Prof. Dr. Sefer Şener açıkladı! Başkan Erdoğan’ın "ekonomide reform" mesajı ne anlama geliyor? | "AB-ABD’nin Çin’e karşı aldığı tavırla..."

A Haber'de yayınlanan Memleket Meselesi'ne konuşan Prof. Dr. Sefer Şener, Başkan Erdoğan'ın AK Parti 7. Olağan Büyük Kongresi'nde verdiği kritik mesajların şifrelerini açıkladı.

Sefer Şener şu ifadeleri kullandı;

"TÜRKİYE, AVRUPA'NIN 5. BÜYÜK EKONOMİSİNE SAHİP"

Sayın Cumhurbaşkanı oldukça kapsamlı ekonomik bir takım söylemlerde bulundu. Bunların başında da özellikle son dönemde dile getirdiği göreve başladıklarında yani 18 yıl önceki konumla şu anda Türkiye'nin gelmiş olduğu konumun karşılaştırmasını şeklinde görüyoruz daha çok. Türkiye dünyanın 17. ekonomisi iken şu anda satın alma gücüne göre yaklaşık 2,5 trilyon dolarla 13. büyük ekonomisi konumunda. Ayrıca Türkiye, Avrupa'nın 5. büyük ekonomisine sahip.

Yani İspanya, Portekiz, Hollanda dahil hepsinin tamamından daha büyük bir ekonomiye sahip ilk 5 arasında Avrupa'da. Özellikle böyle katılaştırma yapılması yani 18 yıl önceki gelinen noktanın otaya konulması aslında şunun ifadesi; yani biz buralardan aldık, bu kısma getirdik. Bundan sonraki süreçte 2023, 53, 73 vizyonu çerçevesinde de biz bunu daha ileri götürebiliriz emek aslında. Türkiye'nin 2023 vizyonu ilk 10 ekonomi arasına girmek. Aslında satın alma gücüne göre 13. Büyük ekonomisi olduk. Ama son dönem 2018-2019'dan sonra pandemiye dönük gelişmeler tamamıyla ekonomik konjonktürü değiştirdi.

BAŞKAN ERDOĞAN'IN SÖZLERİ VE AB, ABD VE ÇİN GERÇEĞİ

Bugün özellikle ekonomi ile ilgili söylemlerin, reformların çabalarının artmasının yegane bir sebebi var. O da pandemiden sonra küresel çapta çok farklı bir ekonomik düzen oluşmaya başlayacak. Biz bunu şuanda AB, ABD'nin Çin'e karşı aldığı tavırla net olarak görebiliyoruz. Yani pandemiden sonra ekonomik açıdan hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Ve aynı zamanda siyasi açıdan da olmayacak. Aslında bunların önünün alınması çabasıdır ekonomi reform çabası.

Bundan sonraki süreçte tedarik zincirleri değişecek Türkiye açısından çok daha faydalı bir deneme giriliyor. Çünkü hem ABD ve AB hem gelişmiş ekonomileri tamamı sadece Çin'e bel bağlamanın, oradan tedarikte bulunmamın sakıntılarını bu pandemi döneminde yaşadı. Bundan sonraki süreç ekonomik reformdan kasıt ancak bu kısma geçilmesi ile başlayacak. Bu nedenle Sayın Cumhurbaşkanı bugünkü beyanatında satın alma gücünden bahsetti. Ve aynı zamanda Türkiye'nin güçlü yanlarını anlattı.

BAŞKAN ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?

Başkan Erdoğan ve AK Parti Genel Başkanı, partisinin, Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen 7. Olağan Büyük Kongresi'nde yaptığı konuşmada ekonomi üzerinden hükümete yüklenenlere yanıt verdi. Erdoğan, "Siz, içeride birilerinin 'battık, bittik, yıkıldık, öldük' diye terane tutturduğuna, kendi ülkelerini kötüleme yarışına girdiklerine bakmayın. Bunlar kendi ülkelerinin ve milletinin felaketinden iktidar devşirme hevesinde olan, gözlerini kin ve nefret bürümüş, kifayetsiz muhterislerdir." dedi.

Türkiye'de 2010-2020 arasında kurulan 75 bin 699 uluslararası sermayeli şirketten, toplam sermayesi 39 milyar lirayı bulan 11 binden fazlasının salgına rağmen geçen yıl faaliyete başladığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

"Şimdi buradan soruyorum, hangi uluslararası yatırımcı geleceğine güvenmediği bir ülkeye gelip şirket kurar ve o ülkenin vatandaşlarıyla iş ortaklığı yapar? Aynı şekilde, ülkemizde dünyanın hemen her devletinden 200 bin uluslararası öğrenci eğitim görüyor. Soruyorum, hangi ana, baba evladını geleceğine güvenmediği, huzurundan ve güvenliğinden emin olmadığı bir ülkeye 4-5 yıllığına eğitime gönderir? Siz, içeride birilerinin 'battık, bittik, yıkıldık, öldük' diye terane tutturduğuna, kendi ülkelerini kötüleme yarışına girdiklerine bakmayın. Bunlar kendi ülkelerinin ve milletinin felaketinden iktidar devşirme hevesinde olan, gözlerini kin ve nefret bürümüş, kifayetsiz muhterislerdir. Türkiye gücünü, ekonomisinin sağlam altyapısından, üretiminden, yetişmiş insan kaynağından, girişimcilerinden, ihracatçılarından, velhasıl reel ekonomisinden alan bir ülkedir. Dinamik iktisadi yapımızla, mali disiplinimizle, serbest piyasaya ekonomisine bağlılığımızla, her türlü şoka dayanıklı olduğumuzu defalarca ispatladık."

Erdoğan, gelecek dönem Türk ekonomisini yatırım, üretim, istihdam ve ihracat temelinde büyüterek, çok daha iyi yerlere getireceklerini söyledi.