Magnezyumun metabolik ve sinirsel süreçlerdeki rolü, bilim insanlarının dikkatini çekmeye devam ediyor. Son dönemde yapılan çalışmalar, magnezyumun sadece hastalıkları önlemede değil, aynı zamanda tedavi süreçlerini desteklemede de kritik bir öneme sahip olduğunu ortaya koyuyor. Sağlıklı bir yaşam sürmek ve kronik rahatsızlık riskini azaltmak için magnezyumun diyetlerdeki yerinin artırılması öneriliyor.
Magnezyum, insan vücudunda en bol bulunan dördüncü mineral ve hücre içinde en yaygın ikinci iki değerlikli katyondur. Bu hayati mineral, 300'den fazla metabolik reaksiyonda bir koenzim olarak yer alır. Protein sentezi, enerji üretimi ve depolanması, DNA ve RNA sentezi, hücre bütünlüğünün korunması gibi pek çok kritik süreç magnezyumun varlığına bağlıdır.
Bu mineral ayrıca sinir iletimi, kas kasılması, kardiyak uyarılabilirlik, kan basıncı düzenlenmesi, glikoz ve insülin metabolizması gibi vücudun düzenli çalışmasını sağlayan pek çok fonksiyon için önemlidir. Araştırmalar, magnezyum eksikliğinin migreni tetiklediğini ve beyin fonksiyonlarını olumsuz etkilediğini göstermektedir. Aynı zamanda kalp ritim bozuklukları, hipertansiyon ve diyabet gibi rahatsızlıkların ortaya çıkmasında da kritik bir rol oynadığı bilinmektedir.
Yetişkin bir bireyin günlük magnezyum ihtiyacı 310-420 mg arasında değişiklik gösterir. Ancak, pek çok kişi bu miktarı karşılayamamaktadır. Özellikle ileri yaş grubundaki bireylerde magnezyum alımı daha düşük seviyelerde seyretmektedir. Magnezyum eksikliği, metabolik düzende aksamalara yol açarak çeşitli hastalıkların riskini artırabilir. İşte magnezyum zengini besinler ve faydaları…