Mehmet Kırkıncı Hoca kimdir?

Mehmed Kırkıncı... Ya da tanınan ismi ile Kırkıncı Hoca.. Onunki Allah yoluna adanmış bir ömür...
1928 yılında, Erzurum'un Güllüce köyünde dünyaya geldi Mehmed Kırkıncı Hoca.. Hoca, o günleri ve çocukluğunu anlatırken "Evimizin karşısında İhmal Camii'nin imamı Mehmet Efendi'nin evi vardı. Mehmet Efendi ile tanıştık. O zat cumaları vaaz ederdi. Vaazları çok tesirliydi. İbadet ve ahlâka dair konuları anlatırdı. Bu benim hoşuma gittiğinden cumaları onun vaazlarına devam ettim. Bu sayede bendeki ilme karşı olan kıvılcım alevlendi" der...

Çocukluktan başlayan ilim merakı tüm hücrelerine işler.. Okuduklarını bir daha okur.. Vaazlara katılır.. İlmine ilim katarken 1955 yılında yani 27 yaşındayken onun yolunu ışıklandıracak o isimle yolları kesişir. Bunu o fazlasıyla istemiştir. Bediüzzaman Said Nursi ile Isparta'da tanışır Mehmed Kırkıncı. On yaşında ilk kez tanışmıştır aslında Said-i Nursi ile, Erzurum'a gelişini hocalarından dinlemiş, eserleri ile tanımıştır. Davasını davası bilmiştir çocuk yaştan beri..
Isparta'da Said Nursi ile tanıştığı günü "Kucaklaştık. Doğrusu, bu tevafuk, İnayet-i Rabbaniye'den başka bir şey değildi. Onun için, Allah Teâlâ'ya nihayetsiz şükrettim." diye anlatır Kırkıncı Hoca...
O çetin yıllarda üç büyük engeli vardır Nur cemaatinin ... Birincisi; eserlerin zındıka komitelerinin, Nur risaleleri hakkında yaptıkları menfi ve yoğun propaganda neticesi, birçok insanda, ön yargıyla, bir risale düşmanlığının yerleşmiş olması. İkincisi; meşrep taassubuyla bazı İslami kesimlerin de Nur talebelerine karşı çıkmaları. Ve ardı arkası kesilmeyen mahkemelerle insanlarda bir korku ve panik havasının uyandırılmış olması.
Zor yıllardır.. Darbeler darbeleri izler.. Büyük ilim insanı Said-i Nursi yargı önüne çıkartılır..Hem de idamla yargılanır... Mehmed Kırkıncı hep hocasının yanındadır. O günleri şu sözlerle özetler... "Bu bir oyun muydu? Bu oyunu kimler tezgahlıyordu? Perde arkasında kimler vardı? Fikri ve vicdanı hür, vatanperver tarihçilerimiz, acaba ne zaman bu perdeleri aralayacak ve sahne arkasındakileri bütün dünyanın huzurunda ne zaman mahkum edeceklerdi?"
Yıllar yıllar sonra aynı oyun bir kez daha tezgahlanır.. O darbe girişiminin adı paralel yapıdır. İhanetinde başarılı olsaydı, hem İslam'a hem devlete en büyük darbeyi paralel yapı vuracaktı...
Kırkıncı Hoca daha öncede şahit olduğu oyunun farkındadır. Paralel darbe girişiminin hedefinde olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ve milli iradenin yanında olur darbe girişimlerinde ona dua ettiğini açıklar.
Peygamber efendimizin bir sözü hep kulağındadır.. Anılarını anlatırken de bunu kaleme alır.. "Bir kimse ilim talebiyle yola düşerse Allah Teâlâ cennet yollarından birini ona kolaylaştırır. Hatta melekler dahi kanatlarını onun önüne sererler. O da Allah yolunda yollara düşer. Bediüzzaman Said Nursi'nin en önemli talebelerinden biri olur. Ondan öğrendiklerini, gördüklerini kendi öğrencilerine aktarmak için seferber olur.
Seyyittir Mehmet Kırkıncı... Bütün ömrü İslâm'ın hizmetinde geçer. Hem müderris, hem büyük bir velidir. Sohbetlerinin temelini İslâm birliği, müminler arasındaki muhabbet ve kardeşlik oluşturur. Ayet ve hadislerle süslediği sözleri talebelerine ışık olur.
Talebeleri tutuklanmayı, baskı görmeyi göze alarak sohbetlerine katılır... Her şeyi göze alır öğrencileri Kırkıncı Hoca'nın sohbetlerinde yer almak için…
Mehmed Kırkıncı Hoca'nın üstün özelliği, ilm-i kelamda ve bunun yanında mantıkta ve usul ilminde çok zirvede oluşudur. İslam âlimi olduğu kadar, insan mühendisidir de Kırkıncı Hoca... Herkesi büyük bir şefkatle bağrına basar... En kıymetli eserleri, yetiştirdiği talebeleri olur..