KEREM ALKİN

Ortadoğu ‘Matruşka’sında karışık ilişkiler

2020'ye soluksuz başladık. ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşlarının nereye evirileceği konusunda 1. faza yönelik Beyaz Saray'daki imza süreci ve ardından 2. faz için ABD Başkanı Trump'ın Çin'e yapması beklenen ziyaret merakla beklenirken; küresel büyüme ve ticarete yönelik zayıf beklentilere bağlı olarak, aşağı yönde dalgalı seyreden küresel emtia fiyatları da yakından takip ediliyor.
Petrol ihraç eden ülkeler teşkilatı OPEC ve OPEC üyesi olmayan ülkeler, küresel petrol fiyatlarını belirli bir seviyede tutabilmek adına aldıkları '500 bin varil daha üretimi kısma' kararını hayata geçirdiler.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin dün oyladığı Libya'ya asker gönderme tezkeresi ise, Doğu Akdeniz'deki tüm hak ve menfaatlerimizin korunması adına önemli bir hamle. Suudi Arabistan-BAE-Mısır-İsrail denkleminde yürüyen Türkiye'ye yönelik 'hasmane' projeleri, senaryoları yakından takip eder ve karşı tedbir alırken; Doğu Akdeniz'deki enerji savaşının tarafları arasındaki gerginlik de tırmanıyor. Ürdün, Lübnan ve Filistin gibi ülkeler de, kendi karasularındaki ve münhasır ekonomik alandaki yer altı zenginliklerini bir an önce devreye alma gayretindeler. Bu noktada, Türkiye ve KKTC'nin ısrarla devre dışı bırakıldığı tüm senaryolar giderek çıkmaza giriyor. Türkiye karşıtı ittifakta çatırdama artmış durumda.
Tam bu noktada, ABD'nin Bağdat Büyükelçiliği'ne yönelik abluka ve sıcak gelişmelerin, ABD'nin Tahran Büyükelçiliği'ndeki 30 yıl önceki işgali andıran görüntüleri, bir kez Orta Doğu merkezli olarak ABD-İran gerginliğini tavan yaptırdı. Bir önceki gerginlik olan, dünyanın en büyük enerji şirketi konumundaki Suudi Aramco'ya yönelik saldırı sürecinde de gözlemlediğimiz karşılıklı açıklamalar, Türkiye ve bölgesi için 'sıcak çatışma riski'ni sürekli tırmandırıyor. Bununla birlikte, ABD ve İran'ın farklı nedenlere bağlı olarak, bu gerginlikleri kendi lehlerine kullandıkları da ifade edilmekte.
Başkan Trump'a rağmen, Orta Doğu'daki Amerikan askeri varlığının daha da güçlenmesini savunan CENTCOM açısından, Bağdat Büyükelçiliği gerginliği, argümanlarını savunması adına önemli bir fırsat olarak değerlendirilebilecekken ve hemen akabinde, ABD'nin bölgeye yeni askeri takviye yapacağı açıklanırken; aynı gerginliği İran Yönetimi de kendi ülkesindeki birlik ve beraberliği güçlendirmek için kullanmayı tercih ediyor. Ortadoğu 'Matruşka'sında, her gerginlik, ilginçtir, bir şekilde tüm tarafların işine yarıyor gözüküyor.
Türkiye ise, Suriye denkleminde hem ABD, hem de Rusya'nın işine gelen süreçleri;
Doğu Akdeniz'de bir tarafta 'kesişen', bir tarafta ise giderek 'çatışan' menfaatleri;
Irak denkleminde çatışıyormuş gibi gözüken tarafların, aslında 'gerginlik politikası' ile birbirlerini besleyip beslemediklerini, 'Matruşka'nın parçaları arasındaki 'karışık ilişkileri' analizleri edip; stratejik adımlarını hızlandırıyor. 2020, bu açıdan, sahada 'sert' bir 'satranç oyunu'na sahne olacak.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.