Kemal Kılıçdaroğlu’nun skandal "1 Haziran 1930" gafına tepkiler büyüyor! "Büyük bir cehalet örneği"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Parti Okulu Konuşmaları kapsamında Gaziantep'teki bir otelde yaptığı "Atatürk'ü Anlamak" başlıklı sunumda, "1 Haziran 1930'da Merkez Bankasını kurarak kendi paramızı basmaya başladık. Öncesinde paramızı yabancılar basıyordu." ifadelerini kullandı. Sabah gazetesi yazarı Engin Ardıç, Kemal Kılıçdaroğlu'nun Merkez Bankası ve para konularındaki iddialarıyla ilgili çarpıcı bir yazı kaleme aldı ve konuyu bugünkü köşesine taşıdı. Ardıç, yazısında Merkez Bankası kurmak için neden yedi yıl beklendiğini? İlk Cumhuriyet banknotlarının neden 1927 yılında basıldığı gibi soruları sorarken, "Kemal Kılıçdaroğlu birçok şeyi bilmez, bildiğini de yarım yamalak, çoğunlukla da yanlış bilir. Ya da danışmanları öyledirler ki aynı kapıya çıkar." ifadelerini kullandı. Kemal Kılıçdaroğlu’nun gaflarına bir yenisini daha eklediği bu skandal açıklama sonrası tepkiler çığ gibi büyüdü. Takvim Gazetesi Yazarı Ekrem Kızıltaş, A Haber canlı yayına telefonla katılarak Kılıdçaroğlu’nun bu skandal gafını yorumladı. Kılıçdaroğlu’nun söylediklerinin “büyük bir cehalet örneği" olduğunu dile getirdi ve nedenlerini açıkladı. Kızıltaş, "Kılıçdaroğlu'nu kim yönlendiriyor?" sorusunu sordu ve sert sözlerle eleştirdi. İşte Ekrem Kızıltaş’ın o açıklamaları…


Sabah gazetesi yazarı Engin Ardıç, bugünkü yazısında CHP liderinin yalanını ortaya çıkardı. Ardıç, "Yeni yazıyla banknot ancak ne zaman basılabildi, bilir misiniz? Taa 1937 yılında! Yani Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, eski yazı kesinlikle yasak olduğu halde dokuz yıl daha ceplerinde eski yazılı parayla dolaştılar, aldılar verdiler... Herkes suçlu duruma düştü... Bu nasıl bir skandaldır?" dedi.

İşte Engin Ardıç'ın "Gel gel, gerici yazı, gel" başlıklı yazısının tamamı:

Kılıçdaroğlu birçok şeyi bilmez, bildiğini de yarım yamalak, çoğunlukla da yanlış bilir.
Ya da danışmanları öyledirler ki aynı kapıya çıkar.
Biryerlerden "Parvus Efendi" diye bir isim duymuş, onu "Türk büyüğü" sanmıştı...
"Atatürk'ün Köy Enstitüleri'ni kurarak işe başladığını" sanacak kadar da cahildi.
İşi rezalet boyutlarına da vardırdı, "Atatürk'ün kırklı yıllarda çıkardığı kanunlardan" bile sözetti!
Şimdi gene "Atatürk ahkamı" kestiği bir "parti okulu" konuşmasında para konusuna girmiş. Diyor ki: "1 Haziran 1930'da Merkez Bankası'nı kurarak kendi paramızı basmaya başladık.
Öncesinde paramızı yabancılar basıyorlardı."
Bir kere, 1 Haziran değil 11 Haziran.

***

Biz de sorarız:
Niçin bir Merkez Bankası kurmak için yedi yıl beklenmiş?
Niçin ilk cumhuriyet banknotları ancak 1927 yılında, yani kuruluştan dört yıl sonra basılabilmiş?
Ve de ertesi yıl harf devrimi yapılmış ama yeni harflerle para basılamamış?
Madem yazıyı değiştirecektiniz, niçin harf devrimini banknot basımına denk getiremediniz?
Ya paraları bir yıl bekletseydiniz ya da devrimi bir yıl önce yapsaydınız...
Yeni yazıyla banknot ancak ne zaman basılabildi, bilir misiniz? Taa 1937 yılında!
Yani Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, eski yazı kesinlikle yasak olduğu halde dokuz yıl daha ceplerinde eski yazılı parayla dolaştılar, aldılar verdiler... Herkes suçlu duruma düştü...
Bu nasıl bir skandaldır?

***

Paramızı "öncesinde" yabancılar basıyorlardı, öyle ya...
Peki Merkez Bankası'nın "bastığı" ilk paralar nerede basılmış?
İngiltere'de, ünlü Thomas de la Rue matbaasında.
Bir kısmı da Almanya'da... Eh, denge politikası...
Daha sonra İnönü, baskıya hazır bekleyen bazı banknotlardan Atatürk'ün resmini kazıtmış, yerine kendi resmini koydurmuş.
Hadi onu da geçelim.
"Asıl" İnönü resimli banknotlar nerede basılmış?
Önce İngiltere'de, Bradbury and Wilkinson matbaasında...
Sonra da Almanya'da.
Elbette!
Reichsdrückerei... Alman devlet matbaası...
Savaş yıllarının Alman banknotlarıyla da "görünüm, renk ve ruh" olarak büyük benzerlik gösterirler, suratına bakınca buram buram faşizm kokar.
Peki, savaş bitmiş, dünya değişmiş, yeni emisyon İnönü banknotları bu sefer nerede basılmış?
Amerika'da. American Bank Note Company matbaasında.
Elbette!

***

Çünkü Merkez Bankamız vardı ama para basabileceğimiz bir matbaamız yoktu.
Buna ne zaman kavuştuk, bilir misiniz?
Taaa 1958 yılında!
Parayı da ancak 1960 yılında basabildik.

***

Sığırlara sorarsanız gene gericilik yaptım.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.