Zeki Müren'in vefatının 23.yılı anısına... |Video

Sanat dünyasının güneşiydi o... Türkçeyi belki de en güzel, en naif dillendiren insandı, Zeki Müren... Türkiye sevdasını aktarmıştı her şarkısına ve kendini anlattı şarkılarında, sevdirdi büyük küçük herkese kendisini... Sanat dünyasının batmayan güneşi Zeki Müren 23 yıl önce bugün aramızdan ayrıldı. Müren'i 23'üncü ölüm yıl dönümü anısına hazırladığımız özel portre haberimizle anıyoruz.


Türk sanat müziğinin en büyük icracılarından 'Sanat Güneşi' ve 'Paşa' olarak tanınan Zeki Müren'in vefatının ardından tam 23 yıl geçti. Zeki Müren, canlı yayında rahatsızlanarak 24 Eylül 1996'da hayatını kaybetmişti.

İşte, vefat yıl dönümünde anılan Zeki Müren hakkında merak edilen ayrıntılar...

Şarkıcı, besteci, söz yazarı ve oyuncu Zeki Müren, vefatının 23. yılında anılıyor. Sevenleri bugünlerde, "Sanat Güneşi" ve "Paşa" olarak da bilinen Müren'in Bursa'daki mezarı ve müze haline getirilen Bodrum'daki evini ziyaret ediyor.

Zeki Müren 6 Aralık 1931'de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Bursa'da tamamlayan ve yeteneği babası tarafından keşfedilen Müren, Tamburi İzzet Gerçeker'den solfej ve sanat müziği usul dersleri aldı.

Müren, ilk bestelerini 1940'larda yaparken, bir yandan İstanbul Boğaziçi Lisesi'ne yatılı öğrenci olarak devam etti. Dönemin ünlü müzisyenlerinden Agopos Efendi ile udi Kirkor Efendi'den 1949'da dersler almaya başlayan Müren, daha sonra Refik Fersan ve Şerif İçli hocalardan fasıl musikisi, klasik Türk müziği makamları, usül ve kuramları üzerine dersler aldı.

İLK ŞARKISI 17 YAŞINDA RADYODA OKUNDU

"Zehretme Hayatı Bana Cananım" adlı parçası İstanbul Radyosu'nda okunduğunda henüz 17 yaşında bir lise öğrencisi olan Müren, 1950'de İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi'nin (Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi) Yüksek Süsleme Bölümü Sabiha Gözen Atölyesi'nde yüksek öğrenime başladı. Aynı yıl İstanbul Radyosu'nun açtığı sınava giren Zeki Müren, 1951'de İstanbul Radyosu sanatçılarından Perihan Altındağ Sözeri'nin aniden rahatsızlanması üzerine konser vermek için radyodan çağrıldı. Programda, 45 dakikalık başarılı bir canlı performans sergileyen Müren'in müzik kariyeri bu konserden sonra yükselişe geçti.

1954'TE İLK SİNEMA FİLMİNDE ROL ALDI

Müren, 1954'te Cahide Sonku ile başrolünü paylaştığı "Beklenen Şarkı" filmi ile sinemaseverin karşısına ilk kez çıktı. On bestesinin de yer aldığı müzikal niteliğindeki bu film, Zeki Müren'i görmek isteyenlerin akınıyla gişe rekorları kırdı. Sonradan on yedi filmde daha başrol oynayan ve filmlere kendi şarkılarının adı verilen sanatçı, 1955'te Arena Tiyatrosu'nun "Çay ve Sempati" adlı oyununda da sahneye başrol olarak çıktı.

Klasik Türk müziğinin en büyük isimlerinden biri olarak kabul edilen, Vurgulu ve ince yorumuyla, ahenkli sesiyle ve tasarımı kendine ait gösterişli kostümleriyle dikkati çeken Müren, 1955'te çıkardığı "Manolyam" isimli eseriyle Türkiye'de ilk kez verilen Altın Plak Ödülü'nü kazandı.

ŞİİRLERİNİ KİTAPLAŞTIRDI

Zeki Müren, 1965'te farklı zamanlarda yazdığı şiirlerini, "Bıldırcın Yağmuru" adıyla kitap ve kaset olarak yayımladı. Televizyonun gündelik hayattaki payını arttırmasıyla birlikte, sahnelerden ekranlara doğru geçmeye başlayan Müren, amatör olarak ilgilendiği resim ve desen tasarımı sergileri de açtı.

1980'LERDE SAĞLIĞI BOZULMAYA BAŞLADI

Kalp yetmezliği, yüksek tansiyon ve şeker hastalığı nedeniyle, 1970'li yılların sonuna doğru sanatsal çalışmalarında perde arkasında kalmayı tercih eden "Sanat Güneşi", 1980'de Kuşadası'nda, 1983'te de Paris'te geçirdiği kalp krizlerinin ardından, daha çok Muğla Bodrum'daki evinde yaşamaya başladı.

SON KONSERİNİ BODRUM'DA

1976'da Londra'daki Royal Albert Hall'da konser vererek bu salonda sahne alan ilk Türk sanatçı oldu.

Sanatçı, farklı kesimlerden insanların sevgisini kazanabilmiş nadir sanatçılardan olurken, geliri antik tiyatronun restorasyonuna harcanmak üzere, Bodrum Kalesi'nde son konserini 1984'te verdi ve sonrasında evine kapandı.

1991'DE DEVLET SANATÇISI OLDU

Bir yılda yüz civarı konser verdiği dönemler olan ve iki yüz civarında eser besteleyen sanatçı, çalışmalarından dolayı 1991 yılında "Devlet Sanatçısı" unvanına layık görüldü. Müren, aynı zamanda kurallı şekilde Türkçe konuşmaya özen göstermesiyle biliniyordu.

CANLI YAYINDA VEFAT ETTİ

"Sanat Güneşi", radyoda canlı solo yayınlarda kullandığı ilk mikrofonun kendisine hediye edildiği stüdyo çekimlerinde hayata veda etti. İzmir'de yapılacak program çekimleri için Bodrum'daki evinden ayrılan Müren, bir daha çok sevdiği Bodrum'a dönemedi.

Müren, TRT İzmir Radyosu'nda canlı yayında rahatsızlanarak 24 Eylül 1996'da hayatını kaybetti ve cenazesi, binlerce kişinin katılımıyla kaldırılarak Bursa Emir Sultan Mezarlığı'nda toprağa verildi.

TÜM MAL VARLIĞINI BAĞIŞLADI

Tüm mal varlığı vasiyeti üzerine Türk Eğitim Vakfı (TEV) ve Mehmetçik Vakfı tarafından eşit olarak paylaşılan Zeki Müren'in son yıllarını geçirdiği ev de Kültür ve Turizm Bakanlığı, TEV ve Mehmetçik Vakfı arasında imzalanan protokolle 8 Temmuz 2000'de müze olarak kullanılmaya başlandı.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.