‘Marshall’dan ‘Kuşak-Yol’a
Bu strateji, ABD açısından, kendi para birimi olan 'dolar'ı da dünya ekonomisinin vazgeçilmez 'uluslararası rezerv'i haline getirdi. Bugün, halen dünya merkez bankalarının rezervinin neredeyse yüzde 60'ı dolar cinsinden tutuluyor. ABD açısından, parasını uluslararası rezerv yapmak ve dünya ekonomisine hakim olmak, inovatif bir ekonomi olması kadar; aynı zamanda dünya ekonomisi lehine dış ticaret açığı vermeyi ve 'hayırhah hegemon' olarak, dünya ekonomisine dolar dağıtmasını da gerektirmekteydi. Ancak, inovatif olma özelliğini korusa da, ABD ekonomisi, bugün hayli yüksek federal bütçe açığını, hayli ağır federal borç yükünü ve hayli yüksek olan dış ticaret açığını birlikte yönetemiyor. Bu nedenle, 3.1 trilyon dolar uluslararası rezervi olan Çin'in, 'yeni güç merkezi' olarak, 'kuşak-yol' projesini 'sabır'la yürütmesinden hiç hoşnut değil.
Çin'in 'kuşak-yol' projesi nedeniyle, Asya'dan Afrika'ya, dev bir coğrafyada gerçekleştirdiği yatırımların 890 milyar dolara ulaştığı ifade ediliyor ve bu rakamın 2027'de 1.3 trilyon dolara ulaşması beklenmekte. Peki, Çin, ABD'nin yerini almaya hazır mı? Hayır. Çünkü, dış ticaret fazlası veriyor; yuanın değer kazanmasına izin vermiyor ve 'kuşak-yol' bazlı projelerde, hiç bir ülkede yerel girişimciler ve yerel işgücüyle çalışmıyor. Dünyayı kuşatacak bir müzik ve sinema endüstrisi yok. Bu nedenle, hem ABD, hem de Çin'in bundan sonraki stratejilerinin ne olması gerektiğine ciddi anlamda kafa yoracakları bir 5 yıl ufukta gözüküyor
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- ‘Neoliberal Kapitalizm’ ve Küresel Sıkışma (03.05.2024)
- Küresel emtiaların gelecek 10 yılı (01.05.2024)
- IMF: Verimlilik odaklı reformlar hızlandırılmalı (29.04.2024)
- Batının ‘mükemmeliyetçilik’ sendromu (26.04.2024)
- Küresel ticarette ‘jeoekonomik parçalanma’ (24.04.2024)
- 2024’ün beş küresel riski (22.04.2024)
- Küresel kutuplaşmanın ‘ekonomik’ sonuçlar (19.04.2024)
- Küresel ekonominin 4 ‘derinleşen’ sorunu (17.04.2024)
- Türkiye’nin küresel hedefi yüzde 1.5 (15.04.2024)
- Küresel talebin direnci ve Türkiye’nin büyümesi (10.04.2024)