Kürtlere açılan yeni pencere
HDP ise o andan itibaren "Türkiyelileşme siyaseti"ni bırakıp, siyasetle elde ettiği tüm kazanımları Kandil ve küresel güçlerin vaatleri uğruna heba etti.
Kısaca Kandil ve HDP hattı önünde duran siyaset yolunu değil şiddeti seçerek tarihi bir hata yaptı. Şu anki tablo ağırlıkla bu hatanın sonucu.
7 Haziran'dan sonra HDP, PKK'nın elinde oyuncağa döndü. Eğer HDP'deki makul siyasi kadrolar Kandil'e direnebilseydi bugün bambaşka bir tabloyu konuşurduk. Ancak onların şiddeti yeğlemesi, siyaset yolunun kapandığı anlamına da gelmiyor. Bu yolun açık olduğunu sadece Kürt halkı şiddete prim vermeyerek değil, devlet de açıklamalarıyla gösterdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir süre önce altını çizdiği şu tespiti önemli: "Siyasetle ne yapmak istiyorsanız gelin yapın."
Tüm kuşatmalara, negatif propagandalara rağmen Türkiye, bu açılımı sürdürdüğü gibi Türk-Kürt ittifakını işaret eden ve bölgedeki Kürt sosyolojisine seslenecek yeni pencereler de açıyordu. Yoğun gündemde pek fark edilmedi ama Irak Kürdistanı'nda yayımlanan Rudav gazetesi bir süre önce önemli bir haber geçti. Haberde Türkiye'nin Erbil Başkonsolosu Mehmet Akif İnam şöyle diyordu:
"Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) 14 ülkede temsilciliği var. Türkiye'de temsilciliği yok. Yerine parti temsilcileri görev yapıyor.
Bölgenin Türkiye'de de temsilcilik açması konusu bir süredir gündemde. Bu konuya olumlu yaklaşıyoruz."
Bu Türkiye'nin 15 Temmuz darbe girişiminden sonra oluşturmaya çalıştığı "Yeni normal"in bir sonucu. Parti olarak KDP ve YNK'nin temsilcilikleri vardı ama "bölgesel devlet"in yoktu. İlk kez önümüzdeki ocakta devlet temsilciliğinin açılacağı söyleniyor.
Bir süre önce Türkiye'ye gelen IKBY Başbakanı Neçirvan Barzani'yle bu konunun da ele alındığı belirtiliyor. Böylece IKBY, 15'inci temsilciliğini Türkiye'de açmış olacak.
Bu adım, sadece Irak Kürtleriyle değil, tüm Kürt sosyolojisiyle Türkiye'nin nasıl bir ilişki kuracağının ve birlikte hareket etme kararının önemine işaret ediyor.
Bu yaklaşım ve ittifak Kandil'i çaresiz bırakırken, arkasındaki küresel güçleri de öfkelendiriyor. Son saldırıların bir nedeni de bu olsa gerek.
ÇOCUKLAR ÜŞÜMESİN
Güneydoğu'yu kan gölüne çeviren PKK'nın çukur siyaseti etkisiz kılındı ama yol açtığı derin yaralar ve yıkım kolay kapanacak gibi değil. Devlet kurumları yardım yapıyor ama yetmiyor. Kışla birlikte durum daha da vahim. Özellikle okul çağındaki çocukların ciddi giyim sorunu var. Özellikle de Şırnak'ta. Star yazarı İlhami Işık bu sorunu çözmek için anlamlı bir kampanya başlattı: "Çocuklar Üşümesin..."
Kampanyaya Deniz Feneri, MÜSİAD, Uluslararası Kalkınma ve Demokrasi Derneği (UKDEM) ve bölgedeki çok sayıda sivil toplum örgütü katılıyor. Ama sadece onlar değil, Metro Turizm'in patronu Galip Öztürk gibi çok sayıda işadamı da var. Kampanyanın Şırnak'la sınırlı kalmaması için daha da büyümesi gerekiyor. Siz de "Çocuklar Üşümesin" diyor ve o insanlara dokunmak istiyorsanız bir ucundan tutun derim.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Bir Yahudi’nin ‘One minute’u (05.05.2024)
- CHP’nin kurdu yine CHP (04.05.2024)
- İmamoğlu, İsrail ve ‘sol’ CHP (02.05.2024)
- DEM kimin DEM’i? (30.04.2024)
- 68’lilerin torunları sarsıyor (29.04.2024)
- Akşener ve ‘mıntıka temizliği’ (28.04.2024)
- Özgür Özel’e iki koldan saldırı (27.04.2024)
- Postmodern Altılı Masa (25.04.2024)
- Uğur Dündar’ın öfkesi (23.04.2024)
- Filistin davasında yeni dönem (22.04.2024)