FAHRETTİN ALTUN

Engelleyemediniz Erdoğan Washington’da

İtibar fukarası bir Amerikalı neo-con "Ordu Türkiye'de darbe yaparsa, ABD destek verir" diye bir yazı yazıyor.
Gayrı milli muhalefetin bütün unsurları buna balıklama atlıyor.
"İşte bu!" deyip, başlıyorlar sallamaya: "ABD, Erdoğansız bir Türkiye istiyor. İnanmazsanız dönün Michael Rubin'in yazdıklarına bakın. Hem zaten Reza Zarrab da tutuklandı! Konsoloslar da Can Dündar'ın davasında gövde gösterisi yaptı! Daha ne olsun!"
Bu tezviratı birkaç gün sürdürdükten sonra ABD'den resmi bir açıklama koparmaya çalışıyorlar.
Basın toplantısında ABD dışişleri sözcüsüne soruyorlar.
"Hey Mr. Kirby, Türkiye'de darbe söylentileri hakkında ne diyorsunuz?"
İlgili Mistır bu soruya "yahu saçmalamayın" cevabını verince, "biz söylemiyoruz, iktidara yakın medya böyle diyor" diye yeni bir algı operasyonuna girişiyorlar.
Herkes salak, onlar uyanık!
Bir kere "iktidara yakın medya" dediğiniz ortamda, Rubin'in mesajına dikkat çekenler bunu demokrasiye, halkın iradesine ve ülkenin huzuruna yönelik bir saldırı olarak değerlendirdiler.
Oysa gayrı milli muhalefet unsurları, Rubin'in söylediklerinden hareketle gerçek bir darbe ortamı oluşturmanın arayışına düşüyorlar.
Daha önce de yaptılar.
Rubin'in marjinal (ve fakat kendilerince kullanışlı) fikirlerini Türkiye'de "ABD resmi görüşü" diye pazarlayıp Cumhuriyet mitingleri eliyle darbe ortamı hazırlamaya çalıştılar.
Başarılı olabildiler mi, olamadılar.
Şimdi de olamazlar, olamayacaklar.
Gayrı milli muhalefet Türkiye'yi zayıf, istikrarsız, anormal, kriz içinde göstermek için her şeyi yapıyor.
Kaç gündür, "Erdoğan, ABD'ye giderse sonu olur" tarzı mesajlarla psikolojik harp yürütüyorlar.
Dertleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı vazifesinde, Türkiye'yi de kendi mecrasında tutmamak.
Türkiye'nin elinden özne olma hakkını almak, onu eskiden olduğu gibi "ekonomisi ve dış politikası bağımlı bir aktör" haline getirmek.
O bağımlılık ilişkisi yeniden tesis edildiğinde eski konforlarını kazanacaklarını düşünüyorlar.
Erdoğan'ın ABD ziyaretini engelledikleri takdirde bunu bir "başarı" sayacak bir sürü iktidarsız muhalefet unsuru var.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendi ülkesinin çıkarlarını savunmak üzere ABD'ye gidiyor.
Bu yazı yayınlandığında biz Washington'a ulaşmış olacağız.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhataplarının fikirlerini dinleyecek, müzakerelerde bulunacak. Erdoğan siyasetin uzlaşma boyutunu da, gerilim boyutuna da iyi bilen bir siyasi figür.
ABD'li muhatapları da bunu çok iyi biliyor.
Burhanettin Duran, dünkü köşesinde "Türkiye-ABD ilişkilerindeki menfaat ve politika ayrışmasından doğan farklılıklar"ın "Erdoğan karşıtlığı"na indirgenmesinin maliyetlerini ortaya koyan bir yazı yazdı. Duran'ın ifade ettiği gibi "Obama ve Erdoğan yönetimleri arasında yaklaşık 8 yıllık bir süre boyunca yürütülen ve bazılarında her iki tarafta yorgunluk yaratan konuların rasyonel düzlemi"ni korumaya herkesin ihtiyacı var.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.