SpaceX CEO'su Elon Musk, geçtiğimiz mart ayında yaptığı açıklamayla Mars planlarını bir kez daha dünya gündemine taşıdı. Musk, devasa Starship roketinin gelecek yılın sonunda Mars'a doğru yola çıkabileceğini belirtirken, her şey yolunda giderse insanlı inişlerin 2029 gibi erken bir tarihte başlayabileceğini söyledi. Ancak Musk'a göre 2031, çok daha gerçekçi bir hedef.
HEDEF TARİHLER NE KADAR GERÇEKÇİ?
İngiltere merkezli Metro gazetesinin aktardığına göre, 122 metre uzunluğundaki Starship bugüne kadar çok sayıda testten geçmiş olsa da, uzmanlar açıklanan takvimi "oldukça iddialı" buluyor. Roketin teknik gelişimi kadar, insan sağlığı ve lojistik sorunlar da soru işaretlerini beraberinde getiriyor.
MARS GERÇEKTEN BİR "ÖLÜM TUZAĞI" MI?
Dünya'dan yaklaşık altı kat daha küçük olan Mars, romantik hayallerin aksine son derece sert koşullara sahip. Bilim insanları gezegeni, "Basıncı o kadar düşük ki, insan vücudu saniyeler içinde hayati fonksiyonlarını yitirir. Yüzey yüksek radyasyona maruz kalır ve zehirli toz fırtınalarıyla kaplıdır" sözleriyle tanımlıyor. Yaklaşık 10 ay süren yolculuk ve yalnızca iki yılda bir açılan yörünge penceresi ise acil yardım ihtimallerini neredeyse imkansız hale getiriyor.
YER ÜSTÜ DEĞİL, YER ALTI HAYATI
"A City on Mars" kitabının yazarı Zach Weinersmith, Mars'ta açık havada bir yaşamın mümkün olmadığını savunuyor. Weinersmith'e göre olası yerleşimciler, radyasyondan korunmak için yeraltı tünellerinde veya doğal mağaralarda yaşamak zorunda kalacak. Üstelik Mars'ta kurulacak bir yaşam, uzun yıllar boyunca gıdadan teknolojiye kadar Dünya'ya bağımlı olacak.
İNSAN VÜCUDU MARS'A UYUM SAĞLAYABİLİR Mİ?
Birkbeck Üniversitesi'nden Ian Crawford, yaklaşık 10 ay süren mikro yerçekimi yolculuğunun insan vücudunu ciddi biçimde zayıflattığını belirtiyor. En büyük bilinmezlerden biri ise düşük yer çekimi koşullarında insanların sağlıklı bir şekilde üreyip üreyemeyeceği. Bu sorunun yanıtı henüz bilimsel olarak netleşmiş değil.