Ortadoğu’da ikinci kaos dalgası
İlki, ABD'nin değişen küresel rolünün Pasifik'ten Avrupa'ya ve Ortadoğu'ya getirdiği belirsizlikler, boşluklar ve düzensizlikler. Ayrıca, ABD'nin ekonomik çıkarlarını korumak için yöneldiği agresif ve tutarsız politikalar belirsizliği yoğunlaştırıyor.
İkincisi ise, Ortadoğu'daki gerginlikleri sıcak çatışmaya taşıyacak bir güç denkleminin oluşması ya da oluşturulması.
Önce vekalet savaşlarını ve Vahhabi-Şii mezhepçi ayrışmasını üretti. Şimdilerde ise "ılımlı-radikal İslam" ayrımı üzerinden Arap- Fars milliyetçilikleri kapışmasını ve asillerin sıcak savaşa gitme ihtimalini doğurdu.
Bu türbülansta kutuplaşmaya dahil olmayan ülkeler de zarar görüyor. Körfez'in Katar'a ablukası buna sadece bir örnek. Türkiye ise aktif arabuluculuk yaparak diplomatik çözüm arayan denge unsuru. Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan önümüzdeki pazartesi Suudİran gerginliği gündemiyle Rusya-Kuveyt-Katar gezisine çıkıyor.
Diğeri, bölgesel güçlerin "parçalanma riskine girme" düzeyinde zayıflamasından sürekli kazanan İsrail. Suriye iç savaşında, Mısır'da Mursi'nin devrilmesinde, Deaş'ın Irak ve Suriye'yi ele geçirmesinde, Deaş ile mücadelede ve Katar krizinde (Hamas'ın uzlaşmayı kabul etmek zorunda kalması ile) hep yeni kazanımlar elde eden ülke durumunda. Hem de maliyetsiz...
Bugünlerde bütün bölgenin İran karşısında birleşmesi ile Suriye savaşı sebebiyle güçlenen Hizbullah'ı zayıflatmayı hedefliyor. Ortadoğu, Arapİsrail çatışmasını unutmakla kalmadı. Körfez ülkeleri BAE'nin yolunda yürüyerek İsrail ile işbirliği çerçevesini genişletiyor.
Hatırlanırsa, Obama, Arap isyanlarının statükocu güçler tarafından bastırılmasına destek vermişti. Sonucu Libya, Suriye, Yemen iç savaşları ve Mısır'da Sisi darbesi oldu. Yine nükleer anlaşma ile İran'ı sisteme dahil etme çabasına girdi. Bu da İran yayılmacılığına alan açtı ve Selefi/ Vahhabi- Şiici kutuplaşmasının bölgeye yerleşmesini sağladı.
Sorun şu ki, ne Trump'ın İran'ı sınırlandırmak için büyük bir askeri varlığını bölgeye yığacak reel bir planı var; ne de İran ile mücadele edebilecek ideolojik ve beşeri sermayesi (vekil milisleri)...
Geriye kalan ihtimal uzun, kaotik çatışmalar... Bu da İran'ın hesaplaşmayı, İsrail'in ise istifade etmeyi en iyi bildiği olgu.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Yeni bir siyasi süreç (03.05.2024)
- İYİ Parti, Dervişoğlu ve üçüncü yol kaldı mı? (30.04.2024)
- Özel ve Kılıçdaroğlu’nun ‘siyaset’ kapışması (27.04.2024)
- Özel’in yeni siyaset tarzı nereye kadar? (26.04.2024)
- Zamanın Hitler’i hesap vermekten kaçamayacak (24.04.2024)
- Irak ile yeni başlangıçlar (23.04.2024)
- Seçim sonrası Türkiye’nin Ortadoğu gündemi (20.04.2024)
- Siyaset yapma rekabeti (19.04.2024)
- Ortadoğu, İran ve İsrail gerilimine terk edilemez! (16.04.2024)
- Doğrudan ve kontrollü çatışma dönemi (15.04.2024)