MAHMUT ÖVÜR

Yine CHP, yine Özgür Özel, yine Kılıçdaroğlu, yine İmamoğlu, yine Mansur Yavaş ve diğerleri... Kamuoyu bu aktörlerin birbiriyle dalaşından bıktı ama ne onlar bıktı ne de seçmenleri. Yorulmadılar da. Doğrusu biz yazmaktan yorulduk onlar yorulmadı.
Yıllardır bu kavgalı CHP fotoğrafı hiç değişmedi. Güya yeni kuşak siyasetçiler görevi devraldığında "her şey güzel olacak"tı ama olmadı. Tam tersine "yolsuzluk ve nepotizm" iddialarıyla CHP kirletildiği gibi siyaseten de birbirine tezat Atatürk adının arkasına saklanmaktan, sol marjinal sloganlara sığınmaktan öteye geçilmedi.
Bugünlerde bu kavgayı sadece kendi siyasi yolculuğu için ateşleyen biri var ki, durdurana aşk olsun. Bu öyle bir kavga ki artık hançerler mi çekilir yoksa skandal dosyalar mı patlar belli değil. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'ndan söz ediyorum...

SİYASETSİZ AKTÖRLER
Erkene alınsa bile en az iki yıl sonra yapılacak bir seçim için ortalığı kaosa sürüklüyor. Korkuları var, hakkında açılan davalarda sona yaklaşılıyor, "Terörsüz Türkiye" stratejisiyle "kent uzlaşısı" yaptığı DEM Parti'nin elinden kaçacağı hesabını yapıyor ve bu yüzden yargıya meydan okuyor, medyayı kışkırtıyor. Belli ki çok acelesi var. Bir an önce CHP'nin cumhurbaşkanı adayı ilan edilmek istiyor. Ama işi zor. Siyaset üretip öne geçemediği için bu mücadeleyi parti içi alicengiz oyunlarıyla halletmek ve en büyük rakibi Mansur Yavaş'ı etkisiz elemana çevirmek istiyor.
Ancak rakibi Yavaş'ın hafife alınmayacağını da biliyor.
Çünkü Yavaş da ondan geri kalır bir siyasi aktör değil. Gerçi o da siyaset üretmedi ve belediyecilik açısından Ankara'ya çağ atlatacak bir esere imza atamadı ama ilginç bir biçimde bağırıp çağırmadan İmamoğlu'ndan daha etkili bir imaja sahip oldu. İşte İmamoğlu bunu aşmak için kendisini 1 milyon 600 bin CHP üyesine seçtirmek istiyor. Böylece en azından parti içi engeli aşmış olacak.
Peki Yavaş buna izin verecek mi?
Bütün veriler vermeyeceği doğrultusunda. Bu yüzden şu sıralarda CHP kulislerinde en çok Yavaş'ın ne yapacağı konuşuluyor. İlk seslendirilen de Yavaş'ın bu tartışmalar başlar başlamaz, akademisyen ve siyasetçilerden oluşan güçlü bir ekibe cumhurbaşkanı adaylığıyla ilgili kapsamlı bir rapor hazırlattığı... O raporda, kamuoyunca da bilinen birkaç öneri dile getirilmiş; CHP'de eğilim yoklaması ve 5 büyük anket şirketine anket yaptırılması gibi. Ama en dikkat çekici olanı, diğer muhalefet partilerinin de bu sürece aktif katılmalarının istenmesi.
Yeni masalar mı kurulur bilemem ama Yavaş, bu raporu SODEV toplantısında bizzat CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e verdiği gibi Özel ve İmamoğlu'na da anlatmış...

YAVAŞ'SIZ SÜREÇ
İlginçtir bu görüşmeye rağmen Özel ve İmamoğlu, CHP üyeleriyle yapılacak önseçime güçlü destek verdiler. Bunun tek bir anlamı var: Süreç Yavaş'sız ilerleyecek.
Asıl soru ise bu durumda Yavaş'ın ne yapacağı. Bu kadar gürültü çıkartan İmamoğlu karşısında pes mi edecek yoksa meydan mı okuyacak?
Kamuoyu desteği açısından önde olan Yavaş için, parti içinde hâlâ gücü devam eden ve "Bu tartışmaları bitirin" uyarısı yapan Kemal Kılıçdaroğlu da bir şans. Dahası sağda ve aşırı sağda hizalanan İyi Parti ve Zafer Partisi'yle de iyi ilişkisi var. Bunlar da Yavaş'ın elini güçlendiriyor. Buna "kent uzlaşısı" yaptıkları DEM Parti'yi kaybetme ihtimalini de eklerseniz Özel ve İmamoğlu ikilisi için siyasi tablo hiç parlak değil.
Şunu da ekleyelim: CHP'nin 1 milyon 600 bin üyesi var deniyor. Acaba son bir yılda istifa eden 180 bin üye bu sayının içinde mi yoksa dışında mı?