ABD Türkiye’yi ‘kaybetmenin’ paniğinde
2012'de ABD menşeli şirketlerin Türkiye'deki doğrudan yatırım stoku 1.3 milyar dolar iken, Asya şirketlerinin toplam yatırımları 2.4 milyar dolardı.
2017'de ABD'nin 1954-2017 arası, 63 yılda doğrudan yatırım stoku daha ancak 1.8 milyar dolara ulaşmışken, Asya şirketlerinin yatırımları 4.2 milyar doları geçti. Çinli şirketler tek başına 1 milyar dolara ulaştı.
Rusya'nın öncülük ettiği ülkeler grubu 5.3, Afrika ülkeleri 2.5 milyar doları yakaladılar.
Bu dönemde, Şanghay İşbirliği Örgütü ile BRICS'in 'daha güçlü işbirliği' adına çağrıları yoğunlaştı. Eylül 2014'te Cumhurbaşkanı Erdoğan bu kez 'Dünya 5'ten Büyüktür' dedi ve hiçbir operasyon, hainlik, işgal girişimi, Başkan Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye'nin yükselişini, Avrasya'da artan 'oyun kurucu' gücünü durduramadı.
ABD, Türkiye'nin dünya siyasetinde artan öneminden, hem yerel, hem de küresel vesayet odaklarını bir bir devre dışı bırakma becerisinden, Milli Egemenliğinin perçinlenmesinden panik olmuş durumda. Küresel ekonomi-politik yeniden yapılanırken, yeni 'kutup'lar oluşurken, Türkiye çok yönlü ve çok katmanlı bir diplomasi ağı oluştururken, ekonominin güçlendirilmesine yönelik etkili adımlar, Türkiye'nin 'yeni' öyküsü ve 'yeni' stratejik plan, ABD'nin son kozu olan 'ekonomik operasyonu' da boşa çıkaracaktır. Yeter ki, uyanık olalım, bir ve beraber olalım.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Küresel emtiaların gelecek 10 yılı (01.05.2024)
- IMF: Verimlilik odaklı reformlar hızlandırılmalı (29.04.2024)
- Batının ‘mükemmeliyetçilik’ sendromu (26.04.2024)
- Küresel ticarette ‘jeoekonomik parçalanma’ (24.04.2024)
- 2024’ün beş küresel riski (22.04.2024)
- Küresel kutuplaşmanın ‘ekonomik’ sonuçlar (19.04.2024)
- Küresel ekonominin 4 ‘derinleşen’ sorunu (17.04.2024)
- Türkiye’nin küresel hedefi yüzde 1.5 (15.04.2024)
- Küresel talebin direnci ve Türkiye’nin büyümesi (10.04.2024)
- Küresel enflasyonun değişen anatomisi (08.04.2024)