Kültür Şûrası
Kültür konularını ne kadar önemsediğimi bu köşeyi okuyanlar bilir. Her şey dolanır gelir bir kültür meselesi olarak biçimlenir. Daha geçenlerde yazdığım bir yazıda 1960- 2000 arasındaki kırk yılda Türkiye'ye kültür tartışmalarının yön verdiğini belirtiyordum. Bugünkü iktidarın kurucu kadroları da siyasete kültürel tartışmalarda hazırlanıp, hatta biçimlenip gelmiştir.
Öte yandan kültürün parametreleri son zamanlarda değişti Türkiye'de. Çünkü toplumsal yapı değişti. Hazırlık toplantılarında bu gerçeği vurgulamış ve bundan sonra kültürün bu veriyle ele alınması gerektiğini belirtmiştim.
Daha doğal ne olabilir ki? Nüfusunun % 80'i kentte yaşayan bir ülkeden söz ediyoruz. Ama kent deyince sadece kent merkezi değil artık söz konusu olan. Onun etrafındaki uydu kentler büyük nüfuslar barındırıyor. Bu nüfus ne kentli ne köylü. Ne kasabalı ne taşralı.
O zaman iki büyük toplum kesiti ve onun biçimlendirdiği farklı kültürel yapılar çıkıyor ortaya. Kent merkezi bambaşka bir kültür üretirken 'mücavir alan' gene kendine özgü bir kültürel üretim içinde. Bir kere bu doğal gerçeğin iyice bilincine varmak gerek.
Bunu bilince de bugünkü kültürün popüler kültürle, kültür endüstrisiyle kurduğu ilişki nasıl olacak, bunları yeniden değerlendirmek zorunlu.
Bunlara bir üçüncü sorunu ekleyeyim: kültür üretiminin önündeki objektif ve maddi kısıtlamalar. Kültür harcamalarından, kültürel tüketimden, kültüre katılımdan alınan KDV bunlardan biri, örneğin. Öbür tarafta kültür merkezleri, kütüphaneler geliyor.
İşte bu çok özel bir politika demek. Daha merkezden yönetilmeyen, daha yerel, daha demokratik bir anlayış o politikayı biçimlendiriyor. Ama bu yaklaşım da devlet odaklı bazı kültür kurumlarının mevcudiyetine mani değil. Mesele işlevde.
Komisyonlar raporları yazıp Şûra'ya verdi. Yayınlanmaları ve erişime açılmaları gerek. 21. yüzyılın başlarında maddi kültürü üreten tüm araçlar ve ortamlar tepeden tırnağa değişirken Türkiye'nin bir şûrayla konuyu gündemine alması çok önemlidir. Devamı için de aynı hassasiyetin gösterilmesi, mevcut birikimin değerlendirilmesi gerekir.
Şimdilik, kültür herkesindir diyorum, devam edeceğim için!...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- ‘Sondan bir önceki’ yazı... (01.09.2017)
- Kasketten atlete... (30.08.2017)
- ‘Sol’dan ‘sos’a: Bir ayrışma ihtiyacı (28.08.2017)
- Türkiye’de Macron olmak... (25.08.2017)
- Kılıçdaroğlu aday olmazsa... (23.08.2017)
- Türkiye Avrupa’nın ortasında... (21.08.2017)
- Sıradan faşizm ve radikalizm ihtiyacı... (18.08.2017)
- Gecikmiş ırkçılık hayreti... (16.08.2017)
- Üniversite yerleştirmeleri üstüne... (14.08.2017)
- Bir tatil sonrası düşünceleri... (11.08.2017)