İDRİS KARDAŞ

Küresel sistemin Gandi’si Türkiye

Tarih, 3 Eylül 2011. Yer, Almanya'nın Köln kenti. Adı "19. Kültür Festivali" olan bir toplantı ve orada bulunan kalabalığa video konferans yoluyla katılan PKK eşbaşkanı Murat Karayılan.
Perdeye yansıyan görüntüde Karayılan önce yanındaki grupla birlikte konuşmasını yaptığı alana geliyor. PKK bayraklı bir masanın arkasında konuşmaya başlıyor. Karayılan'ın çevresinde ise aralarında özel kuvvet diye adlandırdıkları bir grup terörist hazır bulunuyor. Karayılan konuşmasında, Türkiye aleyhine tehditler savuruyor ve tam 30 dakika konuşmasını sürdürüyor.

Tarih, 31 Temmuz 2016. Yer, yine Almanya'nın Köln kenti. Mitingin adı, "Darbeye karşı demokrasi mitingi" Türkiye'nin 15 Temmuz'da uğradığı darbe ve işgal girişimine karşı direnen halkın, barışçıl bir şekilde ve demokrasi kavramına da sahip çıkarak düzenlediği bu mitinge, bu kez Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan video konferans yoluyla katılmak istiyor. Ancak, Almanya bu kez izin vermiyor.

Arkasında silahlı teröristler olan ve müttefiki olduğu bir ülkeyi açıkça tehdit eden terör örgütünün yöneticisine onay veren Avrupa siyaseti, küresel sistem içerisinde bir devlet olarak yer alan, NATO'nun önemli bir üyesi, AB adayı bir ülkenin Cumhurbaşkanı'na onay vermiyor. Bunun adına da biz çifte standart diyoruz. Elbette bu konu, çifte standarttan daha önemli ve daha problemli bir durumu ortaya koyuyor. Bu, Avrupalıların merkezi biziz dedikleri demokrasi ve insanlar hakları konusunda durdukları yeri bize gösterir. 15 Temmuz'da, darbeye karşı duran milyonlarca insanı görmezden gelen bir Avrupa medya ve entelektüel camiası var karşımızda. Günümüzün en büyük barışçıl halk direnişini gerçekleştiren ve demokrasi mitingleriyle bu ruhu korumaya çalışan insanları görmeyen Avrupa, kendi krizini yaşıyor. Bizim kaybedecek bir şeyimiz yok.

Biz, Avrupa'nın almamak için botlarını batırdığı milyonlarca Suriyeli kardeşimizle birlikte "bir arada yaşamın" en büyük pratiğini sergiliyoruz.

Batı'nın görmezden geldiği hatta sivillere karşı desteklediği dünyadaki tüm askeri darbelere karşı en yüksek sesi biz çıkarıyoruz, "demokrasiyi", milli iradeyi savunuyoruz.

Dünya 5'ten büyüktür diyoruz "küresel adaletin" önemini her platformda vurguluyoruz.

Küresel güçlerin vekalet savaşları yürüttükleri Suriye'de, Irak'ta ve dünyadaki diğer ülkelerde biz, "barış" için çalışıyoruz.

Batı'nın birçok bölgesinde Müslümanların her gün farklı bir ayrımcılığa maruz kaldığı bir dönemde, "farklılıklara saygı" konusunda yüzyıllık tabuları yıkıyor, bu ülkenin evladı olan her dinden insanın daha rahat etmesi için birçok adımlar atıyoruz.

Afrika'da açlığın karşısında dünyaya çağrılar yapıyor, Batı'nın sömürdüğü o bölgeleri ziyaret ediyor ve "insanlık onuru" için çalışıyoruz.

Velhasıl bizler Batı'nın yada özelde Avrupa'nın sahiplendiği, merkezi benim kültürümdür dediği; bir arada yaşam, demokrasi, küresel adalet, barış, farklılıklara saygı ve insanlık onuru gibi değerleri Türkiye olarak biz koruyoruz, savunuyoruz, hayata geçiriyoruz ve mücadelesini veriyoruz. Bu değerleri yeniden anlamlandırıyoruz. Bunu yaparken sahte yüzlerle, yapmacık gülümsemelerle, perde arkası siyasetlerle, ikili oynayarak değil; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde hepimiz samimiyetle, yüreğimizi ortaya koyarak, ekmeğimizi bölüşerek, paylaşarak, derdiyle dertlenerek, yardım ederek, canımızı vererek, dua ederek yapıyoruz. Bu değerlerin asıl sahibinin bu topraklar olduğunu dünyaya yeniden hatırlatıyoruz.

Türkiye, yeni dünyada bu değerlerin en büyük savunucusudur ve pratikte de öncüsüdür.

Türkiye, tüm bu değerlerin bugünkü merkezidir.

Avrupa'ya referandum konuşmaları yapmak için gitmek isteyen Türk siyasetçilerin ve bakanların toplantı yapacakları salonlarını yada uçuşlarını iptal eden Avrupa, ifade özgürlüğü, düşünce özgürlüğü, demokrasi, sivil siyasetin anlamı konusunda büyük bir çöküş içinde. Türkiye'nin ise yükü ağır. Tüm bu değerleri dünyada temsil eden bir ülke olarak gerçek anlamda mücadelesini sürdürmeli. Tüm siyasetçiler, sivil toplum kuruluşları birer Gandi gibi Avrupa'da bu konuşmaları yapmak için her şartı zorlamalı. Sivil toplum kuruluşları barışçıl mitingler ve yürüyüşler organize etmeli ve bunlar iptal edildikçe, yeniden mücadeleye devam etmeli. Bu mücadelenin sonunda tüm maskeler düşecek. İfade özgürlüğünün bile kısıtlandığı, eli silahlı bir teröristin konuşmasının bir devlet başkanından daha meşru görüldüğü bir Avrupa, dünya tarihi sayfalarında hakkettiği muameleyi de görecektir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.