MAHMUT ÖVÜR

Kürtler mi PKK mı kopuş yaşıyor?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Yıldırım ve çok sayıda bakanla gittiğimiz Diyarbakır'da siyasi havanın, eskisiyle kıyaslanmayacak kadar değiştiğini önceki gün yazdım.
O değişimi sağlayan en etkili unsur ise belki de ilk kez Kürtlerin, PKK'nın kendileri için savaşmadığı gerçeğiyle yüzleşmesi. Bu yüzleşme, yine ilk kez, örgütün bölgede oluşturduğu korku duvarının yıkılmak üzere olduğunun da işareti.
Devlet ve hükümet cephesi de bu değişimi dikkatle izliyor. Uçakta sohbet ettiğimiz Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle diyordu: "Hükümetin atacağı adımlar, şartları iyileştirmeye yönelik müdahaleler neticesinde, çok farklı bir konuma erişileceğini düşünüyorum."
Bu derin değişimi, sadece sivil toplum örgütü temsilcileri veya siyasi aktörler değil Diyarbakır sokakları da doğruluyor. Merkezi Diyarbakır'da bulunan Yeni Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (YORSAM) 20- 25 Mayıs arasında Diyarbakır'da, şiddet siyasetinin hayata nasıl yansıdığını araştıran bir saha çalışması yaptı.
Araştırma sonuçları, siyaset yapıcılara ışık tutan veriler sunuyor. Birkaç bulgu Diyarbakır'daki siyasi değişimi net biçimde yansıtıyor. Katılımcıların yüzde 55'i çatışmalardan legal- illegal Kürt siyasetini sorumlu tutuyor. Hendek siyasetini doğru bulmayanların oranı ise yüzde 90 civarında. Çatışmaların kent merkezlerine taşınması da yüzde 90 oranında doğru bulunmuyor.
Diyarbakırlılar son iki seçimde ortalama yüzde 75 oy verdiği HDP'nin izlediği siyaseti de aynı oranda yani yüzde 75 doğru bulmuyor. Bazı siyasi odaklar ısrarla "duygusal kopuş"tan yani Türklerle Kürtlerin kopuşundan söz ediyor. Sokak buna yüzde 90 oranında tam tersi bir cevap veriyor; "Çözümün adresi Türkiye ve ortak kurumlar."
İki çarpıcı sonucu da araştırmayı yürüten ekipten gazeteci Nevzat Bingöl aktarıyor: "Bölgeden ayrılmak isteyenlerin oranının yüzde 60'ları aşması ve öz yönetim istemeyenlerin oranının yüzde 80'e yakın olması bölge insanının neyi tercih ettiğini, neyi etmediğini çok açık ortaya koyuyor."
Bu tabloyu şimdilik ABD ve Rusya'yla flört sürdüğü için PKK- HDP hattının doğru okuma ihtimali yok. Bu da, aslında başta AK Parti olmak üzere diğer siyasi aktörler için tarihi bir fırsat. Bu süreçte doğacak boşluğu "devlet" değil, siyaset doldurmalı.
BAŞBAKAN YILDIRIM SOKAKTAN DA GÜVENOYU ALDI
Türkiye toplumunda Bakan Binali Yıldırım adının pozitif bir karşılığı olduğu biliniyor. Başbakan Binali Yıldırım adının da kısa sürede mecliste ve siyasi arenada samimi karşılandığı malum. Sıcak tebessümü ve esprileriyle "düşman" sayısını biraz olsun azalttığı tahmin ediliyor. Peki, sokakta durum ne?
Onu da bir araştırma şirketine sorduk. Optimar Araştırma Şirketi, AK Parti'nin 2. Olağanüstü Kongresi'nden sonra hem yeni Başbakan Yıldırım hakkında hem de başkanlık sistemi konusunda kamuoyunun ne düşündüğünü araştırdı. İlk veri yeni başbakanla ilgili. Halk güvenoyu vermiş görünüyor; "Yıldırım'a ve ekibine kamuoyu desteği yüzde 47 seviyesinde, AK Parti seçmeninde ise bu oran yüzde 80."
Başkanlık sistemine destek ise yüzde 50 civarında. Bu oran, Cumhurbaşkanı Erdoğan ismi eklendiğinde yüzde 60'lara yaklaşıyor. Optimar Araştırma Genel Müdürü Hilmi Daşdemir sonucu şöyle yorumluyor: "Bir araştırmacı olarak beni şaşırtan sonuçlar olmasa da özellikle üzerinde muhalefetin fırtınalar kopardığı başkanlığa ve kabine değişimine kamuoyunun yüksek destek verip güven duyması önemli. Muhalefetin bu gerçeğe göre hareket etmesinde ülke için yarar var."
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.