Yaşasaydı 112 yaşında olacaktı

Mustafa Kemal Atatürk'ün bir süre evli kaldığı eşi Latife Hanım'ın 112. yaş günü kutlandı.

Latife Hanım'ın yaş günü nedeniyle hazırlanan doğum günü pastasını, yeğeni Mehmet Sadık Öke ve Pegasus Yayınlarından çıkan ''Teyzem Latife'' kitabının yazarı Fatih Bayhan, yayınevinin Taksim'deki merkezinde birlikte kesti.
Burada kitabıyla ilgili açıklama yapan Bayhan, Nisan ayında okuyucusuyla buluşan kitabın Latife Hanım'ın portresini çizdiğini, Atatürk ve Latife Hanım'ın evlenmelerinden, boşanmalarına kadar geçen süreci anlattığını kaydetti.
Kitap için Latife Hanım'ın yeğeni Öke ile 25 saatlik bir röportaj yaptıklarını ifade eden Bayhan, ''Bunların deşifre süresi de uzun. Bu çekimin üzerinde yaklaşık 1,5 yıllık bir çalışma da yaptık. Aile içinde Latife Hanım ile ilgili anlatılan bilgiler, yeğeni Öke'nin ifadeleriyle vücut buldu. Yeğeni sözcülük yaptı'' dedi.
Kitabın çok büyük ilgi gördüğünü kaydeden Bayhan, Türk kamuoyunda bugüne kadar oluşturulan bir Latife Hanım imajının bulunduğunu, ilkokulda başlayan bir Latife Hanım portresinin bütün zihinlerde yer ettiğini, o imajın en başında ''huysuz kadın Latife''nin yer aldığını vurguladı.
İnsanların zihninde Atatürk'e, ''Kemal'' diye hitap eden bir Latife Hanım imajının da bulunduğunu aktaran Bayhan, ''Aslında bu kitap şimdiye kadar oluşturulmaya çalışılan Atatürk imajından ziyade Latife Hanım imajını düzeltmeyi amaçlayan bir kitap.
Kitap, Latife'nin aslında huysuz bir kadın olmadığını, huysuzluk gibi algılanan davranışlarının arka planında neler yattığını, Atatürk-Latife ilişkisini anlatıyor. Kitap, Atatürk'ün insani yanını, evlenen boşanan, evin içinde fasulye ayıklayan, evin içinde bulaşık yıkayan, acıktığında ne istiyorsa onu eşinden isteyen Atatürk fotoğrafını anlatması bakımından da önemli'' ifadelerini kullandı.
''EVİN İÇİNDEKİ ATATÜRK'Ü ANLATACAK TEK KİŞİ LATİFE HANIMDI''
Atatürk'ün günlük yaşantısına ilişkin detayların çok fazla kamuoyuyla paylaşılmadığını belirten Bayhan, şunları söyledi:
''Paylaşılması da mümkün değildi. Daha çok şoförü, yaveri konuştu. Ama evin içindeki Atatürk yaverinden de şoföründen de bağımsız bir Atatürk. İşte evin içindeki Atatürk'ü anlatacak tek kişi Latife Hanım'dı. Latife Hanım evin içindeki Atatürk'ü ailesiyle paylaştı. Ayrılmış olmasına rağmen 'Atatürk'ün hatırasına hatıra ilave edemem' diyerek birçok evlilik teklif almasına rağmen, vefatına kadar kimseyle evlenmedi. Babası Latife Hanım'a ''karşındaki bir asker onunla bir yuva kuramazsın. Çünkü onun hayat disiplini aile kurmaya müsait değil. Eğer ayrılırsan bana gelip hiç bir şey anlatma'' demişti. Babasına o sözü verdi ve evlendi. Latife Hanım ayrılırken, Atatürk'e de 'bu evlilikle ilgili hiçbir şey konuşmayacağına' dair bir söz verdi. Latife Hanım iki söz arasında koca ömrünü yaşamış bir kadın.''

Latife Hanım'ın doğum gününü kutlamalarının iki nedeni olduğunu anlatan Bayhan, ''50 yılını sükutla geçirmiş bir kadının 50 yıl sonra aile içinde konuşulanların bir kitapta vücut bulması, kamuoyuna paylaşılması ve bu ithaf ona hitap edilmesidir. Kitap toplumda oluşturulan 'huysuz Latife Hanım' imajını kırdı. O açıdan baktığımızda bugün 'gerçek kadın' Latife'nin doğum günü. Babasına verdiği söz gereği ailesiyle konuşamadı, paşaya verdiği söz gereği kamuoyuyla konuşamadı ve sükut edip 1975 yılında toprakla buluştu. Bu acıdan anlamlı bir doğum günü'' şeklinde konuştu.
YEĞENİ ÖKE
Latife Hanım'ın yeğeni Öke de kitapta kendi gözüyle teyzesini anlatmadığını, anneannesi başta olmak üzere büyüklerinin gözüyle anlattığını, kendini kitapta bir anlatıcı olarak gördüğünü belirtti.
Teyzesiyle 8 yıl birlikte yaşadıklarını kaydeden Öke, ''Bütün özel günlerde bir araya gelirdik. Hepsini gayet iyi hatırlıyorum. Çünkü çocukla çocuk olan, çocuklarla çok ilgilenen bir insandı. Cumhuriyet Bayramı ve 23 Nisanın ne manaya geldiğini ilk ondan öğrendik. Atatürk'ü bize anlatan ilk kişiydi. Ben 23 Nisana, 'çocuk bayramı' diyordum. Bana 'çocuk bayramı değil. Size hediye edildiği için çocuk bayramı deniliyor. 23 Nisan milli egemenlik bayramıdır' diyordu. Bize milli egemenliğin ne olduğunu anlatmıştı'' dedi.
Teyzesinin 25 yaşında boşandığını hatırlatan Öke, ''Dile kolay 50 sene... 2,5 senenin doluluğuyla, 50 senenin boşluğunu dengeleyen bir terazide, kimseye bir şey söyleyemeden yaşıyor. Mesela babası vefat ettikten sonra her 10 Kasımda Atatürk'ün sevdiği yemekleri yaparak, bütün aileye yemek daveti verirdi. Her Cumhuriyet Bayramında aile onda toplanırdı. Bu kitapta bilinen Latife imajının dışındaki gerçek Latife'yi anlatırken, paşayı da anlatmak istedim''
diye konuştu. (AA)

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.