A Haber - Haberler, Son Dakika Haberleri, A Haber Canlı Yayın
05 Aralık 2025, Cuma
  • CANLI YAYIN
  • Ziraat Türkiye Kupasi
  • TÜM MANŞETLER
  • SON DAKİKA
  • ÖZEL HABER
  • VİDEO
      • Programlar
      • Gündem
      • Yaşam
      • Dünya
      • Spor
      • Ekonomi
      • Kültür Sanat
      • Teknoloji
      • Otomobil
      Özel Video Arşivden Çıkan Gerçek Haber Özel Melih Altınok ile Sebep Sonuç Satır Arası Memleket Meselesi Canan Barlas ile Gündem Toplumsal Hafıza 15 Temmuz Bir insan bir hikaye Belgesel Kuşağı Klipler Portre Erkan Tan İle Sabah Ajansı Unutma Hatırla Perde Arkası Arka Plan Banu El İle Ajans Haktan Uysal İle A Haber'de Bugün Aklın Yolu Dünya Atlası
  • GALERİ
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • YAŞAM
  • DÜNYA
  • SPOR
  • ÖZEL HABER
  • MAGAZİN
  • VİRAL
  • ANALİZ
  • YAZARLAR
  • CANLI TV
    • Tv Yayınları
      • A Haber
      • A Spor
      • A Para
      • Vav TV
      • A News
      • ATV
      • A2TV
      • Minika Go
      • Minika Çocuk
      Radyo Yayınları
      • A Haber Radyo
      • A Spor Radyo
      • A Para Radyo
      • A News Radio
      • Radyo Turkuvaz
      • Turkuvaz Romantik
      • Turkuvaz Efsane
      • Vav Radyo
      • Radyo Soft
      • Radyo Energy
      • Turkuvaz Anadolu
      • Turkuvaz Musiki
      • Turkuvaz Nostalji
  • CANLI TV
    • TV YAYINLARI
      • A Haber
      • A Spor
      • A Para
      • Vav TV
      • A News
      • ATV
      • A2TV
      • Minika Go
      • Minika Çocuk
    • RADYO YAYINLARI
      • A Haber Radyo
      • A Spor Radyo
      • A Para Radyo
      • A News Radio
      • Radyo Turkuvaz
      • Turkuvaz Romantik
      • Turkuvaz Efsane
      • Vav Radyo
      • Radyo Soft
      • Radyo Energy
      • Turkuvaz Anadolu
      • Turkuvaz Musiki
      • Turkuvaz Nostalji
  • RESMİ İLAN
  • KLİPLER
  • ÖZEL VİDEO
  • A HABER RADYO
  • NAMAZ VAKİTLERİ
  • DİZİLER
    • Eski Diziler
      • Gül Masalı
      • Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz
      • Adı Sevgi
      • Kalp Yarası
      • Hercai
      • Beni Bırakma
      • Canevim
      • Gel Dese Aşk
      • Gençliğim Eyvah
      • Sen Anlat Karadeniz
      • Kimse Bilmez
      • Akıncı
      • Baş Belası
      • Bozkır Arslanı Celaleddin
      • İkimizin Sırrı
      • Maraşlı
      • Hakim
      • Bir Zamanlar Çukurova
      Kuruluş Osman
      Bir Gece Masalı
      Can Borcu
      Zembilli
      Kardelenler
      Sustalı Ceylan
      Başka Bir Gün
  • atv PROGRAMLARI
    • Müge Anlı ile Tatlı Sert Esra Erol' da Kim Milyoner Olmak İster
  • DİĞER
    • Son Dakika Özel Haber Özel Video Memurlar Yaşam Eğitim Magazin Viral Sağlık Televizyon Teknoloji Otomobil Din Tarih Klipler Analiz Portre Yazarlar
      Galeri Milyoner’de çeyrek altın sorusu ekrana kilitledi! Yarışmacının stratejik hamlesi damga vurdu Küçükçekmece’de dehşet anları! Dur ihtarına uymadı: Kadını böyle ezdi Saray sofralarından şiir dizelerine: Türk kahvesinin gizli kalmış hikayesi Cuma namazı saati ve kılınış şekli: Cuma günü hangi dua ve sureler okunur? 5 Aralık Dünya Türk Kahvesi Günü: Anlamı, ortaya çıkışı ve en güzel mesajlar Külliye’de sürpriz kabul: Başkan Erdoğan başarılı sporcularla görüştü 7 kişiye mezar olmuştu! Kocaeli’deki fabrika yangınında ihmaller zinciri Süper Lig 15. Hafta | Galatasaray-Samsunspor maçı ne zaman, saat kaçta, hangi kanalda?
      RSS Künye Frekanslar Arşiv Yayın Akışı Gizlilik Bildirimi Ziraat Türkiye Kupası Bize Ulaşın
  • BİZE ULAŞIN

A Haber’i
Sosyal Medyada Takip Edin

  • Apple iTunes
  • Google Play
  • Huawei App Gallery
  • Bize Ulaşın
  • Künye/İletişim
  • Veri Politikası
  • Gizlilik Bildirimi
Copyright © 2024 Tüm hakları saklıdır.
Namaz Vakitleri şehir ara
    Anasayfa Yazarlar Osmanlı’da insanlar ölüleriyle iç içe yaşardı

    ERHAN AFYONCU

    Osmanlı’da insanlar ölüleriyle iç içe yaşardı

    Osmanlı’da insanlar ölüleriyle iç içe yaşardı

    05.01.2025, Pazar

    Tabii platformunun "Gassal" isimli başarılı dizisi ölümün hayat içindeki yerini yeniden hatırlattı. Osmanlı zamanı, günümüze göre bu yakınlığın daha belirgin olduğu bir dönemdi. Ölümün ardından yerine getirilen fıkhi gereklilikler ile bir kısmı Türklere özgü gelenekler, zengin bir ölüm kültürü meydana getirmişti. Osmanlı'da ölüm ve defin işlemleri hakkında Engin Çetin, Emrah İstek ve Nevzat Erkan'ın araştırmalarına bakılabilir.


    19. yüzyılda bir cenaze.

    ÖLÜM FARKLI İFADE EDİLİRDİ
    Osmanlı'da İslam hukukunun ölüm terminolojisi geniş bir edebiyatla zenginleştirilmişti. Vefatla neticelenen hastalıklar "maraz-ı mevt" olarak ifade edilirdi. Bir Müslüman vefat ettiği andan itibaren "merhum" sıfatıyla anılırdı. Gayrimüslimlerin ölümünü tarif etmek için ise "hâlik" ve "mürd" gibi ifadeler tercih edilirdi. Müslümanlar için ölümün ardından yapılan hazırlıklara "teçhiz", mevtanın yıkanmasına "gasil", kefenlenmesine "tekfin", tabuta konularak musallaya ve kabre taşınmasına "teşyi", mezara konulmasına ise "defin" denilmekteydi.
    Bir kimsenin neden veya nasıl öldüğü edebi eserlerde, mezartaşlarında ve resmi belgelerde çeşitli şekillerde ifade edilirdi. Savaşta vefat edenler için "şehiden", boğularak ölenler için "gârikan", aniden ölenler için "fücceten", katledilenler için "maktulen", vebadan ölenler için "matûnen" gibi zarflar kullanılırdı. Çocuksuz vefat edenler "bilâ-veled", kimsesizler ise "garib" olarak anılırdı. Ölümün bir "göç", "yolculuk" veya "sefer" olarak tarif edildiği; ecelin "ferman"a yahut "şerbet"e, canın bir "kuş"a, genç bir cenazenin "gül goncası"na benzetildiği sayısız teşbih geniş bir edebiyat meydana getirmişti. Dilin zenginliğine ve ahengine bakın. Bir de bugün konuştuğumuz Türkçe'ye.
    Ölümü yaklaşan bir kimsenin başında "Yasin-i Şerif" okunurdu. Kişi vefat ettiği andan itibaren defin hazırlıklarına başlanırdı. Cenaze öncelikle üzeri örtülerek sert bir zemine alınırdı. Vefatın ne zaman gerçekleştiği, hazırlıkların kapsamını belirlerdi. Öldüğü gün defnedilemeyen mevtaların başında gece yakınları ve komşuları beklerdi. Günümüzde olduğu gibi Osmanlı devrinde de vefatların duyurulması için camilerden sela okutulurdu ve bunun için imam ve müezzinlere ücret ödenirdi. Erkeklerin teçhiz ve tekfininde de mahalle imamları görev alır ve bunlar için de ödeme yapılırdı. Kadın cenazelerini yıkayanların kimliğine ve aldıkları ücretlere dair bilgiler ise oldukça sınırlıdır.


    Kanuni'nin mezarının hazırlanması.

    KADININ DEFNİ DAHA MASRAFLIYDI
    Bir cenazenin teçhiz, tekfin ve defni için gerekli malzeme ve hizmetler mevtanın maddi durumundan yaşadığı bölgenin âdetlerine kadar çeşitli bakımlardan farklılık arz ederdi. Ancak ölen kimsenin bir vasiyeti yoksa dinen asgari şartlar da belliydi. Bu çerçevede yıkama, kefenleme, mezar yerini hazırlama ve defin için ihtiyaç duyulan malzeme ve hizmetlerin temin edilmesi gerekiyordu. Buna göre cenaze masraf kalemleri kefen, mezar tahtası, tabut, sabun, pamuk, gül suyu gibi malzemeler ile cenazeyi yıkayanlara, mezar kazanlara ve mezar yerine yapılan ödemelerden müteşekkildi.
    Defin tamamlandıktan sonraki giderler ise mezartaşı masraflarıydı. Defin harcamalarını piyasa koşulları, ölen kişinin mal varlığı, varsa vasiyeti ve defin sürecini idare edenlerin tasarrufları belirliyordu. Kadın ve erkek defin masrafları arasında ise fark vardı. Kadınların definleri erkeklere göre daha masraflı idi. Bu durumda kadın mezarlarının daha derin, kefen bezlerinin daha uzun ve gassale ücretlerinin daha yüksek olması gibi faktörler etkiliydi.
    Osmanlı idarecilerinin en önemli meselesi, halkın temel ihtiyaç maddelerine kolay ve ucuz olarak ulaşımını sağlamaktı. Bunun yolu, iyi bir planlama ve sıkı bir denetimden geçiyordu. Bunun en önemli araçlarından biri narhtı. Bu uygulama, devletin piyasadaki çeşitli ürünlerin satışında bir üst limit belirlemesiydi. Bu kapsamda çeşitli vesilelerle defin giderlerine dair de narh belirleniyordu. Özellikle İstanbul'da mezar kazım ücretleri, mezar tahtası, tabut ve mezartaşı fiyatlarına dair farklı tarihlerde standartlar ve ücretler belirlenmişti.


    Karacaahmet'te Osmanlı dönemi mezartaşları.

    SALGINDA SIKINTI YAŞANIRDI
    Salgın hastalık dönemlerinde defin meselesinde büyük sıkıntılar çıkardı. Ortaya çıkan ilk sorun, bazı imamların vebadan ölenlerin cenaze işlerini yapmaya yanaşmamalarıydı. İmamlar, bulaşıcı hastalıktan vefat eden birini yıkayıp kefenlemekten çekiniyordu. Fakat yakınlarını kaybeden insanlara da birileri yardım etmeliydi. Bâbıâli, böyle dönemlerde durumdan haberdar olur olmaz kadılar vasıtasıyla imamlara vebadan ölenlerin teçhiz ve tekfinini yerine getirmelerini emrederdi.
    Binlerce cenaze demek aynı zamanda imamların, mezarcıların, taşçıların, kefen ve sabun satanların iş yükünün fazlalaşması ve ister istemez fiyatların artması anlamına geliyordu. İmamlar, mezar kazıcılar, taşçılar, kefen ve sabun satanların yaptığı fahiş zamlar ahalinin derdine dert eklerken devlet de bu durumun önüne geçmek için emirler verir, idareciler sık sık teftişe çıkarlardı. Salgından ölümlerin iyice arttığı günlerde mezar kazımı ve tabutla ilgili narh tekrar belirlenirdi.
    Osmanlı döneminde bu tür felaketlerin Allah'ın asi kullarına bir cezası olduğu yönünde bir yaklaşım hâkimdi. Bu yüzden dualar edilerek Allah'tan af ve yardım dilenir; tövbe ve istiğfar edilerek bu hastalıktan kurtulmak niyaz edilirdi.


    Sekbanbaşı İbrahim Ağa Mescidi ve Haziresi

    HASTALAR YALNIZ BIRAKILMAZDI
    Hıristiyanlar, salgın zamanı hasta yakınlarından kaçarken, Müslümanlar akrabalarını koruyup gözetmekte, onlarla ilgilenmekte ve vebalı olanların komşuları ile bazı tekkeler de hastalara maddi yardım sağlamaktaydı. 18. yüzyılın ikinci yarısında İstanbul'a gelen Antonie Olivier'e göre Osmanlı toplumu, vebalı hastalara bakmaktan çekinmez ve Avrupalılar gibi hastalığa yakalanmış yakınlarını parayla tutulmuş hastabakıcıların ellerine bırakmazlardı.
    Avrupa'da ise vebalıya yaklaşılmaz, hastabakıcılar hastanın malından bir an önce faydalanmak adına onun ölmesi için gereken ne varsa yaparlardı. Olivier, Türkler için korkunç olanın; hastalıktan dolayı ölmek değil, akrabalarından uzaklaşarak yalnız kalmak ve eşiyle çocuklarını kucaklayamamak olduğu tespitini yapmıştır.
    Alman komutan Moltke, İstanbul'da yaşanan 1837 vebasını anlatırken Türklerin ve Hıristiyanların hastalık karşısındaki ruh hâlleriyle ilgili şu yorumu yapar: "Garip bir hâl de Frenklere oranla daha fazla Türk'ün vebaya tutulmasına rağmen, hastalanan Türklerden on defa daha az Frenk'in ölümden kurtulabilmesidir. Bunun sebebi ancak ruhi olabilir; Türk vebaya tutulursa buna sabırla katlanır, tutulmadığı müddetçe de onu tamamıyla bilmezlikten gelir; 'yumurcak' adını söylemez, olsa olsa 'hastalık' der... Muhakkak olan şey, Türklerin vebadan öldüğü, fakat Frenklerin vebadan ıstırap çektikleridir."


    Kimsesizlerin defniyle ilgili bir belge.


    KİMSESİZLERİ DEVLET DEFNEDERDİ
    OSMANLI topraklarında bir kimsesiz vefat ettiğinde öncelikle o bölgeden sorumlu beytülmal eminlerine haber verilmekteydi. Ölüm haberini genellikle mahalle imamları, müezzinler, hancılar, esnaf kethüdaları ve mahalle sakinleri bildirirdi. Haberi alır almaz cenazenin bulunduğu yere giden beytülmal eminleri mevtanın mallarını mühürlerdi. Defnin malların sayımından önce yapılması ve geciktirilmemesine özellikle dikkat edilmesi gerekiyordu. Malların tespiti ve satışı definden sonra gerçekleştiği için ilk anda masrafları beytülmal emini karşılıyordu. Kimsesizlerin bir kısmının az veya çok malı bulunurken bazılarının üzerindeki kıyafetlerinden başka hiçbir şeyi yoktu. Defnini karşılayacak kadar bile mirası olmayan bu kimsesizler "garip" ve "fakir" sıfatlarıyla anılıyorlardı. Genellikle han, bekâr odası, tabhane, hamam külhanı ve cami avlusu gibi mekânlarda yaşayan bu garipler çoğu zaman yaşadıkları mekânlarda vefat ediyorlardı. Devlet gariplerin defni için "beytülmal mukataası" adı verilen gelir birimlerinden tahsisat ayırmıştı. Bu nedenle bir garip öldüğünde o bölgenin beytülmal gelirinden sorumlu olan emine haber verilirdi. Sorumluluk sınırları dâhilindeki gariplerin defin masraflarını karşılayan eminler, yaptıkları harcamaları belgelendirerek devlete yapmaları gereken ödemelere mahsup ederlerdi. Çoğu zaman adı bile bilinmeyen bu garipler için standart bir defin masrafı yapılıyordu.

    Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
    Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
    • paylaş
    • tweetle
    • Flipboardpaylaş
    Sonraki Haber
    YAZARIN DİĞER YAZILARI
    İznik Konsili’ne asıl katılanlar Doğu’daki kiliselerdendi 30.11.2025 Pazar
    Son Halife Abdülmecid: Babam Sultan Abdülaziz intihar etmedi, katledildi 23.11.2025 Pazar
    İlk hava şehitlerimizi 111 yıl önce vermiştik 16.11.2025 Pazar
    1940’tan 1950 yılına kadar 10 Kasım ‘Milli Matem’ 11 Kasım ‘Mesut Bir Yıldönümü’ oldu 09.11.2025 Pazar
    Gaziler sultanı ve ufukların efendisi: Orhan Gazi 02.11.2025 Pazar
    325 yıl önce İstanbul'u sarsan tarihi hırsızlık 26.10.2025 Pazar
    Romalıların kovduğu Yahudiler Hz. Ömer sayesinde Kudüs’e döndüler 19.10.2025 Pazar
    Türkler, Filistin’i 8 asır yönetti 12.10.2025 Pazar
    Portekizlilere kök söktüren büyük denizci: Sefer Reis 05.10.2025 Pazar
    Amerika hakkında ilk bilgiyi Piri Reis sayesinde öğrendik 28.09.2025 Pazar
    ahaber.com.tr
    • VİDEO
    • CANLI YAYIN
    • PROGRAMLAR
      • Düşünce Atlası
      • Yaz Boz
      • Kadraj
      • Toplumsal Hafıza
      • Canan Barlas ile Gündem
      • Arka Plan
      • Memleket Meselesi
      • Seyahatname
      • Belgesel Kuşağı
      • Diplomasi
      • Söz Teması
      • Medya Dünyası
      • İş'in sırrı
      • Dijital Çağ
      • Z Raporu
      • 1.Sayfa
    • Üye Girişi
    • Üye Ol
    • A HABER ÖZEL
    • GÜNDEM
    • EKONOMİ
    • SON DAKİKA
    • YAŞAM
    • DÜNYA
    • SPOR
    • MAGAZİN
    • VİRAL
    • TEKNOLOJİ
    • OTOMOBİL
    • DİN
    • TARİH
    • SAĞLIK
    • YAZARLAR
    • VİDEO
      • Programlar
      • Gündem
      • Yaşam
      • Dünya
      • Spor
      • Ekonomi
      • Kültür Sanat
      • Teknoloji
      • Otomobil
    • GALERİ
      • En Yeniler
      • Gündem
      • Yaşam
      • Dünya
      • Ekonomi
      • Magazin
      • Viral
      • Spor
      • Otomobil
      • Teknoloji
    • İNTERNET REKLAM
    • RSS
    • BİZE ULAŞIN
    • KÜNYE/İLETİŞİM
    • VERİ POLİTİKASI
    • KARİYER
    • FREKANSLAR
    • ARŞİV
    • YAYIN AKIŞI
    • GİZLİLİK BİLDİRİMİ
    Daha Fazla Gör
    • Son dakika video izle
    • Son dakika haberleri
    • A Haber analiz
    • Gündem haberleri
    • Ekonomi haberleri
    • Otomobil haberleri
    • Namaz vakitleri
    • Hava durumu
    • İstanbul Yol durumu
    • Atv canlı yayın izle
    • Spor haberleri
    • Foto galeri
    • Son dakika emekli haberleri
    • Teknoloji haberleri
    • A Haber programlar
    • Sabah – Takvim yazarları oku
    • Kuruluş Osman izle
    • Gazete manşetleri
    • Instagram dondurma
    • "Selvi Boylum Al Yazmalım" adlı filmde Samet'i kim canlandırmıştır?
    • Dünyanın tarifeli en kısa uçuşu yaklaşık kaç kilometre uzunluğundadır?
    • Saray sofralarından şiir dizelerine: Türk kahvesinin gizli kalmış hikayesi
    • Türkiye'de Ramazan Bayramı en son hangi miladi yılda iki kere yaşanmıştır?
    • Lozan Barış Konferansı sırasında TBMM'nin hükûmet görevini yürüten icra vekilleri heyetinin başvekili kimdir?
    • Türkiye'nin kara sınırı komşusu 8 taneyken BM'ye üye 193 ülke arasında 8'den fazla kara sınırı komşusu olan kaç ülke vardır?
    • UEFA Şampiyonlar Ligi tarihinde en çok maç kaybeden ve en çok gol yiyen takım hangisidir?
    • Arnold Schwarzenegger "Dur! Yoksa Annem Ateş Edecek" filminin senaryosunu okuyup berbat bulmuş, kime filmi övüp onun oynamasına sebep olmuştur?
    • Çeyrek altın kaç gram ağırlığındadır?
    • Cuma namazı saati ve kılınış şekli: Cuma günü hangi dua ve sureler okunur?
    • 5 Aralık Dünya Türk Kahvesi Günü: Anlamı, ortaya çıkışı ve en güzel mesajlar
    • Süper Lig 15. Hafta | Galatasaray-Samsunspor maçı ne zaman, saat kaçta, hangi kanalda?
    • A Haber
    • iPhone iPhone
    • Android Android
    • Facebook
    • X
    • Instagram
    • Flipboard Flipboard
    • Youtube
    • RSS