24 Haziran ve mikro kalkınma
Ellerinde çok büyük mali imkân olan Türk iş dünyasını temsil eden çatı kurumlar ve STK'lar, Türkiye'nin dijital ortamda sektörel envanteri, bilgi paylaşım platformları adına, binlerce yıldır dünya ekonomisinde ticaretin merkezi olan Türkiye'nin küresel ölçekte kendi e-ticaret, e-ihracat paylaşım platformlarına sahip olması noktasında gereken çabayı ortaya koymadılar. Bu nedenle, 24 Haziran'la birlikte, Türkiye profesyonel bir Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçerken, yepyeni bir Bilim, İnovasyon ve Dijitalleşme Bakanlığı'na ihtiyacımız söz konusu. Türkiye'nin yeni model bir bilim- inovasyonar- ge ekosistemine ve yeni bir girişimcilik ekosistemine ihtiyacı var. Türkiye'nin bankacılık sektörünün aşırı 'teminat'a dayalı yapısıyla, bugün girişimcilere, inovatif beyinlere, projelere yönelik bir kredi, finansman mekanizmamız yok.
Para ve sermaye piyasamızda girişimcilik ekosistemini desteklemeye yönelik hiçbir finansman mekanizmamız yok. Özel sektör ve temsil edildiği çatı kurumlar ve STK'lar tüm yükü kamunun, KGF'nin, Kosgeb'in, Tübitak'ın ve bakanlıkların üzerine yığmış durumdalar. 24 Haziran, sadece Türk siyaseti için değil, mikro kalkınmaya dair yepyeni bir ekosistem adına, özel sektör ve temsilcisi çatı kurumların, STK'ların da yepyeni bir anlayışı ve 'gerçek' bir sorumluluğu üstlenmeleri gereken bir 'mikro kalkınma' hamlesinin miladıdır. Gezi olaylarından beri, Türkiye'nin dünya ekonomisinde daha iddialı bir ülke olması adına, dijitalleşme adına, mikro kalkınma adına yeni bir ekosistemi, modeli oluşturmak için çaba sarf etmek yerine, sosyal medya ve e-postalarda dolaştırılan, 'piyasa ekonomisi' anlayışına aykırı, 'manipülatif' iddialarla oluşturulmaya çalışılan 'korku' atmosferinin büyüsüne kapılıp, oradan oraya savrulan bir kısım özel sektörle, Türkiye küresel rekabette iddiasını ortaya koyamaz. Artık, kendine gelme zamanıdır.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- ‘Neoliberal Kapitalizm’ ve Küresel Sıkışma (03.05.2024)
- Küresel emtiaların gelecek 10 yılı (01.05.2024)
- IMF: Verimlilik odaklı reformlar hızlandırılmalı (29.04.2024)
- Batının ‘mükemmeliyetçilik’ sendromu (26.04.2024)
- Küresel ticarette ‘jeoekonomik parçalanma’ (24.04.2024)
- 2024’ün beş küresel riski (22.04.2024)
- Küresel kutuplaşmanın ‘ekonomik’ sonuçlar (19.04.2024)
- Küresel ekonominin 4 ‘derinleşen’ sorunu (17.04.2024)
- Türkiye’nin küresel hedefi yüzde 1.5 (15.04.2024)
- Küresel talebin direnci ve Türkiye’nin büyümesi (10.04.2024)