NATO’nun cevaplaması gereken sorular...
Bundan daha vahimi ise bazı NATO ülkelerinin, Türkiye'ye dönük tehdidin derecesini kendine göre değerlendirip, bu bataryaları çekmesi oldu. Sistemlerin yenileneceği senaryosuna dayandırılan, esasen Ankara'yı hava savunmasında zaafa uğratan o kararlar da NATO'daki ikiyüzlülüğün taktik göstergesi idi.
Türkiye, NATO savunma konseptinde nereye oturmakta? Türkiye'ye yönelik tehditlerin kaynağı ne olabilir ve nereden gelebilir? Böyle bir durumda Türkiye, NATO'nun "geri emniyet bölgesi" midir?
Yani, NATO'nun bir kanadının güvenliğini temin etmek maksadıyla, ilk savunma hattının kurulacağı ülke midir? Türkiye'yi savunma görüntüsü altında, ülkemizin hangi noktasına, nereden, ne miktarda NATO askeri getirileceğine dair uygulama dokümanı var mıdır? NATO, "güncelleme" gerekçesi ile yenilenen savunma planları için Ankara'da arayış başlatmış mıdır? NATO'nun askeri müdahale belgeleri, Türkiye açısından, -hep söylenen- işgal planının kamufle hali midir?
Soruların, ne derece uç noktalarda dolaştığının farkında olarak vurgulamak isterim ki... NATO, Türkiye için ortak güvenlik politikalarında hâlâ anlam ve değer ifade etmektedir. Ama -üzerindeki şaibeyi kaldırana dek- NATO mantığı Türkiye için endişe, risk ve hatta tehlike de arz etmektedir!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- İstihdam ve rekabet gücü için ortaklık (30.04.2024)
- İYİ Parti... Acil yoğun bakım! (28.04.2024)
- Siyasi mahalleler hareketli (27.04.2024)
- Görmesi netleşen Özel, açıkgöz CHP’liler... (25.04.2024)
- Makbule Atadan... ‘İnsanüstü Atatürk... Hakiki Atatürk’ (23.04.2024)
- Değişim, dönüşüm ve zamanın ilerisinde koşmak (20.04.2024)
- Erdoğan... Bir Liderlik Dersi! (18.04.2024)
- İran, İsrail... Madalyonun iki yüzü! (16.04.2024)
- Dönüm noktaları ve Devlet Bey... (13.04.2024)
- Sü uyur, düşman uyumaz! (11.04.2024)