Notalardan dişlere yolculuk
Müzik çalışmaları ve dişhekimliği öğrenciliğinin hep eş zamanlı gittiğini belirtiyor Utkan Marangoz. Dişhekimliği öğrenciliğinden çok da fazla hoşlanmadığını, ama sonrasında mesleğini çok sevdiğini söylüyor
- Yaşam
- Giriş Tarihi: 00:00 | 20.11.2011
- Güncelleme Tarihi: 16:37 | 20.11.2011
Elinde gitarı ve etkileyici sesiyle Utkanı 80li yılların sonundan beri tanıyorum. Sonrasında, dişhekimliği toplantılarında, kongrelerde karşılaştık hep. Müzikten de dişhekimliğinden de kopmadığını, ikisinden de vazgeçmesinin mümkün olmadığını görmek zor değildi. Geçen yıllar, müziğin onun için geçici bir heves değil bir tutku olduğunu hepimize gösterdi.
Kendisinden bahsetmekten pek de hoşlanmayan Diş hekimi Utkan Marangozla müzik serüvenini konuştuk... Çok kolay olmasa da.
Mandolinle başlayan müzik yolculuğu
İlkokulda mandolinle başlamış Utkan müziğe. Bir gün babası eve bir bağlamayla gelmiş. Kendi başına öğrenmiş bağlama çalmayı ve üniversiteye yıllarına kadar da çalmaya devam etmiş. Liseyi bitirdiği yıl şehir tiyatrolarına girmiş ve yardımcı oyuncu olarak Murathan Munganın Taziye adlı oyununda oynamış bir yıl boyunca. Oyunun müzik direktörlüğünü yapan, sonrasında çok yakın arkadaşı olan Erhan Şakardan etkilenerek gitara başlamış.
1987 yılında İstanbul Dişhekimliği Fakültesini kazanmış. Daha fakülteye kaydını yaptırmadan İstanbul Üniversitesi çok sesli korosunda almış soluğu. Zaman içinde pek çok arkadaşını da peşinden koroya sürüklemiş. Fakültede okurken bir yandan da gece sahne çalışmaları yapmaya başlamış. Sahnede gitar çalıp söylerken bu işin teorisini de öğrenmesi gerektiğini fark ederek iki sene kadar solfej ve armoni dersleri almış. Bağlama ve gitarın yanına cümbüşü, udu, buzukiyi, perdesiz gitarı ve perküsyonu eklemiş. Yine kendi başına öğrenerek.
Önceleri tek başına programlar yaparken sonrasında ise iki kişi, üç kişi derken ekipler giderek genişlemiş. Repertuar da tabii. Sahne çalışmalarının yanına oyun müziği beste çalışmaları eklenmiş. Reklam müziklerinin ve dizi müziklerinde düzenlemelerin ardından çeşitli sanatçıların albümlerine eşlik çalışmaları gelmiş. Yıllardır Akrep Nalanla çalışıyor. Yaklaşık sekiz senedir de Soner Olgunla birlikte sahne çalışmalarında yer alıyor.
"Ne müzikten geçerim ne dişhekimliğinden"
Müzik çalışmaları ve dişhekimliği öğrenciliğinin hep eş zamanlı gittiğini belirtiyor Utkan Marangoz. Dişhekimliği öğrenciliğinden çok da fazla hoşlanmadığını, ama sonrasında mesleğini çok sevdiğini söylüyor. "Şu anda teknik koşullar nedeniyle dişhekimliğine bir ara verdiğimi söyleyebilirim ama hekimlikten çok keyif alıyorum. Açıkçası, hekimlikten vazgeçmeyi düşünmüyorum. Hayatımda dişhekimliği hep olacak... Şu anda aktif olarak hekimlik yapmasam da en azından yenilikleri takip etmeye, kendimi tazelemeye çalışıyorum" diye ekliyor.
"Dişhekimliği ve müziği aynı yoğunlukta yapabilmenin olanağı yok" derken zamansızlığın en büyük problemi olduğunu söylüyor. İstanbul ve İstanbul dışı sahne çalışmaları çok yoğun geçiyor. Bütün bu koşturmanın yanı sıra, sahnelemeyi düşündüğü bir projenin hazırlıkları içinde. Projesinden şöyle bahsediyor: "Geçmişler Olsun koyduk ismini. Türk pop müzik tarihine şöyle bir göz atacağız. Nereye kadar büyüyeceğini zaman içinde göreceğiz. Daha sonra metinlerle desteklenerek farklı bir şova dönüşebilir. Çok keyif aldığım bir proje bu. On dokuz yıl içinde biriktirdiğimiz çok şey var. Bunları spesifik projeler içinde hayata geçirmeyi düşünüyorum."
Utkan Marangoz için manevi tatmin ve yaptığı işten keyif almak çok önemli. ''Keyif aldığım işleri yapmaya özen gösteriyorum ve dişhekimliğini de seviyorum o anlamda. Ne müzikten ne de dişhekimliğinden vazgeçmeye niyetim var".