'Küf' Oscar'a aday olmalıydı

ABD'nin California eyaletinde düzenlenen 2. Los Angeles Türk Filmleri Festivali'ne dün Yılmaz Erdoğan'ın Kelebeğin Rüyası filminin ardından, bugün de Ali Aydın'ın Küf adlı filmi damgasını vurdu.

Festivalin ikinci gününde, yönetmen Aydın'ın ilk uzun metrajlı filmi olan ve Uluslararası Venedik Film Festivali'nde Geleceğin Aslanı ödülüne layık görülen Küf adlı yapım gösterildi.
Film, salonu dolduran Amerikalı sinema çevreleri ve sinemaseverlerden yoğun takdir topladı.
Festivalin Amerikalı jüri üyeleri arasında yer alan, bağımsız film yönetmenlerinin öncü isimlerinden, 1978 yılında ''Northern Lights'' filmiyle Cannes Film Festivali'nde Altın Kamera Ödülü'nün sahibi Rob Nilsson, hem Küf filmi hem de genel anlamda Türk sinemasının dünyadaki konumu konusunda AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

-''Küf, bende çok büyük etki bıraktı''-

Nilsson, ''Küf filmi, bende çok çok büyük bir etki bıraktı'' dedi.
Filmi sade ve güçlü bir eser olarak niteleyen Nilsson, filmin, ''izleyiciye müdahale etmeme, ikna kaygısı içermeme'' gibi özellikleri bakımından, kendisine Dostoyevski ve Tolstoy'un tarzlarını hatırlattığını belirtti.
Festivalin bu yılki jüri başkanı ünlü Türk yönetmen Semih Kaplanoğlu'nun, kendi adını taşıyan Rob Nilsson ödülü dahil birçok uluslararası ödüle sahip Bal filminden de aynı derecede etkilendiğini dile getiren Nilsson, ''Kaplanoğlu, Türk sineması için büyük bir değer, Ali Aydın da öyle. Üstelik ilk uzun metrajlı filmi, müthiş! Aslında beni şaşırtmıyor çünkü Semih'le Erivan'da tanıştığımda, orada diğer birkaç Türk filmini de izlemiştim. (Gülerek) O zamana kadar pek fikrim yoktu, ama şimdi biliyorum'' diye konuştu.
Nilsson, ''İleride Oscar'a aday Türk filmleri görecek miyiz?'' sorusuna, ''Kesinlikle. Bu film aday olmalıydı, birinci sınıf bir yapıt'' diye yanıt verdi.

-''Türk sineması dünyada daha fazla yer kaplamalı''-

Semih Kaplanoğlu'nun filmleri, Küf gibi filmlerin dünya çapında daha fazla tanınması ve destek görmesini arzu ettiğini belirten Nillson, örneğin bu yılki Oscar adaylarından Lincoln'dan sözü açarak, ''Güzel bir filmdi, iyi bir performanstı, ama Semih'in filmleri de öyle. Umarım ki Türk sineması dünyada daha fazla yer kaplayacak'' dedi.
Nilsson, bir soru üzerine, Semih Kaplanoğlu gibi yönetmenlerin ABD'ye gelip, Hollywood tarzı değil, kendi tarzlarını yansıtan derinliğe sahip filmler yaptıklarını görmeyi arzuladığını söyledi.

-''Festivalde emeği geçen herkes takdiri hakediyor''-

Nilsson, Los Angeles Türk Film Festivali gibi festivallerin, Türk filmlerinin dünya çapında daha iyi tanınmasına önemli katkılar sağladığını dile getirdi. Festivalin dünkü açılış törenine özellikle değinen Nilsson, ''Harika bir geceydi, çok coşkulu bir ortam vardı. Bu festivalde emeği geçen herkes takdiri hakediyor'' dedi.
Festivali hayata geçiren genç ekibin, ''çok büyük bir iş'' yaptığını kaydeden Nilsson, ''Organizasyon ekibindeki herkes çok içten, samimi ve dürüst, benim için en önemli şey bu'' dedi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.