Son dakika: MİT'ten flaş operasyon! Moldova vatandaşı Natalia Barkal ve 4 çocuğu YPG-PKK'dan kurtarıldı

Son dakika... Terör örgütü YPG/PKK tarafından Suriye'nin kuzeyindeki Hol Kampı'nda zorla tutulan Moldova vatandaşı Natalia Barkal ve 4 çocuğu, MİT'in operasyonuyla kurtarıldı.


MİT, İtalyan Silvia Constanzo Romana'dan sonra yeni bir rehine kurtarma operasyonuna imza attı. Alınan bilgiye göre, 2013'te Suriyeli eşi ve çocuklarıyla ticaret yapmak için Suriye'ye giden Moldova vatandaşı Natalia Barkal, YPG/PKK tarafından zorla Suriye'nin kuzeyindeki Hol Mülteci Kampı'na götürüldü.

Moldova hükümetinin Türkiye'den yardım talebinde bulunması üzerine MİT, Natalia Barkal ve çocuklarının durumuna ilişkin bölgede çalışma başlattı.

Yerel istihbarat ağını devreye sokan MİT, Barkal ve 4 çocuğunun 23 gün Münbiç'te bir hapishanede tutulduktan sonra PKK/YPG tarafından Hol Kampı'na götürüldüğünü tespit etti. Operasyon, özgün istihbari metotlarla yürütüldü

MİT, teknik imkanlar ve özgün istihbari metotlarla yürüttüğü çalışma sonucu, Barkal ve 4 çocuğunun tam yerini belirledi.

MİT mensupları, irtibat kurduğu Barkal'ı kamptan nasıl kaçması gerektiği konusunda bilgilendirdi.

Barkal ve çocukları, 6 Haziran'da düzenlenen operasyonla Haseke'deki Hol Kampı'ndan kaçırılarak önce Barış Pınarı Harekatı bölgesine ardından Tel Abyad'da güvenli bir yere getirildi.

"TÜRKİYE'YE MİNNETTARIM"

En küçüğü 1, en büyüğü 10 yaşındaki 4 çocuğuyla uzun zamandır YPG baskısı altında zor şartlarda yaşayan Barkal, "Türk devletine minnet duyuyorum. Türkiye, çok büyük bir ülke." dedi.

Öte yandan, Moldova Cumhurbaşkanı Igor Dodon, ülkelerine dönen Barkal ve 4 çocuğunu ağırladığı anlara ilişkin fotoğrafları sosyal medya hesabından paylaştı.

MİT GEÇEN AYLARDA DA BİR BAŞARI SAĞLAMIŞTI
Mayıs 2020 tarihinde Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı (MİT), Kenya'da kaçırılıp Somali'ye götürülen İtalyan vatandaşı Silvia Constanzo Romano'yu, koordineli çalışmalar sonucu sağ olarak kurtarmıştı.

İTALYAN BASINI TÜRKİYE'NİN ETKİSİNE DİKKATİ ÇEKTİ
Romano'nun özgürlüğüne kavuşması, ülkesi İtalya'da da geniş yankı buldu.İtalyan basınındaki haberlerde, Romano'nun Türk, Somalili ve İtalyan gizli servislerinin iş birliğiyle yürütülen operasyon sonucunda kurtarıldığı vurgulanırken, yapılan yorumlarda Türkiye'nin bölgedeki etkisine dikkat çekildi.
İtalya Dışişleri Bakan Yardımcısı Marina Sereni de LA7 kanalına yaptığı açıklamada, "Yerinin tespit edilmesi ve doğru zamanda harekete geçilmesi için bölgede bulunan Türk gizli servisiyle iş birliği olmuştur." dedi.
18 aylık esaretin ardından 8-9 Mayıs'ta düzenlenen operasyonla kurtarılan Silvia Romano, öğle saatlerinde İtalyan devletine ait özel jetle başkent Roma'daki Ciampino Havaalanı'na geldi.
Romano'yu, İtalya Başbakanı Giuseppe Conte, Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio ve ailesi karşılarken, 25 yaşındaki genç kız, kurtarılmasında emeği geçenlere teşekkür etti.

Türk istihbaratının Afrika'da kurtardığı, Müslümanlığı seçen İtalyan yardım gönüllüsü Silvia Ayşe Romano başörtüsünün kendisi için özgürlüğün sembolü olduğunu belirtti.

Müslümanlığı seçerek "Ayşe" ismini alan Romano, ülkesinde ilk röportajını internet gazetesi La Luce'nin Genel Direktörü Davide Piccardo'ya verdi.

Kaçırılma olayından önceki yaşantısında kendisini inançsız biri olarak tarif eden Romano, üniversitedeki tez konusunun sosyal adalet konularıyla ilgilenmesini sağladığını aktardı.

"O DÖNEM CAHİLMİŞİM VE İSLAM'I GÖRMEZDEN GELDİM"

İslam'ı seçmeden önce önyargılı olduğunu dile getiren Silvia Ayşe Romano, "Şimdi söyleyebilirim ki o dönem cahilmişim ve İslam'ı görmezden geldim." ifadesini kullandı.

Romano, Kenya'da yardıma gittiği Müslümanların olduğu Chakma köyünde yakın bir arkadaşının Müslüman olduğunu ancak kendisinin bundan etkilenmediğini ancak kaçırıldıktan sonra bazı şeyleri sorgulamaya başladığını anlattı ve "Ben buraya gönüllü olarak geldim, iyi bir şey yapıyordum. Neden bu başıma geldi. Neyi yanlış yaptım. Neden başka biri değil de ben? Bu ilk soruların bilinçsizce beni Rab'a yakınlaştırdığına inanıyorum. Sonra manevi yolculuğum başladı. Bu yolculuk sırasında şansın ya da kaderin olup olmadığını merak ettim. Cevaplarım yoktu ama onları bulmam gerekiyordu." diye konuştu.

Kaçırıldığı ilk dönemlerde kendisine sorduğu sorulara yanıtlar bulamadığı için çok kızdığını ve hastalandığını anlatan Romano, "Henüz tanımlayamadığım güçlü bir şey olduğunu anladım. Yukarıda birisi tarafından tasarlanan bir plan olduğunu anladım. Belki de Allah beni günahlarımdan ötürü ona inanmadığım için cezalandırıyordu. Ocak ayında hapishanede uyurken, birden drone ile hava saldırısı oldu ve çok korktum. Allah'a ailemi tekrar görmemi sağlaması ve beni kurtarması için dua etmeye başladım. İlk kez bu şekilde ona döndüm." ifadelerini kullandı.

"BİRÇOK AYET BENİ KALBİMDEN VURDU"

Kur'an'da hiçbir çelişki bulmadığını dile getiren Romano, şunları kaydetti:

"Hemen, sizi herkesin iyiliğine yönlendirdiğini anladım. Kur'an, Eş Şebab'ın sözü değil. Ben bir mucize olduğunu hissettim. Manevi arayışım devam etti ve Allah'ın varlığının giderek daha fazla farkına vardım. Bir noktada bu deneyim boyunca şunu düşünmeye başladım; Allah bana bir yol gösteriyordu ve ben bunu takip edip etmemekte özgürdüm. Zaman geçtikçe, bana sadece onun yardım edebileceğine dair güçlü bir hissiyatım vardı."

Kur'an ile ilişkisinin nasıl olduğu sorulan Romano, "İlk dönem, Kur'an'ı okumak 2 ayımı aldı. İkinci kez okuduğumda daha derin düşünmek için zaman ayırdım. İslam'ı kucaklayana kadar her gün okumaya daha güçlü bir ihtiyaç duydum. Birçok ayet beni kalbimden vurdu. Sanki, Allah doğrudan benimle konuşuyor gibi. Ayrıca İncil de okudum. Hristiyanlık ile İslam arasındaki ortak noktaları öğrendim. Nihayetinde Kur'an bana Allah'a doğru rehberlik edebilecek açık ilkeleri olan kutsal bir metin olarak geldi." yanıtını verdi.

AYŞE ROMANO'YU EN ÇOK ETKİLEYEN AYETLER

Kendisini en çok etkileyen ayetlerin sorulması üzerine Romano, "Müslüman olmadan önce Enfal suresinin 70. ayetini öğrendiğim; 'Ey peygamber! Elinizdeki esirlere şöyle de: (Eğer Allah sizin kalplerinizde bir düzelme görürse sizden alınandan daha iyisini size verir ve sizi bağışlar.) Allah engin rahmet ve mağfiret sahibidir.' Aynı zamanda Kur'an'ın ilk suresi Fatiha'yı öğrendim. Doğru yapmayı bilmesem bile dua etmeye başladım." dedi.

Bakara suresinin 28. ayetine ve Al-i İmran Suresi 160. ayetine dikkati çeken Romano, şunları kaydetti:

"Beni çok etkileyen bir başka ayet ise 'Cansız nesneler iken size O hayat verdiği halde Allah'ı nasıl inkâr edebiliyorsunuz? Sonra sizi öldürecek, sonra diriltecek, sonra O'na götürüleceksiniz.' idi. Ayrıca 'Allah size yardım ederse artık sizi yenecek hiçbir kimse yoktur; eğer sizi yardımsız bırakırsa O'ndan sonra size kim yardım edebilir? Müminler yalnız Allah'a güvensinler.' Bu ayetler, doğrudan benimle konuşuyor gibiydi."

"İslam'ı seçmeden önce, bir noktada İslam'ın izlenmesi gereken yol olduğunu düşündüm ama insanların nasıl tepki göstereceğinden korktum." diyen İtalyan yardım gönüllüsü, sık sık Allah'a inancını kuvvetlendirmesi için dua ettiğini anlattı.

Müslümanların her zaman zulüm gördüğünü belirten Ayşe Romano, "Çünkü İslam adaletsizliğe, paranın gücüne, yolsuzluğa ve yalana dayanan bir sisteme karşı çıkıyor. Böyle bir sistem, İslam'ı bir tehdit olarak algılayabilir." değerlendirmesinde bulundu.

ROMANO'DAN BAŞÖRTÜSÜ ÇIKIŞI

Dışarı çıktığında insanların kendisine baktığını gördüğünü aktaran Romano, "Beni tanıdıkları için mi bakıyorlar yoksa sadece başörtüm için mi bakıyorlar bilmiyorum ama bunu beni rahatsız etmiyor. Ruhumun özgür olduğunu ve Allah tarafından korunduğumu hissediyorum. Benim için başörtüm, özgürlüğün sembolü. Vücudumu örterek, insanların önce ruhumu göreceğini biliyorum." ifadesini kullandı.

"Ayşe" ismini nasıl seçtiği sorusu yöneltilen Romano, "Bir gece, rüyamda İtalya'daydım. Metro kartı alıyordum ve üstünde Ayşe yazıyordu." yanıtını verdi.

Sadece Milano değil, her yerden destek ve dayanışma mesajları aldığını dile getiren Ayşe Romano, İtalya'daki Müslümanların kendisi için ikinci bir aile olduğunu belirtti.

Sosyal yardım kuruluşu "Africa Milele"nin gönüllüsü olarak gittiği Kenya'da 20 Kasım 2018'de kaçırılan Silvia Romano, 18 aylık esaretin ardından 9 Mayıs'ta Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı (MİT) sayesinde özgürlüğüne kavuşmuştu.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.