İngilizler, 1917'de Ortadoğu'yu işgal ettiğinde o bölgelerde otuz bir sene boyunca İsrail'in etrafına kurulacak ülkeleri dizayn etti ve her ülkeye de bir deli gömleği giydirdi!
Mesela Suriye'de %7 azınlık olan nusayrileri başa getirdi ve katil Esed ve babası yetmiş sene kan akıttı!
Aynı şekilde Arabistan'ı ve Haremeyn'i de Necdli eşkıyalara verdi; Suudi ailesine de 'Siz kralsınız, buranın yönetimi size ait' dedi.
Bunlar çöl bedevileri...
Oldular kral? İngiliz'e ve İsrail'e tam bağlı?
BAE, desen aynı..
Ürdün, uydu devlet..
Lübnan'da farklı unsurların çatışmaları ise İran etkisinde... Mısır ise 1800'lü senelerin sonlarında problemli bir bölge oldu! İngiliz buraya da el attı ki şu anda Gazze'ye açılan tek kapı Refah kapısı Mısır'dan açılır ama ülkenin başındaki firavun; tam bir İsrail uşağı! Darbe ile geldi.. Yani ABD-İsrail darbesi ile...
Sadece Katar ve Kuveyt buna girmediler; temiz kaldılar... Onlar da kendilerine musallat olacak haydutlara (ABD) para, uçak, imkan vererek kendilerini korumaya çalışıyor? Ezcümle özet olarak İngilizler, ülkelerin başına azınlıkları koyarak diğerlerini ezdiler devamlı...
Gelişemediler: âdeta hadım edildiler, üremelerini kestiler!
Bize gelince ise son 100 yılda bizde Masonlar, Sebateistler, Yahudiler, Kürt kimliğine bürünmüş Ermeniler vs çok etkili oldular!
Cumhuriyet sayesinde epeyce zengin de oldular, makas iyice açıldı...
Dolayısıyla temiz Anadolu evlatlarının bunlara yetişmesi imkansız neredeyse? Temiz Anadolu insanları da asgari ücretlerle, günlük çorba derdi ile meşgulken, bu kalantor/varlıklı kesim, baronlar, gayrimenkul başta olmak üzere birçok sektörde neredeyse tekel oldu! Anadolu sermayesi ne zaman kımıldasa boğdular/durdurdular; bir bayilik verip susturdular!
Günümüzde yerli ve milli sermaye ile kurulmuş firmalar var, ancak sayıları çok az... Sermaye TÜSİAD'da.. Onlar da yerli ve milli değiller...
Montaj sanayi ile ülkeyi yüz sene oyalamışlar; devlete borç verip faiz yiyip semirmişler! Dolayısıyla "Türkiye bütün dünyanın umudu ve dünyanın kalbi.." Jön Türklerle başlayıp İttihat ve Terakki cemiyeti ile devam eden; koca Osmanlıyı yıkıp ülkeyi İngilizlere sömürge yapan kadrolar bugün Halk Partisi'nde birikmiş...
Fakat bugün birbirlerini yemektedirler!
Kaldı ki Türkiye'de hiçbir şey tesadüf değildir? Meraklısı olanlar Üsküdar Bülbülderesi mezarlığında defnedilmiş olan Sebateistlere ve onların torun torbalarına, yaptıkları işlere baksa hadiseyi kavrayacaktır.
Mahmut Çetin'in (Boğazdaki aşiret) kitabını herkese tavsiye ederim.
(Not: Bununla ilgili olarak Hürriyet gazetesi -ölüm ilanlarından yola çıkarak- soy kütüğü çıkartmış)...
Allah yardımcımız olsun!
Ülkemizde hakiki dava adamı çok az...
Rahmetli Necip Fazıl Ney ve Ahmed Arvasi Bey gibi münevverler kalmadı ne yazık ki?
Bu anlamda Başkan Erdoğan hakiki bir dava adamıdır ve bütün gövdesini taşın altına koymuştur.
Dolayısıyla Türkiye, İngilizlerin müstemlekelere giydirdiği deli gömleğini ilk çıkartan ülkelerden biri olmuştur.
Ancak dış düşmanlar ve içerideki uzantıları da boş durmuyor tabii...
Bunun için çok dikkatli, gayretli, sabırlı olmak lazım.
Bu tespitler sevgili Ahmet Sırrı Arvas'a ait. Kalemiyle, yazdığı kitaplarla iz bırakan sevgili dostum facebook'taki makalesinin finalinde noktayı koyuyor; "Yük züccaciye, hava puslu, yol uzun ve engebeli, merkep topal!" Bu ülkeyi kefen giyerek yönetenlerin Allah yardımcısı olsun. İçimizdeki yetiştirilmiş kullanışlı elemanlara, her türlü oyun ve fırıldağa rağmen bugünlere iyi geldik. Artık Batı çakallarına rağmen bağımsızlığını ilan eden bir ülkeyiz. Masalar kuruyor, tezgahları bozuyoruz.
Her yapılan güzelliğe saldırıp hiçbir şey yapmayanların kaynağını da çok güzel açıklıyor Sırrı Bey. Onlara rağmen uçak kalktı gidiyor. Tepinmeleri boşuna...