Bugünlerde BM toplantısı, BaşkanErdoğan'ın Trump'la görüşmesi, Gazze soykırımı ve Filistin'in tanınma meselesi ile Ukrayna-Rusya savaşı nedeniyle küresel gündem bir hayli yoğun. Trump'ın bu yoğunluğu Gazze'ye "Hong Kong Modeli" önererek daha da karmaşık hâle getireceği konuşuluyor.
Tam bu kaotik zeminde CHP içi hesaplaşmayı saymazsak Türkiye'nin gündeminde de niçin yapıldığı anlaşılmayan ve soru işaretleriyle dolu çok ilginç bir olay yaşandı.
İngiltere dış istihbarat servisi MI6'nın Başkanı RichardMoore, İstanbul'da basın toplantısı yaparak üstüne basa basa Rusları ajan olmaya çağırdı. Ukrayna savaşını körükleyen, İstanbul'daki barışı sabote eden İngiltere'ye seslenerek şöyle yazdım: "Hayırdır, İngiliz ajanıbunu açıklamak içinneden Türkiye'yi seçti?"
Bu soruya ne yazık ki diplomatik çevrelerden akla yakın bir cevap verilmiş değil.
Birçok farklı yorum var. Kimi İngilizlerin Türkiye ile Rusya'nın arasını açmak istediğini söylüyor, kimi ise Suriye meselesinde İngilizlerin katkısını hatırlatmak istediğinden söz ediyor. Ama hiçbiri halef-selef İngiliz istihbarat başkanlarının İstanbul'da basın toplantısı düzenleyip özellikle Rusya vurgusu yapmasını açıklamaya yetmiyor.
Doğrusu tam açıklayıcı olmasa da soru işareti yaratan yorum gazeteci BarçınYinanç'tan geldi. İlginç bir şekilde, İngilizlerin Afgan ajanlarını zor durumda bıraktığından söz eden Yinanç, sözü muhalefetin İngilizlerden yardım istemesine getiriyor ve şöyle diyordu: "Deneyimli İngilizcasus/diplomat,yarın bir gün İngilizKonsolosluğu'na adımattık diye casusluklasuçlanacağımız, cadıavının yaşandığıbir ülkede yaptıkonuşmasını." "Ne alaka?" dediğinizi duyar gibiyim. Sahi ne alaka? Bu ülkede ne zaman casuslukla ilgili bir "cadı avı" oldu? Herhalde daha önce yargıya intikal eden MOSSAD veya başka istihbarat örgütlerine yönelik operasyonlar kastedilmiyor.
Peki ne kastediliyor?
Herhalde önümüzdeki süreç kastediliyor. Oraya girip çıkanlardan söz ediliyor. İşte bu bana ilginç geldi. Yinanç'ın bir bildiği mi var bilmiyorum ama Richard Moore'un ve halefinin İstanbul'da basın toplantısı yapmalarının altında bizzat Türkiye'ye ilgilendiren bir gerçek var. Suriye'den veya Rusya'yı kışkırtacak şeylerden söz etmeleri işin sadece "tehdit" ve "cambaza bak" kısmı...
Bu iki ülke üzerinden Türkiye uyarılıyor. Bu ülkede, Kraliçe'ye bağlılığı malum siyasetçilerin, fondaş gazetecilerin sayısı hiç az değil. Bir ara "yolsuzluk" iddiasıyla tutuklu Ekremİmamoğlu'nun fırtınaya teslim olan İstanbul'u bırakıp İngiliz büyükelçiyle bir balıkçıda buluşması bu minvalde çok tartışıldı. Bu bir Zelenskiprojesiydi ve başka ayakları da var. "Bu da neredençıktı?" demeyin... Şu İBBeksenli yolsuzluk soruşturmasıbaşladığında BaşkanErdoğan çok çarpıcı bir tespityapmıştı: "İstanbul'danTürkiye'ye ve yurtdışınauzanan ahtapotun kollarıbir bir deşifre oluyor."
Sahi Türkiye "dostu"Richard Moore'u İstanbul'agetiren bu ihtimal olmasın?
Önümüzdeki ayın ortalarında İBB dosyasıyla ilgili iddianame açıklanacak. O iddianamede sadece "yolsuzluklar" mı olacak yoksa ahtapotun yurtdışına uzanan kolları da yer alacak mı?
Belki o zaman yolsuzluktan yüzleri kızarmayanların yüzleri kızarır.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.