Cumhuriyet Halk Partili belediyeler, ucuz Amerikan korku filmlerinde her sahnede beliren canavarlara benziyor. Kendilerinden bahsedilmediği hiçbir ortam yok; bir şekilde gündeme gelmeyi başarıyorlar. Ancak bu, yaptıkları icraat ya da elde ettikleri başarılar sayesinde değil; bazen yolsuzluk,bazen de beceriksizlikleriyle oluyor.
Örneğin, ben bu yazıyı yazarken, BeykozBelediyesi'ne yolsuzluk operasyonuyapılmıştı. Evet, daha bir ay önce yolsuzlukoperasyonu kapsamında tutuklanan BeykozBelediye Başkanı'nın ardından belediyeye birkez daha yolsuzluk operasyonu düzenlendi.
Fakat bugünkü yazımızın konusu Beykoz'daki yolsuzluklar değil; Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin, çalışanlarınınmaaşlarını ödeyememesi...
İlk haber Üsküdar Belediyesi'nden geldi. Ekrem İmamoğlu döneminde Şehir Hatları'nda genel müdürlük yapan ve Üsküdar Belediye Başkanı olduktan kısa süre sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na göz diktiğini açıkça dile getiren Sinem Dedetaş, yönettiği belediyenin çalışanlarına mesaj atarak Ramazan Bayramı'nı gerekçe gösterip maaşların geç ödeneceğini duyurdu. Ancak bayramın üzerinden iki hafta geçmişti.
Üsküdar Belediyesi tarafından gönderilen mesaj sosyal medyada gündem olunca, belediye bu iddiayı yalanladı. Fakat maaşların ödendiğine dair herhangi bir belge sunmadı.
Bu kriz konuşulurken, Ekrem İmamoğlu döneminde İGDAŞ Genel Müdürü olan ve belediye başkan adaylığı için istifa etmeden kısa süre önce yüklü miktarda araç kiralama ihalesine çıkan Mithat Bülent Özmen'in yönettiği Eyüp Belediyesi de benzer bir skandalla gündeme geldi. Belediye, çalışanlarınaattığı mesajla bu kez ikramiyeleringecikeceğini açıkladı.
Eyüp Belediyesi'nde bir önceki ay da maaşlar geç ödenmiş, ancak bu durum kamuoyundan bir şekilde gizlenmişti. Fakat üç aylık ikramiyelerin de gecikmesiyle birlikte gönderilen mesaj sosyal medyada hızla yayıldı. Böylece İstanbul'da AK Parti döneminde hiçbir sorun yaşamayan iki belediyenin, seçimlerin üzerinden sadece bir yıl geçmişken personel maaşlarınıödeyemez hâle geldiği ortaya çıktı.
Oysa Üsküdar özelinde her şey ne kadar da şaşaalı başlamıştı. Sinem Dedetaş, klasik müzik konserleriyle başta İlber Ortaylı olmak üzere birçok kişinin takdirini kazanmıştı. Ortaylı, "Eski Üsküdar yeniden diriliyor" yorumlarını gururla yapıyordu. Ancak ramazan ayında dahi klasik müzik konserleri düzenleyen ve dünyanın herhangi bir yerinde bile yapılması tuhaf karşılanacak, hatta abuk ve yer yer iğrençbulunacak kurslarla Üsküdar'ın çehresini ve toplum nezdindeki manevi dokusunudeğiştirmeye başlayan bir belediyecilik anlayışı gelişti.
Ve sonunda, "dirilen eski Üsküdar"dan geriye, maaşları ödeyemeyen ve suçuRamazan Bayramı'na atan tuhaf bir belediyecilik anlayışı kaldı.
Kendi çalışanının maaşını ödemekten aciz bu belediyeler, göreve geldikleri andan itibaren "Dar gelirlinin yanındayız" temalı paylaşımlar yapmışlardı. Harcadıkları reklam bütçeleri bir yana, şimdi görüyoruz ki personelin alın terinin karşılığını bile veremeyecek durumdalar.
Birkaç ay sonra, Cumhuriyet Halk Partili belediyeler milyonlarca liralık reklam kampanyalarıyla "Maaşları ödedik" derslerse şaşırmayalım.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.