Bu sözü yıllar evvel sosyal medyada Genç Adsızlar adlı bir platformda görmüştüm. Hiç aklımdan çıkmaz. Bu vatan, devletimiz ve bayrağımız için, Türk milletinin birlik ve beraberliği için, İslam ve Müslümanlar için ne kadar çok şehit verdik. Milletçe çok büyük acı yaşıyoruz.
Pençe-Kilit Harekâtı bölgesinde şehit olan tüm kahraman Mehmetçiklerimize Allah'tan rahmet, bu vatanın selameti için evlatlarını feda eden şehit ailelerimize ve aziz milletimize baş sağlığı diliyorum. Aziz şehitlerimizin ruhları şâd olsun. Allah şehitlerimizin makamlarını âli eylesin.
RÜŞVETTEN YARGILANIYORLAR SİYASETTEN DEĞİL
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik yürütülen soruşturmalarda her gün yeni bir "etkin pişmanlık" ifadesi kamuoyuna yansıyor. İzmir'de belediyeye bağlı kooperatiflerle ilgili yolsuzluk dosyalarında bizzat mevcut belediye başkanı savcılığa şikâyetçi olmuş. Manavgat'ta bir baklava kutusuna gizlenmiş 110 bin Euro rüşvet, kameralar önünde suçüstü yakalanmış. Antalya'da ise itiraflar ve iddialar çok çirkin...
CHP yönetimi, tüm belgeli ve ağır iddiaları "siyasi operasyon" olarak nitelendirmeyi sürdürüyor.
"Biz birinci partiyiz" ve "Ekrem İmamoğlu bizim Cumhurbaşkanımız" gibi söylemlerle kendi seçmenlerinin beynini uyuşturmuş. Özgür Özel hırsızlık yapanları değil de hesap soranları hedef alıyor. Sokakları karıştırmaktan bahsediyor. Türkiye'ye Mısır'daki iç savaş ortamını yaşatmakla tehdit ediyor.
Bu millet, sokakların karıştırılmasından nefret eder. Bu arada; CHP yönetimine parti içinde Ekrem İmamoğlu ile ilgili tepkiler açıkça yaşanmaya başladı. Murat Özçelik'in CHP'den istifa etmesi çok önemli bir gelişmedir.
Emekli Büyükelçi, eski bir CHP Genel Başkan Yardımcısı olarak kitabın orta yerinden ilan etmiş: "Parti kaynaklarının halk için çözümler üretmek yerine tek bir ismin etrafında şekillenen bir anlayışla seferber edilmesi, kabul edilemez bir tablo yaratmaktadır..." SİYONİST YAHUDİ TEPESİNE
BOMBA YAĞMADAN DURMAZ
Tarihe ve bu sayfalara not düşelim; İsrail müzakere etmek istemiyor, Gazze'yi yok edip yeniden işgal etmek istiyor. Rehineleri ise bizzat kendisi öldürdü ve öldürüyor...
Nihai hedefi olan Büyük Yahudi İmparatorluğunu hedefliyor. Bu alçaklar, tepelerine bombalar yağmadıkça durmazlar, durdurulamazlar... Öldürmeye karşı öldürme, bombalamaya karşı bombalama...
BATILIYI TÜRKİYE'DEN KOVAMADIK
Aramızda yaşayan bazılarının, son zamanlarda yaşanan olaylar karşısındaki tepkileri, bir kez daha yazmama neden oldu. BATI'lıyı ve BATI'yı Anadolu'dan kovamadık, beynimizden silemedik. Milletimizi maalesef BATI'nın manevi esaretinden kurtaramadık.
Milletimize ne acı ki BATI'ya tapmak öğretilmiş. BATI ne isterse yapalım, neyi istemezse yapmayalım, her hal ve şartta BATI'nın emrinde olalım, kulu/kölesi olalım istiyorlar. Bu nedenle; bir ayağımızı Anadolu'ya koyup, diğer ayağımız ile dünyanın her yerine uzanmamızı algılayamıyorlar. Devletimizin ve aziz milletimizin çıkarları her nerede ise oraya temas etmemiz esnekliğini kavrayamıyorlar. Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli birlikteliğinin neyi amaçladığını okuyamıyorlar. İçimizdeki bazıları da muhalifliği, sapkın bir devlet ve millet düşmanlığına çevirmişler.
Kafa karıştırmak, umutsuzluk aşılamak, ülkenin sınırlarının genişlemesine ve devletimizin etkisinin artmasına köstek olmak için çaba sarf ediyorlar...