‘Soğuk Savaş 2.0’ başlıyor
Türkiye ise, 1990'lı yılların bütününde, Soğuk Savaş kurumlarının kıskacından kurtulamadı. AK Parti'nin gerçekleştirdiği reformlar ve büyüme başarısı ile birlikte, 2008'de IMF ile yolları ayırmak, daha da ötesi, IMF'ye borç para veren ülke konumuna gelmek, ekonomi- siyasetgüvenlik üçgenindeki ilk kırılmaydı.
Türkiye siyaset ve güvenlik alanında da, 'sistem krizi'ni aşmış siyasete, 'milli ve yerli' bir güvenlik konseptine yönelik tarihi adımlar atarken; Danıştay saldırısından, 15 Temmuz menfur darbe girişimine, 'IMF' ile anlaş', 'NATO ekseninden uzaklaşma' noktasında, Soğuk Savaş kurgusundan çıkamamamız için, her türlü kumpas ve hainliğe maruz kaldık. Borsa İstanbul yönetiminin girişimi ile geçtiğimiz cuma günü araştırmacı-yazar Said Alpsoy'un "Günümüz Gerçekleri ve İslami Açıdan FETÖ" sunumu, kritik tespitler içeriyordu. 15 Temmuz menfur darbe girişimine karşı halkımızın gösterdiği tarihi, destansı duruş, Soğuk Savaş kurumlarının Türkiye üzerindeki 'vesayet' kıskacının bütünüyle bertaraf olması anlamına geliyor. 'Millet İradesi'nin hâkim olduğu bir siyasi ve ekonomik yapı ile, 2030'a kadar giderek derinleşecek yeni bir 'Soğuk Savaş' süreci için, yoğun bir hazırlık dönemi geçirmemiz gerekiyor. Bürokraside köklü bir 'zihniyet' değişikliği gerçekleştirerek, konsolide olmuş bir kamu yönetimi anlayışı ile, ABD, Rusya, Çin gibi farklı çekim merkezlerinin olacağı 'Soğuk Savaş 2.0' için Türkiye'yi güçlü bir 'pivot' ülke konumuna getirmemiz gerekmekte.
Anayasa referandumu 'tarihi' eşik
Türkiye'nin ekonomi, siyaset ve güvenlik alanlarından oluşan yönetim sistemini 'güçlendirecek' tarihi bir anayasa değişikliği referandumunun eşiğindeyiz. Çağdaş bir hükümet modeli olan Cumhurbaşkanlığı Sistemi, Türkiye'yi yıllarca kıskaca almış 'vesayet' odaklarını tamamen bitirecek. SETA Vakfı'nın 'Cumhurbaşkanlığı Sistemi' Sempozyumu, kamuoyunun 'tarihi' bir eşikte olduğumuzu algılaması açısından çok başarılıydı. Türkiye'nin bu tarihi eşiği geçmesi adına, bu detayları anlatmayı sürdüreceğiz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Küresel emtiaların gelecek 10 yılı (01.05.2024)
- IMF: Verimlilik odaklı reformlar hızlandırılmalı (29.04.2024)
- Batının ‘mükemmeliyetçilik’ sendromu (26.04.2024)
- Küresel ticarette ‘jeoekonomik parçalanma’ (24.04.2024)
- 2024’ün beş küresel riski (22.04.2024)
- Küresel kutuplaşmanın ‘ekonomik’ sonuçlar (19.04.2024)
- Küresel ekonominin 4 ‘derinleşen’ sorunu (17.04.2024)
- Türkiye’nin küresel hedefi yüzde 1.5 (15.04.2024)
- Küresel talebin direnci ve Türkiye’nin büyümesi (10.04.2024)
- Küresel enflasyonun değişen anatomisi (08.04.2024)