130 arttığını dile getiren Çelik, "1992 yılında iş kazalarında Türkiye'de bin 200 kişi hayatını kaybetmiş. 2014 yılında şuan itibariyle iş kazalarında bin 200 kişi hayatını kaybetmiş. Şöyle bir mukayese son derece yanlıştır. 1992 yılında 3,5 milyon çalışan vardı, şimdi 13 milyon çalışan var. Yani 4 misli fazla çalışan var. Dolayısıyla bu rakam geçmişle mukayese ettiğinizde 4'te bir gibi düşük yaklaşımı doğru bulmuyoruz. Çok ciddi bir iyileşme var ama bir kişinin bile hayatını kaybetmemesi konusunda, kaybederse de 'kaza oldu' diyebileceğiniz şeklinde hayatını kaybetmesi anlayışının yerleşmesi için çalışıyoruz" dedi.

Balyozu eline alıp, 20 metre yukarıda hiçbir güvence almadan minareyi yıkan bir adam olduğu sürece ciddi sıkıntılarla karşı karşıya olduklarını belirten Çelik, "Asansörün siviçinin takılıp olup olmadığına bakma zahmetinde bulunmayan sorumlular, sorumsuzlar olduğu sürece, yerin altında maskesi var mı yok mu, işyeri ruhsatlı mı değil mi bakmadan yerin altına insanları gönderenler olduğu sürece bu kazaların önüne geçemeyiz. 3 gün önce Edirne'de bir maden kazası meydana geldi. Bu ocak Temmuz'da kapatılmış. Adam, 3 işçiyi Temmuz'dan sonra işe başlatıyor. Yerin altında kömür çıkarttırıyor. Böyle bir sorumsuz işveren olduğu sürece, böyle kazalarla karşı karşı karşıya kalırız" diye konuştu.

İş sağlığı güvenliği yasasını modern bir yasa olarak çıkarttıklarının altını çizen Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"2014 vizyonuna, AB vizyonuna uygun bir yasa olarak çıkarttık. Farkında olan bir iş dünyası için bu yasayı getirdik. Ama az sayıdaki işveren için şimdi getirdiğimiz tedbirlerle, 'sen laftan anlamıyorsun arkadaş, sen misin mühür söken, paraya çevrilemeyen, 3 yıl ile 5 yıl sana hapis cezası geliyor kardeşim, kusura bakma' Birçok önemli düzenleme geliyor. Ama bu farkındalık çok önemli. Dünya bunu farkındalıkla çözmüş. Adam bana diyor ki, 'yurt dışında filan ülkeye gelen, bazı inşaatlara bakın hangisinin Türk inşaatı olduğunu görürsünüz' diyor. Yav biz bunu hak ediyor muyuz? Biz bunu hak etmiyoruz ki."

İş güvenlik uzmanlarının patrondan maaş aldığı için sıkıntı yaşandığı eleştirilerine de cevap veren Çelik, "İş güvenlik uzmanı müfettiş değil, işin sağlıklı gitmesini sağlıyor. iş güvenliği uzmanı, müfettiş değildir. Ama anlamıyor öylemi, patron istismar ediyor. Ama şimdi, durdurmayı gerektiren çok tehlikeli bir iş varsa hemen çalışma bakanlığına bildirecek, bir de patronuna bildirecek. Patron Beni bakanlığa şikayet etmişsin, atıyorum seni işten dediği an, en az bir yılık maaş tazminatı ile patron cezalandırılacak. Kusura bakma arkadaş, bunu bildirmek zorunda çünkü burada meydana gelecek bir kazada bir yetimin, bir dulun kalmasına artık Türkiye'nin tahammülü yok, hizaya gel" diye konuştu.