ILO: ‘2022’de 52 milyon iş açığı’
Oysa aynı raporun 2021 yılı haziran ayında yayınlanmış versiyonu, küresel ölçekte, 2022'nin bütününde iş saatlerindeki daralmanın, 2019 yılının son çeyreğine göre yüzde 1 kadar daralmaya işaret edecek şekilde, 2020 ve 2021'e göre daha güçlü bir iyileşme göstereceğinin beklendiğini dile getiriyordu. Şimdi ise, 2022 için iş saatlerindeki kayıp öngörüsü, 2019'a göre yüzde 2 olarak revize edilmiş durumda. Bu nedenle, 2021 Haziran Raporu'nda, 2022'de tam zamanlı işe karşılık gelecek iş açığı için paylaşılan öngörü 26 milyon iken, son raporda 52 milyon olarak revize edilmiş durumda. ILO, yeni varyantlar ve küresel pandeminin sebep olduğu süregelen belirsizliklere bağlı olarak, küresel istihdam piyasasında toparlanmanın 'yavaş ve belirsiz' olacağı yönünde de uyarıda bulunuyor.
ILO Raporu, küresel işsizliğin ancak 2023 yılı ile birlikte, küresel pandemi öncesindeki seviyelerine dönme olasılığının güçleneceğine işaret ediyor. Bu da, küresel pandemi öncesinde, zaten 2019 sonu itibariyle 186 milyon düzeyinde olan küresel işsizliğin, 2022 yılında 207 milyon seviyelerine yükselmesi sonrasında, dünya ekonomisinde ve küresel ticaret, küresel tedarik zincirindeki toparlanmaya bağlı olarak, istihdama katılma oranındaki iyileşme ile, tekrar 2019 seviyelerine geri dönebileceğini gösteriyor. Bununla birlikte, 2022 iş kaybı ve işsizlik beklentileri dikkate alındığında, istihdama genel katılım oranının halen ve halen, 2019 yılına göre 1,2 puan daha düşük olacağını göz ardı etmeyelim.
ILO'nun son raporu, küresel pandeminin 2 yılı geride kalmaya hazırlanırken, farklı iş kategorileri ve ülkeler arasındaki eşitsizliklerin devam ettiği konusunda da uyarısını tekrarlıyor. Ülkeler içindeki ve ülkeler arasındaki zaten mevcut olan eşitsizlikler daha da şiddetlenmiş ve gelişmişlik düzeylerine bakılmaksızın neredeyse tüm ülkelerin sosyal ve mali yapısını zayıflamış durumda. Bu önemli tespitler doğrultusunda, pandeminin küresel istihdam piyasasında sebep olduğu hasarı onarmak adına yıllara sirayet edecek bir mücadele verileceği, bu sürecin hane halkı geliri, bilhassa sosyal ve siyasi uyum üzerinde olası uzun vadeli sonuçlarından endişe edildiği vurgulanıyor. Kadın ve genç istihdamına yönelik olumsuzluklar ise, iyileştirme sürecinde daha geniş kapsamlı politikaları gerektirmekte. Bu nedenle, ILO'nun 'kapsayıcı ve insan merkezli bir iyileşme' çağrısını hem G20, hem de OECD ülkeleri ciddiye almak zorundalar.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- IMF: Verimlilik odaklı reformlar hızlandırılmalı (29.04.2024)
- Batının ‘mükemmeliyetçilik’ sendromu (26.04.2024)
- Küresel ticarette ‘jeoekonomik parçalanma’ (24.04.2024)
- 2024’ün beş küresel riski (22.04.2024)
- Küresel kutuplaşmanın ‘ekonomik’ sonuçlar (19.04.2024)
- Küresel ekonominin 4 ‘derinleşen’ sorunu (17.04.2024)
- Türkiye’nin küresel hedefi yüzde 1.5 (15.04.2024)
- Küresel talebin direnci ve Türkiye’nin büyümesi (10.04.2024)
- Küresel enflasyonun değişen anatomisi (08.04.2024)
- Türkiye’nin özü ‘ilerleme’ ve ‘kalkınma’dır (05.04.2024)