NİHAT HATİPOĞLU

Kim canlı hayvanı hedef yaparsa...

Hz. Ömer'in oğlu Abdullah (r.a.) Kureyşli bazı gençlerin bir tavuğu hedef dikip ona atış yaptıklarını -ok attıklarını- gördü. Tavuğun sahibine, boşa attıkları her ok karşılığında para veriyorlardı. Böylece tavuğu yaralayıp eziyet ediyorlardı.
Gençler Hz. Ömer'in oğlunu görünce kaçıp dağıldılar. Bu olayı görüp hiddetlenen Hz. Ömer'in oğlu Abdullah şöyle dedi; 'Bunu kim yaptı? Bu eziyeti yapana Allah lanet etsin. -Rahmetinden uzak eylesin- çünkü Hz. Peygamber (s.a.v.) canlı bir hayvanı böyle atış hedefi yapan kimseye lanet etmiştir. (Müslim, Fedail, 2317)
Medyadan görüyor ve okuyorsunuzdur! Her gün bir kedinin veya köpeğin hunharca eziyete uğradığına şahit oluyorsunuzdur.
Geçenlerde izlediğim bir video beni insanlığın geleceği hakkında ciddi şekilde endişelendirdi. Nereye gidiyoruz, nedir bu vahşet demekten kendimi alamadım. Sorumsuz bir genç yakaladığı farenin kuyruğundan tutmuş ateşin içine sarkıtıp canlı canlı yakıyordu. Hayvan acı acı feryat edip öldü. Genç ise kahkaha atıyor, eğleniyordu! Haydi diyelim ki bu gencin inancı yok! Ahiret hesabı yok! Kanundan, nizamdan korkusu yok! Peki bu insanın yüreğinde bir gram olsun vicdan, insanlık yok mu? Belli ki o da yok.
Sevgili okuyucularım. Lütfen çocuklarınızı hayvan sevgisi, hayvanlara merhamet konusunda sık sık bilgilendirin.

**************

GENÇLER, DİNİ DOĞRU YERDEN ÖĞRENİN

Gençler İslam'ı seviyorsunuz. Dininizi öğrenmeye çalışıyor, iyi bir Müslüman olmak için çaba gösteriyorsunuz.
Allah benden nasıl razı olur diye kafa yoruyorsunuz.
Bunlar çok samimi, temiz, iyi, nezih düşünceler.
Ama bazen yanlış yerden yolculuğa çıkıyorsunuz. Sizin öncelikle Yüce Kitabımız Kur'an-ı Kerim'i ve sonra Hz. Peygamber'in (s.a.v.) hayatını, sünnetini, hadislerini iyice öğrenip kendinize bir yol çizmeniz lazım.
Sizi, Yüce Allah'tan ve Hz. Peygamber'den (s.a.v.) uzaklaştırıp başka merkezlere yönlendiren, hiçbir kurum, kuruluş, grup, cemaat, özel teşebbüs, hoca veya manevi önder olduğu söylenen kişiye itibar etmeyin.
Sizi özel bir eğitime tabi tutup yetiştirdiğini iddia eden bazı merkezler; aklınızı, vicdanınızı, dininizi, fikrinizi çalarlar. Sizin ufkunuzu daraltıp sadece kendilerine köle yaparlar (İstisnalar elbette vardır). Allah'a ve peygamberine olan yürüyüşünüzü engellerler.
Lütfen şu noktalara dikkat edin:
1- Kendilerini diğer Müslümanlardan -halktanfarklı görüp kendilerine has alameti farikalar oluşturan kendilerini ayrıştıran gruplara itibar etmeyin.
2- Size Allah'ı ve Peygamberini değil de; sürekli manevi öncellerini, hocalarını anlatan ve onları parlatan kişileri süratle terk edin. Bunun size hiç bir faydası olmaz.
3- Kur'an'ı kendi görüşüne göre yorumlayan -sünneti yok sayan veya sürekli eleştiren- kişilerden uzak durun.
4- Her rivayeti -sahih olup olmayanı ayırmadan- hadis olarak takdim edenden uzak durun.
5- Sizin gücünüzü, sayınızı, iyi niyetinizi istismar ederek siyasi veya başka türlü bir menfaat gözeten ve sizden -cebinizden- beslenen, direkt olarak sizden maddi karşılık isteyenlere itibar etmeyin.
6- Hz. Peygamber (s.a.v.) ve sahabeyi anlattığınızı veya örnek aldığınızı görünce -ataların dini- gibi yaftalarla küçümseyen kişilerden hemen uzaklaşın.
7- Uydurulmuş din; Allah'ın kudret ve azametini sınırlayan, Hz. Peygamber'den (s.a.v.) haz almayan, sünneti inkâr eden, Kur'an ve sünnete bağlı tasavvufu yok sayan, müçtehit alimleri küçümseyen, kendilerine göre özel metodoloji oluşturanların size dikte ettirdikleri dindir. Bu saptırılmış din mensupları; hadisi, mucizeyi, şefaati, peygamberlerin -Allah'ın bildirdiği kadarınca- gaybı bildiğini inkâr ederler.
8- Hiçbir din önderi, hocanız, inandığınız kişi sizin için ailenizden daha önemli değildir. Sizi ailenizden uzaklaştıran kişilerden uzak durun.
9- Din konusunda macera aramayın. Felsefi akımlar Allah'ı ve peygamberi ve ahiret âlemini anlamak yerine insanların çıkmazlarını fırsat bilip ferdi aklı kutsallaştırıp yapay din oluşturan hastalıklı ve sonuçsuz bir yol açar size. Felsefeyi okumayın demiyoruz. Vahyi, kutsal nassları yok sayarak bir yere varamazsınız diyoruz.
10- Haset, çekememezlik, kibir, enaniyet, ümitsizlik, umudunu yitirme size yakışmayan kötü tercihlerdir.
11- Umutlu olun. İnsanları sevin. Kardeşliği yayın. Tehlikeli ortamlardan uzak durun. Uyuşturucudan uzak durun. Şiddetten kaçının. Zihniyeti kirlenmiş hastalıklı kişilerden kaçının.
Gençler manevi önderleriniz; Hz. Peygamber (s.a.v.), sahabe ve büyük alimlerdir. Düzmece kişilerden uzak durun. Allah ve peygamberini dert ediniz. Sizi seviyoruz. Sizi kaybetmeyelim.

*******

EŞİNİZİN SIRRINI YAYMAYIN

Karı-koca birbirlerinin eminleridir. Birbirlerinin örtüsüdürler. Birbirlerini korumalı ve sıkıntılı anlarında onları terk etmemeliler.
Aile içinde olan -elbette makul olup yüz kızartmayan hususları eşler herkesle paylaşmamalı. Eşler birbirlerine karşı özeller. Sırdaştırlar.
Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: 'Kıyamet günü Allah katında insanların derece itibariyle en kötü olanı kocanın hanımına, hanımın da kocasına en yakın olduğu anı -cinsel yakınlığı- başkalarına anlatmalarıdır. (Müslim, Nikâh, 1437; Ebu Davud, Edeb, 4870

*******

ŞEHİT OLURKEN; ALLAH'IM ÜMMETİ PARÇALATMA

Üçüncü Halife olan Hz. Osman'ın Medine'de evinde, asiler tarafından şehit edildiğini biliyorsunuzdur.
Hz. Abdullah bin Selam der ki; Hz. Osman'ın şehadetinde yanında bulunanlardan öğrendim. Kılıç darbeleriyle ağır yaralanıp kanlar içindeyken şöyle diyormuş: 'Allah'ım! Muhammed ümmetini bir ve beraber eyle. Parçalatma.' Bu sözleri nakleden Abdullah der ki; Allah'a yemin olsun ki o haldeyken -mazlum olarak öldürülürken- beddua etseydi bedduası kabul olurdu. Son nefeste dahi Müslümanların beraberliği için dua eden mazlum halifeye Allah rahmet eylesin.

*******

İSMİ ÂZAM DUASI

Allah'tan başka ilah yoktur.
Ancak, Celil ve Cebbar olan O'dur.
O'ndan başka ilah yoktur.
Ancak O, bütün kullarının hallerine vakıf olan ve kusurlarını örtbas edendir.
Allah'tan başka ilah yoktur.
Gece ile gündüzü yaratan O'dur.
Allah'tan başka ilah yoktur.
Tektir, ortağı yoktur.
Tektir ve birdir.
Biz O'na hamd ü sena ederiz.
Allah'tan başka ilah yoktur.
Ancak O vardır.
Tektir, ortağı yoktur.
Tek bir Allah'tır.
Biz O'na ibadet ederiz.
Allah'tan başka ilah yoktur.
Allah tektir. Ortağı yoktur.
Allah'tan başka ilah yoktur.
Muhammed (s.a.v.) O'nun Resulüdür.
Hay ve Kayyum O'dur.
Allah'ın rahmeti mahlukatının en hayırlısı olan Muhammed'in (s.a.v.) Ali ve ashabının ve hepsinin üzerine olsun.
Şahadet ederim ki, Sen hem Rabbimiz, hem de Halkımızsın.
Allah'ım!
Beni marifet eyle.
Ey Allah, Ey Allah, Ey Allah, Rahmetinle bana muamele et.
Zira sen merhamet edenlerin en merhametlisisin.

*******

SAÇINIZ AĞARDI EY ALLAH'IN ELÇİSİ

Dostun derdiyle dertlenmek vefalı insanın işidir. Dostun giydiği, yediği ve harcadığı ile değil; dostun yüzüne sinmiş olan nur veya üzüntüye odaklanmaktır dostluk. Yüzü doğan güneşi mi, batan grubu mu andırıyor, buna odaklanmaktır dostluk.
Hz. Ebu Bekir, sevgili Resul'ün gül çehresine dökülmüş gümüş renkli saçlarına takılınca sormadan edemedi; 'Saçınız ve sakalınız ağarmış' ey Allah'ın elçisi?
Dağlar ağırlığındaki vahyin sorumluluğuyla dolu dolu olan Resulullah (s.a.v.) buyurdu:
"Saçımı ve sakalımı; Hud, Mürselat, Vakıa, Nebe ve Tekvir sureleri ağarttı." Sesindeki hüzün, soru soran dostun gönlündeki haşyeti bin kez artırıyordu.
Bu surelerde 'dosdoğru olmak' emrediliyor ve kıyametin dehşetinde çocukların bile saçlarının bir anda ağaracağına işaret ediliyordu.
Efendimizin saç ve sakalına sinmiş belki yirmiye yakın beyaz tel ve çocukların simsiyah saçlarını ağartacak dehşetli bir gün.

*******

VE O GÜN PERDE KALDIRILIR

Cennetlikler cennete girdiğinde Allah Teala artırmamı istediğiniz bir şey var mı diye sorar. Onlar, yüzümüzü ak ettin, bizi cennete koydun, azabından kurtardın demeye başlarlar.
Bunun üzerine Yüce Allah emreder, insanların önüne getirilen örtü kaldırılır. Cennet ehli Yüce Allah'ı görürler. Cennet ehline Allah'ı görmekten daha sevimli bir nimet verilmemiştir. (Müslim, İman, 297)
Yukarıdaki hadis şu ayete uygundur: 'O gün birtakım yüzler, Rablerine bakıp parlayacaktır.' (Kıyame, 23)
Yüce Rabbimiz, bizleri Allah'ı görenlerden eylesin. Bu nimetle nura gark olanlardan eylesin.

*******

ALACAĞINI GECİKTİREN ADAM

Huzeyfe (r.a.) aktarıyor; Efendimiz (s.a.v.) şöyle anlattı:
Sizden önce gelenlerden bir adamın ruhu ile melekler karşılaştılar. Melekler adama, iyilik adına bir iş işledin mi diye sordular. Adam, hayır dedi.
Melekler, iyi düşün dediler.
O da, İnsanlara borç verirdim. Ve adamlarıma, zor durumda olanın vereceğini geciktirin (Kolaylık gösterin. Sıkıştırmayın), durumu iyi olana da gerekli toleransı gösterin derdim.
Bunun üzerine Yüce Allah; meleklere bu adamı bırakın diye buyurdu. (Müslim, Müsakat, 24-30)
Borçlu olanı sıkıştırmak doğru değildir, durumu iyi değilse. Hele çaresizliğinden istifade ederek faiz almak günahı katlar.
Durumu iyi olanın da, yapay bahanelere sığınıp borçtan kaçması da haramdır, vebaldir.
Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: 'Bizi aldatan bizden değildir.'

*******

BAZEN RUHLARINIZI DİNLENDİRİN

Allah ehli olanlar zikirden hiç uzak durmazlardı. Geceleri kendileriyle Rablerine ayırır, gündüzleri halkla haşır neşir olurlardı. Hak ile olurken, kalplerinde halkın derdi vardı. Halk ile olurken, kalplerinde Rabbin rızası vardı.
Bazen bütün bir geceyi namaza ayırın. Bazen bütün bir geceyi zikre... Bazen bütün bir geceyi duaya, bazen bütün bir geceyi ev halkına ayırın. Bazen sehere kadar Kur'an'la haşır neşir olun. Bazen günahlarınıza ve Rabbe olan hasretinize gözyaşına ayırın. Velhasıl ibadetin çeşitleriyle ruhlarınızı dinlendirin.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.