ABD kuruluş felsefesi bakımından aslında antiemperyalist, krallık düzenine meydan okuyan, İngiltere Kralı III. George'u tiran olarak nitelendiren bir düşünceye dayanmaktaydı. ABD yayılmacı değil, aksine korumacı ve savunmacı bir devlet olarak kurulmuştu. Nitekim Amerika'nın kuruluş safhasında, gerçekleşen anayasal müzakerelerde devletin genişlemesi üzerine değil, ülkenin yabancı güçlerden korunması üzerine fikirler ortaya atılmıştı. Ancak ABD zamanla emperyalist bir ülkeye dönüşüp topraklarını sürekli genişletmeyi hedefledi. Fatih Gürcan, yakında yayınlanacak "Amerika Tarihi" isimli eserinde ABD'nin genişlemesini teferruatlı olarak anlatır.

Amerika ordusu California'da.
ABD GENİŞLEMEYE BAŞLIYOR
ABD'nin ilk genişlemesi ve 13 eyaletten 16 eyalete çıkması hem Batı'ya doğru genişlemeyi hem de kurucu eyaletlerden bazı toprakların yeni eyaletlere verilmesini içermekteydi. Kuzeybatı Amerika'da yer alan Vermont Eyaleti, New York ve New Hamsphire eyaletlerinden toprak alarak kuruldu. İlk yerleşimlerin kurulduğu, ülkenin birçok kurucu babasının doğum yeri olan Virginia eyaletinden ise 1792'de Kentucky eyaleti ayrıldı. Güneyde yer alan Tennessee eyaleti ise Kuzey Carolina eyaletinin batı topraklarında kuruldu. District of Columbia olarak bilinen başkent Washington ise hukuken eyalet değil, özel statülü federal bir merkezdi. Washington D.C.'nin kurulabilmesi için Virginia ve Maryland eyaletleri, bazı topraklarını bu bölgeye bırakmışlardı.
Amerika'nın ilk büyük genişlemesi Louisiana Bölgesi'nin Fransa'dan satın alınmasıyla oldu. Bugünkü ABD'nin ortasında yer alan Louisiana toprakları (dönemin Fransa Kralı 14. Louis'ye atıfla bu isim verilmişti), Fransız kâşif La Salle tarafından 1682'de keşfedilmişti. ABD kurulmadan önce bu bölge Fransa-Büyük Britanya-İspanya arasında bir mücadele alanıydı. 7 Yıl Savaşları'nda (1756- 1763) Louisiana'nın bazı kısımları İngiltere tarafından işgal edilmişti. Ancak İspanya ve Fransa'nın İngiltere'ye karşı birlikte hareket etmesi ve San Ildefenso Antlaşmaları'yla bu bölge tamamen Fransa'nın kontrolüne bırakılmıştı.
Bölgedeki haklarından feragat eden İspanya'ya ise karşılık olarak İtalya'nın Toskana bölgesinin yönetimi kalmıştı. Napolyon Bonapart'ın bu bölgeyle ilgili özel hedef ve planları bulunmaktaydı, ancak Haiti'de 1799'da Toussaint Louverture önderliğinde bir köle isyanının çıkması Fransa'nın planlarını altüst etti. Bölgenin denizle olan bağlantısını artık yeterince sağlayamayacağını düşünen Fransa, Louisiana bölgesini gözden çıkardı. Ayrıca Avusturya, İngiltere, Rusya ve Prusya ile aynı anda savaşan Napolyon'un ordusunun paraya ihtiyacı vardı.
ABD Başkanı Thomas Jefferson'ın amacı ise Amerika'nın en önemli su kaynağı ve ülke içi ulaşım yolu olan Mississippi Nehri'nin ve ülkenin güneydeki en önemli limanı konumunda bulunan New Orleans'ın güvenliğini sağlamaktı. Thomas Jefferson 10 milyon dolara sadece güney bölgelerini almayı hedeflerken, Napolyon 15 milyon dolara bütün Louisiana bölgesini ABD'ye satmayı önerdi. Thomas Jefferson da bu teklifi kabul etti. Böylece 2 milyon 100 bin kilometrekarelik bir alan Amerika topraklarına dâhil oldu. Bugün 15 eyaletin tamamının veya bazı topraklarının yer aldığı bu bölge Amerika'nın daha da Batı'ya yönelmesine imkân sağladı. Yeni satın alınan bu topraklar üzerinde 1816'da Indiana, 1817'de Mississippi, 1818'de Illinois, 1819'da Alabama, 1820'de Maine, 1821'de Missouri eyaletleri kuruldu.

ABD'nin genişlemesi (1783-1898).
FLORİDA'YI ELE GEÇİRDİLER
İspanya-ABD savaşının sonucunda 1898'de imzalanan Paris Antlaşması'yla Küba, Amerika himayesine girerken, İspanya, Guam ve Porto Riko'yu da Amerika'ya bıraktı. 20 milyon dolar karşılığında da Filipinler'i ABD'ye devretti.
Napolyon işgaliyle İspanya gücünü iyice kaybetmişti. Bu sırada Seminole Kızılderililerinin kendilerinden kaçan köleleri barındırdığını savunan ABD'liler, İspanya sömürgesi Florida'ya asker gönderip Kızılderilileri kovalamak bahanesiyle Florida'daki bazı kaleleri ele geçirdiler. Direnecek gücü olmayan İspanyollar, 1819'da Adams-Onis Antlaşması ile Florida'yı ABD'ye bıraktılar. Amerika, 1818'de İngiltere'yle bir antlaşma yaparak Kanada ile arasındaki sınır tartışmalarını sona erdirdi. 49. kuzey paralelini kapsayan bir sınır çizgisi kabul edildi.
Amerika'nın 5. Başkanı James Monroe'nun (1817-1825), diplomatik stratejisi Amerika'nın kendi içinde büyümesine olanak sağlayıp ABD'yi güçlendirdi. Başkan Monroe'nun doktrini gereğince Amerikalılar, bir asır boyunca Avrupa kıtasındaki siyasal mücadelelere ve savaşlara kesinlikle dâhil olmayıp kendi kıtalarına odaklandılar.
GÜNEY İŞGAL EDİLDİ
İspanya'ya karşı isyan eden Meksika, 1821'de bağımsız oldu ve bugünkü Teksas toprakları da Meksika'ya dâhil oldu. Meksikalılar, kuzeydeki topraklarını iskân etmek için Kuzey Amerika'daki Anglosakson kökenli nüfusun Meksika topraklarına yerleşmesine destek verdiler. Bu yerleşimleri başlatan isim Stephen Austin'di. Teksas'ın babası kabul edilen Austin, beraberinde 300 aileyle beraber Teksas topraklarına yerleşmişti.
Stephen Austin "Empresario" olarak adlandırılan müteşebbis bir sınıfa dâhildi. Çok sayıda Amerikalı işçi ve tüccarın Meksika'ya yerleşmesine önayak olmuştu. Ancak köle meselesinde Austin'in Meksika hükümetinin taleplerine rağmen geri adım atmaması, ABD'den göçmen getirmeye devam etmesi, ticari tarifelerde düşük vergi ödemek istemesi, Meksika hükümeti ile Austin'in ilişkilerini bozdu. Bunun neticesinde 1835'te Meksika birlikleri ile Teksaslılar savaştı. San Jacinto Muharebesi'nde Teksaslıların galip gelmesiyle beraber, Teksas bağımsız oldu. Teksas Cumhuriyeti'nin başına Sam Houston seçilirken Austin de dışişleri bakanı oldu.
10 yıl sonra Amerikan Başkanı John Tyler, Teksas'a ABD'ye bağlanmayı teklif etti. 1845'te yapılan referandum sonucunda Teksaslılar ABD'ye katıldılar. Ancak Meksika bölgeyi hâlâ kendi toprağı olarak kabul ederken, Nueces Nehri'ni Teksas'ın sınırı olarak görmekteydiler. Amerika'ya göre ise Teksas'ın güney sınırı Rio Grande Nehri'ne kadar uzanmaktaydı. Amerika Başkanı James Polk, Teksas dışında Meksika'dan, California ve New Mexico'yu da satın almak istiyordu. Ancak Meksika bu talebi de reddetti.
1846'da Amerika ve Meksika arasında savaş çıktı. Daha sonra Amerikan başkanı seçilecek olan General Zachary Taylor ve Amerikan askeri tarihinin en önemli isimlerinden "Büyük Yaşlı Adam" lakaplı General Wilfield Scott komutasındaki Amerikan Ordusu, Meksika'ya karşı önemli bir başarı elde etti. Bu sırada California'da "Ayı Ayaklanması" denilen (California halen eyalet bayrağında ayı figürünü kullanır) isyan çıktı. Meksikalılar bu bölgedeki kontrollerini de kaybettiler. Amerikalıların Mexico şehrine girmesiyle beraber savaş sona erdi. Guadalupe Hidalgo Antlaşması ile California, Utah, Arizona, New Mexico, Colorado ve Wyoming, Amerika toprağı oldu.
Artık bir ABD eyaleti olan Teksas'ın sınırları tam olarak belli değildi. Teksaslılar yeni kazanılan kuzey ve batı bölgelerinden eyaletleri adına toprak talep etmekteydiler. Washington yönetimi, Amerika'nın henüz eyalete dönüşmemiş bu arazileri üzerindeki Teksas'ın taleplerini sona erdirmek için, bu eyaletle 1850'de bir "Taviz Anlaşması" yaptı. Teksaslılar bugünkü Colorado, Wyoming, Kansas ve New Mexico toprakları üzerindeki iddialarından 10 milyon dolar karşılığında vazgeçti.

Hükümete rağmen Amerikan halkı Küba'ya kucak açıyor.
ALTINA HÜCUM DÖNEMİ
Savaş ve müzakerelerle geçen bu süreç sonucunda Iowa 1846'da, Winsconsin 1848'de, California ise 1850'de ABD'nin yeni eyaletleri oldular. Böylece ABD'nin sınırları Büyük Okyanus'a kadar erişti. 1819'da İspanya'nın ABD'ye terk ettiği Florida ise, nüfusunun artmasıyla özel statüden çıkartılarak 1845'te bir eyalete dönüştü. Bu eyalet halen Hispanik denilen İspanyol kökenli nüfusun ve Latinoların (Latin kökenlilerin) çok yoğun olarak yaşadığı bir yerleşimdir.
Yeni keşfedilen bu topraklarda çok geniş boş alanların bulunması ve yeni madenleri işletme isteği birçok Amerikalının batıya göç etmesine sebep oldu. 1849-1855 arasındaki dönem Amerikan tarihinde "Altına Hücum Devri" olarak bilinir. Bu nüfus artışının neticesinde "Territory" denilen büyük ölçüde boş alanlara sahip batıdaki topraklardan Minnesota 1858'de, Oregon 1859'da, Kansas ise 1861'de yeni birer eyalete dönüştüler.
Amerikan İç Savaşı (1861-1865) sonucunda Federalist Kuzeyliler galip geldi ve ABD yeniden toprak bütünlüğüne kavuştu. 1867'de Nebraska, iç savaş sonrasında eyalete dönüşen ilk özel statülü topraktı.
18. yüzyılın sonunda Alaska'ya ulaşan Ruslar, burada bazı yerleşimler kurdular. Ancak Kırım Harbi'ni (1853-1856) kaybeden Ruslar, Alaska'da tutunmakta zorluk çekmeye başladılar. Bölge Kanada'ya da komşu olduğundan Ruslar Alaska'yı daha tehlikeli bir rakip olarak gördükleri İngiltere'ye kaybetmekten korkuyorlardı. Rus hükümeti bu yüzden Alaska'yı 1867'de 7 milyon 200 bin dolara ABD'ye sattı. Amerika, Alaska'yı satın almakla beraber ilk safhada Alaska toprakları bir eyalete çevrilmedi ve özel statülü alan olarak varlığını devam ettirdi.
1899'da Kuzey Dakota, Güney Dakota, Montana, Washington eyaletleri kuruldu. 1890'da Idaho, Wyoming ve Utah toprakları birer eyalete dönüştü. Halkın büyük çoğunluğu yine Doğu'da yaşamakla beraber, önemli miktarda Amerikalı batı eyaletlerine yerleşti. 1907'de Oklahoma, 1912'de ise New Mexico ve Arizona eyalete dönüştüler.
Amerika'nın en son kurulan iki eyaleti ise Alaska ve Hawaii'dir. 1959'a kadar özel yönetim bölgesi olarak varlığını devam ettiren Alaska, 1959'da eyalet oldu. Amerika ana kıtasından çok uzakta Büyük Okyanus'un ortasında bir takımada grubu olan Hawaii bölgesi aslında eski bir krallıktı. Son Hawaii hükümdarı olan Kraliçe Liliuokalani'ye karşı Amerikalı işadamları ve müteşebbislerin desteğiyle bir darbe düzenlendi ve 1893'te Hawaii Krallığı ortadan kalktı. ABD, 1898'de Hawaii'yi işgal etti. 61 yıl Hawaii'yi özel bir statüyle yöneten Amerikalılar, burayı 1959'da bir eyalete dönüştürdüler ve Hawaii hâlihazırda 50 eyalete sahip olan Amerika Birleşik Devletleri'nin son eyaleti oldu.
ÜLKE DIŞINDAKİ TOPRAKLARI
ABD'nin günümüzde sahip olduğu eyaletler dışında hâlâ özerk statüye sahip bazı toprakları var. Bu topraklar arasında en önemlisi Porto Riko'dur. Porto Riko içişlerinde bağımsız, dışişlerinde ise Amerika'ya bağlı bir devlettir ve bu ülkenin vatandaşları Amerikan pasaportu taşır. Porto Riko dışında ve askeri amaçlarla kullanılan Pasifik'teki Guam, Amerikan Samoası, Amerikan Virgin Adaları ve Kuzey Mariana Adaları, özerk bölge statüsüne sahip olan Amerikan topraklarıdır. Ancak bu toprakların Amerikan Senatosu'nda temsili yoktur. Kongrenin alt kanadı olan Temsilciler Meclisi'nde ise Guam'ın, Amerikan Samoası'nın, Virgin Adaları'nın, Kuzey Mariana Adaları'nın oy hakkı olmayan birer delegesi vardır. Temsilciler Meclisi'nin tüm üyeleri her iki yılda bir tamamen değişmesine rağmen, sadece Porto Riko'nun delegesi 4 yılda bir seçilir ve bu özelliğinden ötürü bu üye "delege" yerine "Resident Commissioner" (Yerleşik Komiser) olarak anılır. Ancak onun da oy hakkı yoktur.

Amerika ordusu California'da.
ABD GENİŞLEMEYE BAŞLIYOR
ABD'nin ilk genişlemesi ve 13 eyaletten 16 eyalete çıkması hem Batı'ya doğru genişlemeyi hem de kurucu eyaletlerden bazı toprakların yeni eyaletlere verilmesini içermekteydi. Kuzeybatı Amerika'da yer alan Vermont Eyaleti, New York ve New Hamsphire eyaletlerinden toprak alarak kuruldu. İlk yerleşimlerin kurulduğu, ülkenin birçok kurucu babasının doğum yeri olan Virginia eyaletinden ise 1792'de Kentucky eyaleti ayrıldı. Güneyde yer alan Tennessee eyaleti ise Kuzey Carolina eyaletinin batı topraklarında kuruldu. District of Columbia olarak bilinen başkent Washington ise hukuken eyalet değil, özel statülü federal bir merkezdi. Washington D.C.'nin kurulabilmesi için Virginia ve Maryland eyaletleri, bazı topraklarını bu bölgeye bırakmışlardı.
Amerika'nın ilk büyük genişlemesi Louisiana Bölgesi'nin Fransa'dan satın alınmasıyla oldu. Bugünkü ABD'nin ortasında yer alan Louisiana toprakları (dönemin Fransa Kralı 14. Louis'ye atıfla bu isim verilmişti), Fransız kâşif La Salle tarafından 1682'de keşfedilmişti. ABD kurulmadan önce bu bölge Fransa-Büyük Britanya-İspanya arasında bir mücadele alanıydı. 7 Yıl Savaşları'nda (1756- 1763) Louisiana'nın bazı kısımları İngiltere tarafından işgal edilmişti. Ancak İspanya ve Fransa'nın İngiltere'ye karşı birlikte hareket etmesi ve San Ildefenso Antlaşmaları'yla bu bölge tamamen Fransa'nın kontrolüne bırakılmıştı.
Bölgedeki haklarından feragat eden İspanya'ya ise karşılık olarak İtalya'nın Toskana bölgesinin yönetimi kalmıştı. Napolyon Bonapart'ın bu bölgeyle ilgili özel hedef ve planları bulunmaktaydı, ancak Haiti'de 1799'da Toussaint Louverture önderliğinde bir köle isyanının çıkması Fransa'nın planlarını altüst etti. Bölgenin denizle olan bağlantısını artık yeterince sağlayamayacağını düşünen Fransa, Louisiana bölgesini gözden çıkardı. Ayrıca Avusturya, İngiltere, Rusya ve Prusya ile aynı anda savaşan Napolyon'un ordusunun paraya ihtiyacı vardı.
ABD Başkanı Thomas Jefferson'ın amacı ise Amerika'nın en önemli su kaynağı ve ülke içi ulaşım yolu olan Mississippi Nehri'nin ve ülkenin güneydeki en önemli limanı konumunda bulunan New Orleans'ın güvenliğini sağlamaktı. Thomas Jefferson 10 milyon dolara sadece güney bölgelerini almayı hedeflerken, Napolyon 15 milyon dolara bütün Louisiana bölgesini ABD'ye satmayı önerdi. Thomas Jefferson da bu teklifi kabul etti. Böylece 2 milyon 100 bin kilometrekarelik bir alan Amerika topraklarına dâhil oldu. Bugün 15 eyaletin tamamının veya bazı topraklarının yer aldığı bu bölge Amerika'nın daha da Batı'ya yönelmesine imkân sağladı. Yeni satın alınan bu topraklar üzerinde 1816'da Indiana, 1817'de Mississippi, 1818'de Illinois, 1819'da Alabama, 1820'de Maine, 1821'de Missouri eyaletleri kuruldu.

ABD'nin genişlemesi (1783-1898).
FLORİDA'YI ELE GEÇİRDİLER
İspanya-ABD savaşının sonucunda 1898'de imzalanan Paris Antlaşması'yla Küba, Amerika himayesine girerken, İspanya, Guam ve Porto Riko'yu da Amerika'ya bıraktı. 20 milyon dolar karşılığında da Filipinler'i ABD'ye devretti.
Napolyon işgaliyle İspanya gücünü iyice kaybetmişti. Bu sırada Seminole Kızılderililerinin kendilerinden kaçan köleleri barındırdığını savunan ABD'liler, İspanya sömürgesi Florida'ya asker gönderip Kızılderilileri kovalamak bahanesiyle Florida'daki bazı kaleleri ele geçirdiler. Direnecek gücü olmayan İspanyollar, 1819'da Adams-Onis Antlaşması ile Florida'yı ABD'ye bıraktılar. Amerika, 1818'de İngiltere'yle bir antlaşma yaparak Kanada ile arasındaki sınır tartışmalarını sona erdirdi. 49. kuzey paralelini kapsayan bir sınır çizgisi kabul edildi.
Amerika'nın 5. Başkanı James Monroe'nun (1817-1825), diplomatik stratejisi Amerika'nın kendi içinde büyümesine olanak sağlayıp ABD'yi güçlendirdi. Başkan Monroe'nun doktrini gereğince Amerikalılar, bir asır boyunca Avrupa kıtasındaki siyasal mücadelelere ve savaşlara kesinlikle dâhil olmayıp kendi kıtalarına odaklandılar.
GÜNEY İŞGAL EDİLDİ
İspanya'ya karşı isyan eden Meksika, 1821'de bağımsız oldu ve bugünkü Teksas toprakları da Meksika'ya dâhil oldu. Meksikalılar, kuzeydeki topraklarını iskân etmek için Kuzey Amerika'daki Anglosakson kökenli nüfusun Meksika topraklarına yerleşmesine destek verdiler. Bu yerleşimleri başlatan isim Stephen Austin'di. Teksas'ın babası kabul edilen Austin, beraberinde 300 aileyle beraber Teksas topraklarına yerleşmişti.
Stephen Austin "Empresario" olarak adlandırılan müteşebbis bir sınıfa dâhildi. Çok sayıda Amerikalı işçi ve tüccarın Meksika'ya yerleşmesine önayak olmuştu. Ancak köle meselesinde Austin'in Meksika hükümetinin taleplerine rağmen geri adım atmaması, ABD'den göçmen getirmeye devam etmesi, ticari tarifelerde düşük vergi ödemek istemesi, Meksika hükümeti ile Austin'in ilişkilerini bozdu. Bunun neticesinde 1835'te Meksika birlikleri ile Teksaslılar savaştı. San Jacinto Muharebesi'nde Teksaslıların galip gelmesiyle beraber, Teksas bağımsız oldu. Teksas Cumhuriyeti'nin başına Sam Houston seçilirken Austin de dışişleri bakanı oldu.
10 yıl sonra Amerikan Başkanı John Tyler, Teksas'a ABD'ye bağlanmayı teklif etti. 1845'te yapılan referandum sonucunda Teksaslılar ABD'ye katıldılar. Ancak Meksika bölgeyi hâlâ kendi toprağı olarak kabul ederken, Nueces Nehri'ni Teksas'ın sınırı olarak görmekteydiler. Amerika'ya göre ise Teksas'ın güney sınırı Rio Grande Nehri'ne kadar uzanmaktaydı. Amerika Başkanı James Polk, Teksas dışında Meksika'dan, California ve New Mexico'yu da satın almak istiyordu. Ancak Meksika bu talebi de reddetti.
1846'da Amerika ve Meksika arasında savaş çıktı. Daha sonra Amerikan başkanı seçilecek olan General Zachary Taylor ve Amerikan askeri tarihinin en önemli isimlerinden "Büyük Yaşlı Adam" lakaplı General Wilfield Scott komutasındaki Amerikan Ordusu, Meksika'ya karşı önemli bir başarı elde etti. Bu sırada California'da "Ayı Ayaklanması" denilen (California halen eyalet bayrağında ayı figürünü kullanır) isyan çıktı. Meksikalılar bu bölgedeki kontrollerini de kaybettiler. Amerikalıların Mexico şehrine girmesiyle beraber savaş sona erdi. Guadalupe Hidalgo Antlaşması ile California, Utah, Arizona, New Mexico, Colorado ve Wyoming, Amerika toprağı oldu.
Artık bir ABD eyaleti olan Teksas'ın sınırları tam olarak belli değildi. Teksaslılar yeni kazanılan kuzey ve batı bölgelerinden eyaletleri adına toprak talep etmekteydiler. Washington yönetimi, Amerika'nın henüz eyalete dönüşmemiş bu arazileri üzerindeki Teksas'ın taleplerini sona erdirmek için, bu eyaletle 1850'de bir "Taviz Anlaşması" yaptı. Teksaslılar bugünkü Colorado, Wyoming, Kansas ve New Mexico toprakları üzerindeki iddialarından 10 milyon dolar karşılığında vazgeçti.

Hükümete rağmen Amerikan halkı Küba'ya kucak açıyor.
ALTINA HÜCUM DÖNEMİ
Savaş ve müzakerelerle geçen bu süreç sonucunda Iowa 1846'da, Winsconsin 1848'de, California ise 1850'de ABD'nin yeni eyaletleri oldular. Böylece ABD'nin sınırları Büyük Okyanus'a kadar erişti. 1819'da İspanya'nın ABD'ye terk ettiği Florida ise, nüfusunun artmasıyla özel statüden çıkartılarak 1845'te bir eyalete dönüştü. Bu eyalet halen Hispanik denilen İspanyol kökenli nüfusun ve Latinoların (Latin kökenlilerin) çok yoğun olarak yaşadığı bir yerleşimdir.
Yeni keşfedilen bu topraklarda çok geniş boş alanların bulunması ve yeni madenleri işletme isteği birçok Amerikalının batıya göç etmesine sebep oldu. 1849-1855 arasındaki dönem Amerikan tarihinde "Altına Hücum Devri" olarak bilinir. Bu nüfus artışının neticesinde "Territory" denilen büyük ölçüde boş alanlara sahip batıdaki topraklardan Minnesota 1858'de, Oregon 1859'da, Kansas ise 1861'de yeni birer eyalete dönüştüler.
Amerikan İç Savaşı (1861-1865) sonucunda Federalist Kuzeyliler galip geldi ve ABD yeniden toprak bütünlüğüne kavuştu. 1867'de Nebraska, iç savaş sonrasında eyalete dönüşen ilk özel statülü topraktı.
18. yüzyılın sonunda Alaska'ya ulaşan Ruslar, burada bazı yerleşimler kurdular. Ancak Kırım Harbi'ni (1853-1856) kaybeden Ruslar, Alaska'da tutunmakta zorluk çekmeye başladılar. Bölge Kanada'ya da komşu olduğundan Ruslar Alaska'yı daha tehlikeli bir rakip olarak gördükleri İngiltere'ye kaybetmekten korkuyorlardı. Rus hükümeti bu yüzden Alaska'yı 1867'de 7 milyon 200 bin dolara ABD'ye sattı. Amerika, Alaska'yı satın almakla beraber ilk safhada Alaska toprakları bir eyalete çevrilmedi ve özel statülü alan olarak varlığını devam ettirdi.
1899'da Kuzey Dakota, Güney Dakota, Montana, Washington eyaletleri kuruldu. 1890'da Idaho, Wyoming ve Utah toprakları birer eyalete dönüştü. Halkın büyük çoğunluğu yine Doğu'da yaşamakla beraber, önemli miktarda Amerikalı batı eyaletlerine yerleşti. 1907'de Oklahoma, 1912'de ise New Mexico ve Arizona eyalete dönüştüler.
Amerika'nın en son kurulan iki eyaleti ise Alaska ve Hawaii'dir. 1959'a kadar özel yönetim bölgesi olarak varlığını devam ettiren Alaska, 1959'da eyalet oldu. Amerika ana kıtasından çok uzakta Büyük Okyanus'un ortasında bir takımada grubu olan Hawaii bölgesi aslında eski bir krallıktı. Son Hawaii hükümdarı olan Kraliçe Liliuokalani'ye karşı Amerikalı işadamları ve müteşebbislerin desteğiyle bir darbe düzenlendi ve 1893'te Hawaii Krallığı ortadan kalktı. ABD, 1898'de Hawaii'yi işgal etti. 61 yıl Hawaii'yi özel bir statüyle yöneten Amerikalılar, burayı 1959'da bir eyalete dönüştürdüler ve Hawaii hâlihazırda 50 eyalete sahip olan Amerika Birleşik Devletleri'nin son eyaleti oldu.
ÜLKE DIŞINDAKİ TOPRAKLARI
ABD'nin günümüzde sahip olduğu eyaletler dışında hâlâ özerk statüye sahip bazı toprakları var. Bu topraklar arasında en önemlisi Porto Riko'dur. Porto Riko içişlerinde bağımsız, dışişlerinde ise Amerika'ya bağlı bir devlettir ve bu ülkenin vatandaşları Amerikan pasaportu taşır. Porto Riko dışında ve askeri amaçlarla kullanılan Pasifik'teki Guam, Amerikan Samoası, Amerikan Virgin Adaları ve Kuzey Mariana Adaları, özerk bölge statüsüne sahip olan Amerikan topraklarıdır. Ancak bu toprakların Amerikan Senatosu'nda temsili yoktur. Kongrenin alt kanadı olan Temsilciler Meclisi'nde ise Guam'ın, Amerikan Samoası'nın, Virgin Adaları'nın, Kuzey Mariana Adaları'nın oy hakkı olmayan birer delegesi vardır. Temsilciler Meclisi'nin tüm üyeleri her iki yılda bir tamamen değişmesine rağmen, sadece Porto Riko'nun delegesi 4 yılda bir seçilir ve bu özelliğinden ötürü bu üye "delege" yerine "Resident Commissioner" (Yerleşik Komiser) olarak anılır. Ancak onun da oy hakkı yoktur.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Sonraki Haber
Daha Fazla Gör
- Son dakika video izle
- Son dakika haberleri
- A Haber analiz
- Gündem haberleri
- Ekonomi haberleri
- Otomobil haberleri
- Namaz vakitleri
- Hava durumu
- İstanbul Yol durumu
- Atv canlı yayın izle
- Spor haberleri
- Foto galeri
- Son dakika emekli haberleri
- Teknoloji haberleri
- A Haber programlar
- Sabah – Takvim yazarları oku
- Kuruluş Osman izle
- Gazete manşetleri
- Instagram dondurma
- 7 Şubat Cuma hutbesi konusu: Dil, İnsanın ya Cenneti ya da Cehennemidir
- Zekasıyla parlayan burçlar: Stratejik düşünme yetenekleriyle fark yaratıyor
- Ayşegül Tecimer kimdir? Asil Nadir’in eski eşi Ayşegül Tecimer'in hayatı ve kariyeri
- Asil Nadir kimdir, neden öldü? Hastalığı neydi, kaç yaşındaydı?
- Evde Bakım Maaşı yattı mı, ne zaman yatacak? Şubat ayı Evde Bakım Maaşı yatan iller
- YÖKDİL sınav giriş belgesi alma ekranı ÖSYM | 2025 YÖKDİL/1 sınavı ne zaman, hangi tarihte?
- Cebinizden para çıkmasın! Doğalgaz faturasında yüzde 50 tasarruf
- Mısır Çarşısı yangın son durum ne, söndürüldü mü? Yangın neden çıktı, yaralı var mı?
- Şaşırtıcı gerçek! Bu kan grubu insanları yalnızlığı seviyor
- Her gün 2 yumurta yemek yeterli mi: Günlük protein ihtiyacını karşılar mı?
- ÖSYM AİS aday şifresi nasıl alınır, eski şifresi nasıl sıfırlanır? İşte adım adım işlemler
- Gözlerin sırları açığa çıktı! Hangi göz rengi hangi karaktere işaret ediyor?