- 09.07.2025, Çarşamba
Trump’ın ticaret savaşları Çin’e mi yarıyor?
Eyalet bazında mülk, gelir, satış vergisinden vergi muafiyeti, nakdi teşvik ve hibeler, istihdam başına hibeler, yatırım bazlı nakdi destek, altyapı sübvansiyonları ve düşük maliyetli veya bedava arazi desteği, yatırımın kamu izinlerinin hızla ilerlemesi adına 'onecall state' modeliyle hızlı onay süreçleri gibi örnekleri sıralamak mümkün. Oklahoma, Kansas, Nevada, Wisconsin, Alabama, Teksas, Virginia bir çırpıda öne çıkan eyaletler. Eyaletler, mega fabrika veya kampüs odaklı olarak, Microsoft. Foxconn, Tesla, Panasonic, Integra Technologies gibi şirketlerin yanı sıra, bilhassa yarı iletken, pil, batarya ve enerji depolama ve/veya kritik mineraller odaklı teknoloji üreten şirketlere büyük teşvikler vererek, diğer eyaletlere göre öne çıkmaya çalışıyorlar. Amaç, Çin'in sanayi alanında son dönemde verdiği destek ve teşvikleri yakalayarak, yatırımları ABD'ye geri döndürmek.
ABD'nin GSYH'sı 30 trilyon dolara yakın bir düzeyde. Esasen dünyanın en fazla katma değer üreten ekonomisi. Ekonominin ithalata bağımlılığı da aslında yüzde 12 ile hayli düşük. Dünyaya 2 trilyon doların üzerinde mal ihraç ediyor ve bu nedenle 28 trilyon dolarlık bir iç ekonomik aktivite oluşturmak durumunda. 3,4 trilyon dolarlık ithalatını ise, Başkan Trump'ın ticaret savaşları metodu ile iki yöntemle azaltmaya çalışıyor. Birinci yöntem, sadece ABD'li şirketleri değil, müttefik gördüğü ticaret ortakları olan kimi Asya ve Avrupa ekonomilerinin şirketlerini ABD'ye ihracat yapmaları yerine, ABD'de üretim yapmaya ikna etmek. İkinci yöntem ise, başta petrol ve doğalgazı olmak üzere, en çok dış ticaret açığı verdiği ülkeleri ABD'den daha fazla enerji ve diğer sanayi ürünlerinden ithalat yapmaya zorlamak. Yani, ABD'nin ithalatını 400 milyar dolar azaltıp, ihracatını da 300 milyar dolar arttırabilir ise, dış ticaret açığını yarı yarıya azaltabilmiş olacak.
2015 yılında, Çin dışındaki ticaret ortaklarına 378 milyar dolar, Çin'e ise 367 milyar dolar dış ticaret açığı veren ABD, Trump'ın ilk başkanlık döneminde Çin'e ticaret savaşlarını başlattığında, Çin dışı ülkelere 452 milyar dolar dış ticaret açığı, Çin'e ise 418 milyar dolar dış ticaret açığı veriyordu. Günün sonunda, Çin'le ticaret savaşı Çin'e verilen dış ticaret açığını 2025'in ilk çeyreğinde 305 milyar dolara getirse de, esas ABD'nin geri kalan dünyaya verdiği dış ticaret açığı 1 trilyon 73 milyar dolara ulaştı. Yani, ABD'nin dış ticaret açığı ve ticaret savaşlarında tek derdi Çin değil. Bu nedenle, Trump'ın bu hafta başı itibariyle Japonya, Güney Kore, Malezya, Kazakistan, Güney Afrika, Laos ve Mynmar'a birer mektup göndermiş olması ve bu ülkelere yeni gümrük tarifeleri uygulaması şaşırtıcı değil. Ancak, temel gerçek, Trump'ın tüm adımları Çin'in küresel ticarette daha fazla güçlenmesini, önde gelen ülkelerin Çin'le daha fazla ticarete yönelmesine sebep oluyor. Trump'ın çabaları Çin'e yarıyorsa, önümüzdeki dönemde daha derin tartışmalara şahit olacağız demektir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Erdoğan’dan tarihi çağrı: ‘Kalkınma Adaletini Güçlendirelim’ (24.11.2025)
- 2030 Rekabet Manifestosu: Yeni Piyasa Düzeni (21.11.2025)
- Sigortacılığın geleceğinde fırsatlar ve riskler (19.11.2025)
- Washington’ın yeni efendileri: ‘Algoritmik Oligarklar’ (17.11.2025)
- Kırılgan dünyada Türkiye’nin ‘esneklik’ gücü (14.11.2025)
- Küresel yatırımcılar rota arayışında (12.11.2025)
- Süper Güçler için ‘Tragedya’ dönemi (10.11.2025)
- Doların derdi ‘güç gösterisi’ (07.11.2025)
- Türk Siyasetine ‘Adalet’ ve ‘Kalkınma’ Mührü (05.11.2025)
- Avrupa’yı kurtulamadığı ‘kibri’ batıracak (03.11.2025)