Erdoğan’ın Doğu Afrika seyahati
Afrika açılımının diplomatik ayağı büyükelçilik sayısını 12'den 39'a çıkarmak oldu. Hedef Afrika'nın tümü, yani 54 ülke. Yine Türkiye- Afrika Zirvesi'nin üçüncüsü de 2019'da Türkiye'de yapılacak.
6 milyar dolarlık yatırımıyla Türkiye, Afrika'da en çok yerel istihdam sağlayan yatırımcı durumunda.
Şimdiye kadar bu kıtada ziyaret ettiği ülke sayısı 23'ü buldu. Erdoğan'ın seyahatlerinin en belirgin boyutu ekonomik- ticari ilişkileri geliştirmek. Zira gelen dünyada ekonomik rekabet her şeyin önüne geçecek.
Sadece ABD, Avrupa ve Çin arasındaki muhtemel "ticaret savaşlarını" kastetmiyorum. Elbette ülkeler yeni yatırımlar, ikili ilişkiler için hızlı ve hareketli olmak zorunda. Ancak çok aktörlü ekonomik rekabet aynı zamanda meselenin ortak işbirliği ve insani boyutunu da öne çıkaracak.
Mozambik ve Madagaskar'daki enerji ve konut sorununu çözmek için ilgili liderlere projeler öneriyor.
Türkiye'nin ekonomik kalkınma örneğini vererek TOKİ'yi, Türk işadamlarını bu ülkeleri kalkındırmak için girişim seferberliğine çağırıyor.
Bunun ortak bir geleceğin emin ve adil adımları olduğunu düşünerek...
Bu mesajın ana amacı uluslararası sistemin kurumlarındaki adalet ve temsil sorununu göstermek.
Erdoğan, bütün Afrika ve hatta Latin Amerika seyahatlerinde Batılı ülkelerin geçmişteki sömürgeciliğini ve hatta günümüzdeki yaklaşımını eleştiriyor.
Aslında bu eleştiriye, sadece ekonomik kaygılar güden Doğu Asya sermayesinin kıtadaki yayılması da dahil.
Erdoğan, dünyanın mevcut ekonomik düzeninin dolara endeksli olmasından da memnun değil.
Kur baskılarına karşı milli paraların ikili ticarette tedavülde olmasını ve altının belirleyiciliğini önemsiyor. Nitekim Doğu Afrika seyahati dönüşü uçakta gazetecilere verdiği mülakatta Rusya, Çin ve İran hatta İngiltere gibi ülkelerin yerli para kullanma arayışına bir kez daha vurgu yaptı.
Hedefi FETÖ'nün Türkiye karşıtı lobilerini etkisizleştirmek ve okullarının Maarif Vakfı'na devredilmesini sağlamak. Bir de bu yapının söz konusu ülkelerin geleceğinde başlarına bela olmaması için uyarıda bulunmak.
FETÖ ile bağlantılı 10 okulun bulunduğu Tanzanya ve 2 okulun olduğu Mozambik'le ilk görüşmelerin yapıldığı ve devir hususunda diplomatik çabaya devam edilmesi gerektiği söylenebilir.
1 okulun olduğu Madagaskar ise daha olumlu ve hızlı bir tepki verdi.
FETÖ mensuplarının kıtada asıl üs kurdukları ülke, Güney Afrika.
İngilizce konuşulan dünyada FETÖ ile mücadele için uzun vadeli, kapsamlı ve koordinasyonu güçlü bir politikaya ihtiyaç var.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- İYİ Parti, Dervişoğlu ve üçüncü yol kaldı mı? (30.04.2024)
- Özel ve Kılıçdaroğlu’nun ‘siyaset’ kapışması (27.04.2024)
- Özel’in yeni siyaset tarzı nereye kadar? (26.04.2024)
- Zamanın Hitler’i hesap vermekten kaçamayacak (24.04.2024)
- Irak ile yeni başlangıçlar (23.04.2024)
- Seçim sonrası Türkiye’nin Ortadoğu gündemi (20.04.2024)
- Siyaset yapma rekabeti (19.04.2024)
- Ortadoğu, İran ve İsrail gerilimine terk edilemez! (16.04.2024)
- Doğrudan ve kontrollü çatışma dönemi (15.04.2024)
- CHP ne yapmak istiyor? (09.04.2024)