Koruma duvarlarını yıkan Koç
Küçük kardeşi Ali Koç'la tanışıyorum, rahmetliyle tanışmadım ama onlar hayatımızın her alanında vardı. Son dönemlerdeki siyasetle dolaylı ilişkilerini eleştirsem de Koç grubu, kurumsallaşarak Türkiye'nin sanayileşmesinde önemli rol oynayan ve marka yaratan bir kurumdu.
Bir ülkede yatırımcı olmanın, istihdam yaratmanın, üretileni dünyaya satmanın ne kadar önemli ve değerli olduğunu insan sonradan öğreniyor. Başka şeyleri de...
Rahmetli Vehbi Koç ismini daha lise yıllarında solla ilk tanıştığım dönemde öğrendim. Bizim gözümüzde büyük olasılıkla da Erol Toy'un "İmparator" kitabındaki tanımıyla "komprador burjuvazi"ydi. O kitap Yeşilçamvari "düşmanlaştıran" bir iş adamı portresi çizmişti... Hayatın garip cilvesi bu ya, aynı dönemde liseyi burslu okuma sınavına girmiş ve ayda sanıyorum 100-150 lira gibi bir burs kazanmıştım. Benim okumama o burs vesile oldu. Bursu vereni de yıllar sonra öğrendim; rahmetli Vehbi Koç'tu...
Yıllar sonra bir şey daha öğrendim; 2008'de bir televizyonun kuruluşunda yer alınca, 100 kişiye istihdam yaratmanın, çalışanların her ay evine maaş götürmesinin ne kadar zor ve anlamlı olduğunu. O günden sonra bir kişiye bile istihdam sağlayana daha çok saygı duydum.
Koç Grubu, bu anlamda önemli bir kurumdu. Son dönemde Mustafa Koç'un öncülüğünde koruma duvarlarının arkasına sığınan yapıdan sıyrılmış, küresel dünyaya uyum sağlayan, daha rekabetçi yapısıyla Türkiye'nin öncü sanayici grubu olmuştu. Bu da daha fazla iş ve aş demekti.
Kurumsallaşan Koç Grubu, sadece sanayi alanında değil, eğitim, kültür ve sanata katkılarıyla da ülkenin gelişmesinde önemli rol oynadı.
Grubun, destek verdiğim "Meslek Lisesi, Memleket Meselesi" kampanyası ise önemsediğim önemli bir çabaydı.
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç'un erken ölümü tam da bu saydıklarım yüzünden sadece ailesini, yakınlarını değil, binlerce çalışanını ve bu ülke insanını derinden üzdü.
Kendisine Allah'tan rahmet, ailesine, çalışanlarına sabır ve başsağlığı diliyorum.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- DEM kimin DEM’i? (30.04.2024)
- 68’lilerin torunları sarsıyor (29.04.2024)
- Akşener ve ‘mıntıka temizliği’ (28.04.2024)
- Özgür Özel’e iki koldan saldırı (27.04.2024)
- Postmodern Altılı Masa (25.04.2024)
- Uğur Dündar’ın öfkesi (23.04.2024)
- Filistin davasında yeni dönem (22.04.2024)
- CHP’de İmamoğlu vesayeti bitti mi? (21.04.2024)
- Sivil dalga (20.04.2024)
- CHP’nin ‘laiklik gömleği’ (18.04.2024)