Sonuçlar Pereira’yı aldattı

Fenerbahçe Teknik Direktörü Vitor Pereira, Beşiktaş'a şampiyonluğu hediye eden taraf olduklarını iddia etti, bu konuda fikriniz nedir?
Ben 34 haftalık maratonlarda herkesin hak ettiği yerlere geldiğini düşünüyorum, genelde bu geçerlidir. Sıralamalar adildir. Herkes hak ettiğini alır uzun vadeli periyotlarda... Fenerbahçe güçlü oyunculardan kurulu bir futbol takımı ama Pereira, sezon boyunca 3 farklı uygulamaya geçti. (Beşiktaş aynı sistemle başlayıp aynı uygulamayla bitirdi) Sezon başı Mehmet Topal'ı fazla düşünmüyordu, Souza'yı önünde 4 forvetle deniyordu. Bundan keskin bir dönüş yaptı. 4-3-3 oynadı ama mevcut kadroda orta sahası 4-3- 3'e uygun değildi. (Solak oyuncusu da yoktu zaten) 3 orta sahanın en az ikisi oyunun çift yönünü oynamalı. Kadroda bunlar yoktu. Bu süreç uzun sürdü. Tek farklı galibiyetler, Pereira'yı da aldattı aslında. Bu oyun bir yerde karşılığını almayacaktı, puan kaybettirecekti. Öyle bir zamanda kaybetti ki yarış için çok kritikti. Özellikle kar nedeniyle ertelenen maçlar nedeniyle Fenerbahçe için de aldatıcı oldu. Ligin sonuna doğru da 4-2-3- 1'e döndü. Nani'nin forvet arkası olmamasına rağmen o bile Fenerbahçe'ye pozitif bir oyun getirdi ancak bu yetmedi. Önümüzdeki sene yine tabii çok önemli bir karar alması lazım kadro yapılanmasında...
HÜCUMCULARIN ZAFERİ
Hücum futbolu oynayan Beşiktaş'la emniyetli oynayan Fenerbahçe'nin yarışı demiştiniz... Yarışı Beşiktaş kazandı. Beşiktaş'a şampiyonluğu neler getirdi?
Beşiktaş'a şampiyonluğu hücum futbolu getirdi. Hücum futbolu, kulağa hoş geliyor ama önemli olan uygulama.. Burada hücum futbolunun açılımı önemli... Savunma oyuncusuyla hücum yapmak mı, hücum oyuncusuyla savunma yapmak mı? Savunma oyuncusuna hücumu öğretmek çok kolay değildir. Biraz melekelerini geliştirebilirsin. Hücum oyuncusuna ise savunmayı öğretebilirsin ve geliştirebilirsin. En azından birebir korakor mücadele ederek rakip oyuncuyla olmasa da pozisyon bilgisini geliştirerek alanını savunmayı öğretirsin. Tabii bunu bireysel değil, takım halinde yapmak şartıyla... (Fatih Terim'in yıllar önce söylediği gibi) Beşiktaş, Oğuzhan'ıyla, Sosa'sıyla, öndeki üçlüsüyle, yetmedi Atiba'sıyla zaman zaman çıkan bekleriyle zaten hücumcu oyuncularla oynuyordu. Yaptığı tek şey bu ofansif oyuncuların Gomez'le Marcelo arasındaki mesafeyi daraltmaktı.
Şenol Güneş, Trabzonspor'da Colman ve Selçuk'la oynarken, Bursa'da Belluschi ve Ozan'la oynayarak Beşiktaş'ta ise Atiba ve Oğuzhan'la oynayarak savunma önündeki ikiliyi hücum yönü güçlü oyunculardan kurmayı tercih etti. Tabii ki burada en önemli etken üç yıla yakın dışarıda oynamayı alışkanlık haline getirip dezavantajı avantaja çevirmeleriydi. Bu alışkanlık, gelecek dönemler için de çok büyük bir avantaj.