2024'de Türkiye Ekonomisi 1 trilyon322 milyar dolar GSYHbüyüklüğüne ulaşarak dünyanın17. büyük ekonomisi olma vasfınıkorudu. Uluslararası Para Fonu'nun(IMF) öngörüleri doğrultusunda, bu yılGSYH'mızın 1,5 trilyon dolar çıtasınıkırması bekleniyor. IMF'in verileri2015 ile 2025 arası, enflasyondan arındırılmışolarak dünyanın en büyük 20ekonomisinin performansına bakıldığında,Türkiye son 10 yılın ortalama büyümesindeyüzde 59 ile, Hindistan veÇin'den sonra, 3. sırada. Aynı dönemdeHindistan yüzde 77, Çin yüzde 74büyümüş. Türkiye'nin hemen ardındanyüzde 51 ile Endonezya geliyor. 2025öngörüleri Endonezya'nın GSYH'mızagöre küçük bir farkla 16. büyük ekonomiolacağını gösteriyor. ABD 30 trilyondolar ile halen dünyanın bir numaralıekonomisi iken, onu 20 trilyon dolarayaklaşarak Çin takip ediyor. Almanyave Japonya'dan sonra, Hindistan 4,3trilyon dolar ile 5. sırada.
212 ülkenin GSYH değerinin hesap edildiği bir dünya ekonomisinde, Türk sanayisi tek başına ürettiği 195 milyardolarlık katma değer ile 154 ülkenin GSYH'ndan, tarım sektörümüz ise tek başına ürettiği 74 milyar dolar GSYH ile 128 ülkenin GSYH'sından daha fazla katma değer üretmiş durumda. 2002 yılında Türk tarımının ürettiği katma değerin 23,7 milyar dolar olduğunu dikkate aldığımızda, son 22 yılda tarım sektöründe üretilen katma değeri üçe katlamışız. Bununla birlikte, 2002 yılında sadece 3,75 milyardolar ihracat gerçekleşmişken, bugün aynı tarım sektörümüz 36,2 milyardolar ile, son 22 yılda ihracatını neredeyse 10 kat artırmış. Bu durumda, 2002 yılında hane halkı, gıda ve turizm endüstrisi gibi en önemli tüketiciler başta olmak, iç piyasaya kabaca 20milyar dolar ürün verilirken, 2024'de iç piyasaya takdim edilen ürün miktarı 38 milyar dolar olarak gerçekleşmiş.
2002'de 66 milyon nüfusumuza ve Türkiye'yi ziyaret eden 13 milyon turiste kişi başına 253 dolar ürün takdim etmişiz. 2024 itibariyle ise, 85 milyon nüfusumuz ve 60 milyona ulaşan turiste kişi başına 262 dolar ürün takdim ederek çıtayı yükseltmişiz. 9 Temmuz 2018'de kaleme aldığımız makalede de belirttiğimiz üzere, Türkiye'de tarım ve gıda enflasyonunun yüksek olmasının nedeni temelde arz başlığı değil. Ürünün tarladan sofraya ulaşma sürecindeki paketleme sorunları ve tedarik zincirindeki aracılar, toptan ve perakende ticarette ürünlerin depolanması, saklanması, raflarda takdimindeki yanlış uygulamalar ve kişi başına 93 kg ürünisrafı tarım-gıda enflasyonunda önemli etkenler. Önümüzdeki dönemde, başta yakın coğrafyamızdan, Türkiye'nin tarım ve gıda ürünlerine Afrika ve Asya'dan gelecek talebi dikkate aldığımızda, 50milyar dolarlık ihracat potansiyelini dikkate aldığımızda, iç piyasaya da 50milyar dolar ürün arzı, israf ekonomisiyle mücadele ile birlikte, fiyat istikrarını da beraberinde getirecektir.
Bu amaçla, tarım sektöründe modern sulama yöntemleri, planlı üretim, yeni nesil tarım teknolojileri stratejik bir öneme sahip. Türk imalat sanayi de, savunmadan makine endüstrisinde, metalürji teknolojilerinden yeni nesil tarım teknolojilerine, yenilenebilir enerji teknolojilerinden dijital teknolojilere, yüksek katma değerli ürün üretimi ve ihracatı ile önümüzdeki dönemde ürettiği katma değeri 250 milyar dolara taşır ise, Türkiye 2030 için 2 trilyondolar GSYH çıtasına bir adım daha yaklaşmış olacak. 2024'de enflasyonla mücadele odaklı programa rağmen OECD ülkeleri arasında 2. en yüksekbüyüme oranını yakalayan Türkiye, 2025'de yüzde 4 büyüme oranı ile 1,5 trilyon dolar çıtasını da kıracaktır.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.