Dünya ekonomisinde yolcu ve yük taşımacılığı rakamlarının adeta katlanarak büyüdüğü bir konjonktürde, mevcut ticaret ve ulaştırma koridorlarının kapasitesini büyütecek yatırım hamlelerini de hız kazanmış durumda. Türkiye, küresel ticaretteki payı ile önde gelen iki kıta olan Asya ile Avrupa arasındaki tedarik ağının yanı sıra, yakın geleceğin küresel ticaret merkezi olacak, 21. Yüzyıl'ın yükselen kıtası Afrika'nın tedarik ağı adına, kritik önemde roller üstlendiği ve üstlenmeyi de sürdüreceği hamleler gerçekleştirmekte. Cumhurbaşkanımız Erdoğan, proje büyüklüğü 2,4 milyaravro olan ve toplam uzunluğu 224kilometre olacak Kars-Iğdır-Aralık- Dilucu Demiryolu Hattı'nın Türkiye ile Nahçıvan ve Azerbaycan arasında köprü vazifesi görecek çok önemli bir kalkınmahamlesi olduğunu belirtmekteler. Cumhurbaşkanımız, Azerbaycan ile Güneydoğu ve Akdeniz bölgelerimizi; Hazar ile Akdeniz havzasını birleştirecek projenin, bölgesel iş birliği ve kalkınmaya çok güçlü bir ivme kazandıracağını vurgulamaktalar.
Türkiye'nin uluslararası müteahhitlik ve altyapı proje kalitesinde dünyada sayılı ülkeler arasında olması gerçeği, yeni nesil altyapı inşa teknikleriyle geniş bir coğrafyada güçlü bir ulaştırma, taşımacılık ve lojistik ağının da kurulmasını sağlayacak. Uluslararası çok taraflı kuruluşların raporları, Türkiye'nin 'topyekunkalkınma' hamleleri ve ZengezurKoridoru'nun hızla hayata geçmesi ile birlikte, Hazar geçişini Türkiye–Güney Kafkasya–Orta Asya hattında daha kısa/ akıcı bir doğu-batı aksıyla bütünleşik hale getirecek. Böylece, Orta Koridor'da 2030'a kadar yük hacminin 2021'e kıyasla yaklaşık 3 katına çıkabileceği; seyahat sürelerinin yarıya azalacağı öngörülüyor. Söz konusu demiryolu hattı, Nahçıvan/ Zengezur üzerinden Azerbaycan ve Orta Asya'ya doğrudan demiryolu erişimi sağlayarak, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun taşımacılık, üretim ve ihracat kapasitesini artırma potansiyeli taşıyor.
Bugün demiryolu projesi ile tarihi önemde adım atılan 'topyekun kalkınma'hamlesi, orta vadede söz konusu demiryolu hattına eşlik eden fiber veenerji iletim hatlarının da gündeme gelmesi ve Türkiye, Azerbaycan ve Nahçıvan arasında güçlü bir entegrasyonunu ve tedarik ağını oluşturacak. Uzmanlar, bu tarihi adımın Nahçıvan'ın izolasyonunun kırılması ve İran'a bağımlı geçişlerin azalmasıyla, ticaret akışlarının istikrarlı hale gelebileceğini de vurgulamaktalar. Bu adımlar ayrıca Türkiye-Azerbaycan kara ve demiryolu sürekliliğini de güçlendirecek. Söz konusu proje ve atılacak adımlar, Ermenistan açısından da Türkiye ve Azerbaycan'la normalleşmenin hızlanmasına, Ermenistan'ın transit ücretlerinin yanı sıra, yatırım ve pazar çeşitlenmesi adına yeni fırsatlara ulaşabilmesi anlamına da gelecek. Söz konusu projeler Kafkasya'dan Orta Asya'ya Türkiye ile bölge ülkeleri arasında bir dijital entegrasyon fırsatını da beraberinde getiriyor.
Bu noktada, Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya entegrasyonu adına, söz konusu demiryolu, sonrasında karayolu, fiber ve enerji hatlarına yönelik adımların, aynı zamanda yeni nesil liman ve lojistikmerkezlerinin yanı sıra, ülkeler arası dijitalleşme odaklı gümrükentegrasyonu gibi tamamlayıcı yatırımlarla desteklenmesi, gerek Zengezur Koridoru'nu, gerekse de Orta Koridoru hem kapasite, hem hacim, hem de süre kazanımları açısından olumlu yönde etkileyecektir. Bu nedenle, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızın tüm beceri ve başarılarını ortaya koyması, diğer bölge ülkeleri için de örnek teşkil edecektir. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğine vevizyonuna duyulan güven söz konusu entegrasyonun en kritik sacayaklarından birisini oluşturmaktadır. Ülkelerin birlikte çaba sarf edere, projeyi tamamlamaları, geniş bir coğrafyaya milyar dolardan trilyon dolara uzanacak bir katma değer sağlayacak.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.