‘Güçlendirilmiş mali disiplin’le küresel itibar
Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) toparladığı veriler, 2020 yılında ülkelerin küresel virüs salgınının etkilerini azaltmak amacıyla gerçekleştirdikleri kamu yardımlarının 14 trilyon dolara ulaştığını; bu derece dev bir desteğin kamu gelirleriyle karşılanması mümkün olmadığından, küresel ölçekte kamu borcunun dünya GSYH'na oranının 2019'dan 2020'ye, sadece 1yılda yüzde 84'den yüzde 98'e fırladığına işaret ediyor. Avrupa Birliği'nin kamu borç stoku/GSYH oranı, Maastricht kriteri olarak yüzde 60'ı geçmemesi gereken bir oran olması gerekmesine rağmen, AB'nin ortalaması çoktan yüzde 90'a ulaşmış durumda. Bu oran Yunanistan için yüzde 200, İtalya için yüzde 154, Fransa için yüzde 117, Birleşik Krallık için yüzde 101 seviyesinde. Türkiye yüzde 42 ile, AB kriterinin yüzde 30, dünya ortalamasının ise yüzde 43 altında.
2020'nin 'mucizevi' başarısı olan yüzde 1,8'lik 'pozitif' büyüme ile, dünyanın önde gelen 40 ülkesi arasında ilk 4'de, G20'de ilk 2'de ve OECD ise ilk sırada yer alan Türkiye'nin, pozitif büyümeyi yüzde 3,6 gibi bir bütçe açığı oranı ile, ciddi bir mali disiplin başarısı yakalamış olması, her türlü takdirin üzerinde. Bu başarıyı daha da 'perçinlenmiş' bir 'mali disipline, daha da 'iddialı' bir mali disiplin başarısına taşımayı Ekonomi Yönetimi'ne hedef olarak işaret etmiş olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2021 merkezi yönetim bütçesi ve kamu dengesinde alınacak ek harcama ve gelir tedbirleriyle, bütçe açığı hedefinin yüzde 4,3'den yüzde 3,5'e çekildiğini de ilan etti.
Kamu harcamalarında israfı önleyecek 'yeni nesil' tedbirlerle, yüksek teknolojiye dayalı yatırım hamlelerinin kamu destek ve teşvikleriyle daha büyük oranda buluşması da sağlanmış olacak. Bu nedenle, kamu maliyesi alanında harcama ve gelirlerinin anlık olarak takibini sağlayacak 'yeni nesil dijitalleşme' hamleleri; kamu ihalelerinde 'yeni nesil' yaklaşımlar; KİT'lerin 21. Yüzyıl'ın küresel rekabet koşullarına göre yeniden yapılandırılması 'yeni nesil ekonomik reformlar'ın sac ayaklarını oluşturmakta. Bunun yanı sıra, İslami esasları dayalı katılım finans sisteminde Türkiye'nin iddiasını arttıracak adımlar; hammadde, ara mamul, makine ve enerjide 'kendi kendine yeten Türkiye' hedefine yönelik olarak, sanayide, üretimde yapısal dönüşüm, Türkiye Ekonomisi'ni daha da 'kurumsallaştıracak' piyasa yapılandırmaları reformların ana başlıklarını oluşturmakta. Gelecek hafta açıklanacak detayları heyecanla bekliyor olacağız.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- ‘Neoliberal Kapitalizm’ ve Küresel Sıkışma (03.05.2024)
- Küresel emtiaların gelecek 10 yılı (01.05.2024)
- IMF: Verimlilik odaklı reformlar hızlandırılmalı (29.04.2024)
- Batının ‘mükemmeliyetçilik’ sendromu (26.04.2024)
- Küresel ticarette ‘jeoekonomik parçalanma’ (24.04.2024)
- 2024’ün beş küresel riski (22.04.2024)
- Küresel kutuplaşmanın ‘ekonomik’ sonuçlar (19.04.2024)
- Küresel ekonominin 4 ‘derinleşen’ sorunu (17.04.2024)
- Türkiye’nin küresel hedefi yüzde 1.5 (15.04.2024)
- Küresel talebin direnci ve Türkiye’nin büyümesi (10.04.2024)