TUNCAY GÜVEN

CHP ‘laiklik’ten ne anlıyor?

Kavgalar, kumpaslar, seçim yenilgileri, ikircikli söylemler, kongreler, kaset operasyonları, lider tartışmaları, 'cumhuriyet savunucuları' ile 'cumhuriyete ters' konuşanların 'Yer' savaşı...

Bitmek bilmeyen dramatik bir dizi film, CHP…

'Özgürlükçü Demokrasi'nin dillere pelesenk edildiği;

"İfade özgürlüğünün sonuna kadar arkasındayız" gömleğinin üstüne pek de oturmadığı;

Aslında "sus ne konuşuyorsun" lincini hep felsefesinde taşıyan 'statik' bir parti

CHP…

Önce gerçekleri Kılıçdaroğlu'nun oğlu Kerem Kılıçdaroğlu Al Jazeera'ye verdiği röportajda anlattı…

Ak Parti'nin neden kazandığını anlattı, Muhtarları örnek gösterdi…"Muhtarlar dertlerini Ak Parti il başkanlarına anlatıyor" dedi…

Sözü, "CHP sokağa değil halka inmeli" ye getirdi…Kerem Kılıçdaroğlu'nun CHP yönetimine eleştirileri, bu ülkede CHP'nin düzgün ve çözümsel muhalefet yapması gerekliliğine inanan hükümeti ve siyaseten farklı pencerelerden bakıp da sağ duyulu hareket eden pek çok insanı memnun etti…

Çünkü bazı gerçekler karnınızdan konuşarak üstünü kapatarak, geçip gideceğiniz gibi değildir… Acıdır ama gerçektir…

Kerem Kılıçdaroğlu'nun eleştirisi ya da öz eleştirisi soğumadan, CHP'nin belki de en 'hassas' ve en tartışılmaz noktalarından birindeki bir gerçeğe dokundu, CHP'li Mehmet Bekaroğlu…"Laiklik yeniden tanımlanmalı" dedi…

Alt başlıklarından bazılarını da şöyle açtı:

-Bugün CHP 'laik eğitim' dediğinde muhafazakâr halk kitleleri nezdinde anlaşılan hak kısıtlanmasıdır, din eğitiminin ortadan kaldırılması, imam hatip okullarını kapatılmasıdır. CHP, eğitimde ve yaşamın tüm alanlarında "özgürlükleri öne çıkarmalıdır.

-Laiklik değişik dönemlerde din-devlet ayrımı, devlet işlerinin din üzerinden tayin edilmemesi şeklinde tarif edilmiş. Bu kapsamda da geçmişte yapılan her şey CHP'ye fatura ediliyor. CHP'nin laikliği 'yaşam tarzlarına müdahale şeklinde algılamıyoruz diye net tavır koyması gerekir" dedi.

- CHP, bir öz eleştiri de yapıp geçmişteki yanlışlıklara "bunlar yanlıştı" demeli, CHP'liler 66 yıldır halkın oyu ile iktidara gelememenin nedenini hiçbir zaman hakkıyla sorgulayamamışlardır.

Doğru mu? Doğru…

Laikliği koruyacağız diye başta tek parti dönemi olmak üzere yargıda eğitimde ,kamusal alanda, mecliste…yapılmayan yanlış, yapılmayan işkence kalmadı…

Yanlış korunup saklanan 'Benim Laikliğim' anlayışının her dönem kalesi oldu CHP…

Laik nesil yetiştiriyorum diyerek, Laikliği gerçek anlamından çıkartıp toplumsal bir baskı aracına dönüştürdü…

Milli Şef İnönü döneminde Laiklik politikası, "Devleti korumalıyız" anlayışıyla yasaklamaların, tutuklamaların en üst seviyeye çıktığı dönemdi…

Örneğin polis arşivlerinde yer alan, 'Dahiliye Vekaletinden 3'üncü Umumi Müfettişliğine gönderilen 24.1.1939 tarih ve 6647' sayılı belgede, 1939 yılında İçişleri Bakanı olan Refik Saydam, çocuklara Arapça tedrisat yaptıranlarla ilgili olarak "Kanunlarımıza ve rejime aykırı olan bu vak'a faillerinin fenalıklarını yerinde bastırmak ve sari mikroplar gibi yurda dağıtmamak başlıca esastır" sözleriyle görevlileri uyarıyordu…

Bu bağlamda Türkiye'nin en uç köylerinde bile sayısız 'Laiklik terbiyeciliği' yapılacaktı…

Kime karşıydı bu terbiye?

Kendi vatandaşına…

Anlamından uzaklaştırılan Laiklik,,, ağır bir savaştan çıkıp kendi topraklarında bağımsızca yaşamayı isteyen yorgun Türkiye'ye, tepeden inme bir dayatmayla kabul ettirilmeye çalışıldı…

Yakın siyasi tarihimize baktığımızda da aynı sistemi aynı zorlamayla korumaya çalışan demokratik politikalardan uzak pek çok 'Postalcı- Siyasi' hamle mevcut…

Ve bu hamlelerin çoğu nereden geldi… 'Halksız Laiklik'in mucidi CHP'den…

Şimdi bir milletvekili çıkıyor ve diyor ki "Ey paşalar bir yanlışlık var gelin el atalım, 66 yıldır halkın oyuyla iktidara gelemememizin sebepleri var, uzağız yakınlaşalım…Muhtarlara gidelim, halka inelim başarılı olan siyasi-ekonomik hamleleri alkışlayalım…CHP'nin tarihten bugüne yaptığı hataları halka anlatalım özür dileyelim"

Cevap yine aynı: Sus ne konuşuyorsun…

Mehmet Bekaroğlu siyasi linç mağduru olarak CHP tarihindeki yerini çoktan almadı mı?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.