Kaçış Planı'nız hazır

Haşmet Babaoğlu ve Selahattin Yusuf. İkisi de muhabbet erbabı, hayatın dilinden anlayan iki dost hatta ağabey-kardeş. Kaçış Planı'nda, izleyiciye güzele doğru bir 'kaçış' vadeden Babaoğlu ve Yusuf yeni programlarını Aktüel 'e anlattı

Her iki yazar da sohbetlerinde insanı kendine götüren, ruhuna temas etmesini sağlayan yolun; 'güzellikten, güzel şeylerden', modern zamanların süslü aldatmacası 'eğlence'den değil, halis muhlis bu topraklar ait 'neşe'den geçtiğini söylüyor. Çünkü iki yazar da 'çok bilen' değil, 'çok hisseden' olmayı seçmiş yolun en başında...
Haşmet Babaoğlu ve Selahattin Yusuf'un birlikte hazırlayıp sunduğu Kaçış Planı'nı konuşmaya, 'kaçış' mefhumundan başlıyoruz. Yani 'kaçış'ın abc'sinden... Ne'den ve nereye kaçış? Söz Babaoğlu'nda: "Kaçmak hep bir mızmızlık olarak anlaşılmış bizim toplumumuzda, modern toplumlarda da öyle. Hâlbuki -Gilles Deleuze gibi söyleyeyim- kaçmak devrimci bir eylem bir yönüyle. Kaçamıyoruz ya! Paçamızdan yakalamış bu hayat bizi... Mesela sen şiir seviyorsun ama doğru düzgün bir şiir okuma fırsatı bulamıyorsun. Gerçekten güzel bir film seyretmek istiyorsun ama yanındaki eşin-dostun diyorlar ki; 'Bu gece gidelim, gülelim be abi!'... Sen çok ciddi bir film seyretmek istiyorsun, gülelim diyorlar, onlara uyuyorsun gidiyorsun. Sonra ne oldu, geçti... Bir otelde, motelde kalmak filan istemiyorsun. Bütün istediğin bir deniz kenarında kafanı dinleyerek çay içmek, hayır seni sürüklüyorlar, mutlak adı tatil oluyor. Mutlaka bir otelde, motelde kalıyorsun. O acayip açık büfe yemekleri yiyorsun. Bütün istediğin bir simit, bir beyaz peynir, sabah dalgaların sesini dinlemek. Sorarsan etrafındakilere, çok daha güzel bir tatil yapıyorsun. Hayır, ama o değil istediğin. Demek istediğim kaçmak öyle kolay bir şey değil. Kaçmamız lazım, hatta şöyle kaçmamız lazım: Programın tanıtım filminde de geçiyor. Bizimki çiçek, böcek sevmeye değil; çiçek böcek olmaya kaçış diye..."
Limon ağacı olabilmek
Kaçış Planı'nın, televizyonları istila eden, izleyeni 'konuşan kafa' görmekten bıktıran ve rollerin dağıtıldığı, artık en dikkati dağınık izleyici tarafından bile kolayca 'çakılabilen' tartışma programlarından da bir 'kaçış' olacağını söylüyor Babaoğlu: "Bana uzun yıllar 'çiçek- böcek yazarı' dediler. Hayır, ben 'çiçek yazı' yazmak istedim, 'böcek yazı' yazmak istedim. Ben çok uzun zamandır şunun farkındayım, esas kaçış şu; bir limon ağacını izlemeye gitmek değil, limon ağacı olabilmek... Bunu becermenin yollarını, kapılarını açalım programda istiyorum. Bu sohbetle olur. Tartışmakla olmaz. Her kafadan bir ses çıkan, bir tiyatroya dönmüş televizyon tartışmaları dünyasından kaçalım, isteyenler de bize katılsınlar, bu sohbet üzerinden kendi sohbetlerini yaratsınlar..."
Selahattin Yusuf da kendi 'kaçış'ını anlatıyor önce, sonra 'hâl'den anlayan üslubu ve sezgisiyle programın ruh halini özetliyor: "Kendimi bildim bileli kaçtım. Her şeyden. Babamdan, işten, okuldan, öğretmenlerimden, arkadaşlarımdan. Aynı zamanda onları çok sevdim. Hep böyle oldu. Bir şeyin, herhangi bir şeyin ilginçliği benim için kısa sürüyor. Bir teknik arıza mı var bende acaba? Değil. Sıradan bir mizaç bu. Yeryüzündeki her şey benim için sadece ima ettikleriyle ilginç ve dikkate değer. Arkasını gösteren her saydamlık, her sahtelik, her maddilik, benim için tükenen bir şeydir. Hikmet ile güzel söz, güzel müzik, güzel edebiyat ve güzel insan ile güzelliğe gidebilirsiniz. İnsan insanın zehrini alır. İnsan insanın çaresidir, umududur, şifasıdır. Benim sık sık 'gelenek' dediğim şeyin güncel ve maddi karşılığı bu işte. Geleneğin izini güzel bir eski sokağın kaldırım taşlarında, müzikte, sohbette, filmde, edebiyatta ararken umutluyuz ve huzurluyuz." Her ne kadar Babaoğlu ve Yusuf kültür-sanatın altınızı çizseler de, Kaçış Planı'nın bildiğimiz anlamda bir 'kültür sanat' programı olmadığını da izleyenlerin bilmesini istiyorlar. Hayata lezzet katan, anlamlandıran çeşnilerin en kuvvetlilerinden biri olsa da; kültür sanat konularının dışında, gündelik hayat, bir seyahatte karşılarına çıkan bir insanın öyküsü, yemek ve gezmenin incelikleri de -ama asla bir 'gurme' ya da 'gezgin' üst perdesinden değil- konuşuluyor Kaçış Planı'nda... Güzel ve anlamlı yaşamanın peşinde olan iki yazar, gerçek sohbetten zevk alan: "Bu hayatın başka kanalı yok mu?" diye iç geçirenleri 'planlarına' ortak edip,
'kaçmaya' davet ediyor...

TELEVİZYON PROGRAMI FİKRİ DÖRT YIL ÖNCE ORTAYA ÇIKTI

Aslında Haşmet Babaoğlu'yla yıllardır süren muhabbetlerini en doğal haliyle ekrana taşımaya çalışacaklarını söyleyen Selahattin Yusuf, bu muhabbet ortaklığından yola çıkarak, Kaçış Planı'nda izleyenleri nelerin beklediğini de özetliyor: "Haşmet ağabeyle yıllardır muhabbet ederiz. Okuduğumuz şeyler, ilgilendiğimiz konular, muhabbetimizin ilginç bir gıdası olur çıkar her defasında. Dört yıl önceydi sanırım, Tophane'de bizim -şimdi kapanmış kahvehanemiz- Asude'de, çıktı ortaya bu fikir. Dedik ki bunları çıkıp ekranda da konuşalım. Belki yaşı bizden daha genç arkadaşlara bir şey söylemiş oluruz. Geçtiğimiz yıl benim Cine5'teki programımda yine dile getirdik. Hiç unutmuyorum; 'Bunu planlayamayız Selahattin,' dedi Haşmet abi, 'ancak dua yerine geçmesini temenni edebiliriz.' Sonra, olağan Çengelköy toplantılarımızdan birinde, Cengiz abinin (Cengiz Er) yüksek ve saygıdeğer tasdikleriyle yola girmiş olduk. İnşallah hayırlı ve uzun ömürlü olur. Daha ne diyeyim."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.