ANALİZ - Esad rejiminin İdlib planı ne? Türkiye ne yapabilir? |Video
Rusya'nın Astana anlaşmaları sürecinde garantörlüğünü üslendiği Beşar Esad rejimi, çatışmasızlık bölgelerinden İdlib hariç hepsini ele geçirdi. Esad rejiminin saldırılarının önüne geçmeyen Rusya, pek çok kez bunlara savaş uçaklarıyla doğrudan destek verdi. Türkiye ise bu süre içerisinde Rusya'ya garantörlük sorumluluklarını hatırlatmaya devam ediyor. Esad rejiminin TSK'nın kontrol noktasına saldırması ise bardağı taşırdı. Bundan sonra ne olacak? Astana ve Soçi süreçleri nasıl ilerleyecek? Esad'ın İdlib planı ne? Tüm bu soruların yanıtı ve daha fazlası analiz haberimizde...
- Giriş Tarihi: 15:34 | 22.08.2019
2018 Eylül'ünde Türkiye-Rusya ve İran Astana'da anlaştı. Anlaşmaya göre örgütler 20 kilometre geriye çekildi. Silahsız bölge oluşturuldu.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin İdlib'de 12 gözlem noktası bulunuyor. Türk ve Rus ordusu silahsız bölgede devriye geziyor. Ancak geçen sürede beklenenin tersi oldu. İdlib, terör örgütü El Kaide'nin bir kolu olan Tahrir El Şam örgütünün eline geçti.
Türkiye'ye yakın olan ulusal varlığını sürdürüyor ancak güç kaybetti.
REJİM GÜÇLERİ TSK'NIN GÖZLEM NOKTASINA SALDIRDI
Heyet Tahrir El Şam örgütünün bölgedeki hakimiyeti üzerine Rusya destekli Suriye ordusu saldırılarını yoğunlaştırdı.
Rejim güçleri en son Han Şeyhun kasabasına doğru ilerlerken Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 9 numaralı gözlem noktasına saldırdı.
Han Şeyhun, Suriye rejim güçlerinin ilerleme istikametinde bir yer...
Şam'a giden karayolu bu kasabadan geçiyor. Rejim daha önce buraya kimyasal saldırıda bulunmuştu.
İDLİB KRİTİK BÖLGE
İdlib Suriye'de çok kritik bir bölge... Burada yaşayan 1 milyon insan Esad zulmünden kaçarak Türkiye sınırına sığındı.
Astana'da varılan mutabakat doğrultusunda oluşturulan çatışmasızlık bölgesi rejim güçleri tarafından sürekli ihlal ediliyor.
Esad güçlerinin Rusya'dan aldıkları destek sayesinde sürekli çatışmalar meydana geliyor.
Bu çatışmalar gün geçtikçe şiddetleniyor.
TÜRKİYE BARIŞ İÇİN, DİĞERLERİ ÇIKARLARI İÇİN ORADA!
Türkiye sadece barışçıl amaçlarla bölgede yer alırken, Rusya ve İran kendi çıkarları gereği bu bölgede...
Lazkiye bölgesini idare eden Rusya, aslında Fırat'ın batı-güneyini kontrol eden hakim güç...
İran'ın daha çok sahada sesi çıkıyor... Kendi milisleriyle bölgeyi kontrol altında tutmak isterken istediğinde de bölgeyi provoke edebiliyor.
BÖLGEDE ÖNEMLİ GÜÇ: ABD!
ABD bilindiği gibi Fırat'ın doğu-güney, Suriye-Türkiye sınır bölgesinde hakimiyeti bulunuyor.
Açıkça DEAŞ nedeniyle bu bölgeye gelmiş olan ABD, Bu tehdit ortadan kalmasına rağmen, PKK/YPG güçleriyle defacto bir idari mekanizma kurmakla ilgili faaliyetlerini öteden beri sürdürüyor.
ABD BÖLGEDE TERÖR DEVLETİ KURMAK İSTİYOR
ABD, Irak sınırından Batı istikametine uzanarak Lazkiye'ye kadar çıkan bir terör devleti kurmak istedi. Türkiye ise bu girişime Mehmetçik ile tek başına karşı durdu. Hemen sınırın yakınında Fırat'ın batısındaki Cerablus, El Bab ve Afrin bölgelerindeki teröristleri temizledi. Buraları asıl sahiplerine verdi. Buralara geriye göçü de sağladı. Yaşamı normale çevirdi. Türkiye fiili duruma yine bir fiili durumla karşılık verdi. Bu süreçte Türkiye'yi Rusya destekledi.
Türkiye her fırsatta Suriye'deki amacının barış olduğunu tekrarlarken bir barış koridoru inşaası için kolları sıvadı.
Güvenli bölge adını alan müşterek harekat bölgesi kurmak üzere ABD ile işbirliğine girdi.
Müşterek harekat bölgesi bu hafta işlevsel olacak. Ancak Türkiye'nin ABD ile aralarında sınırları belli bir anlaşma, yol haritası veya plan henüz yok.
Türkiye aynı zamanda ABD'nin öteden beri var olan terör devleti girişimlerine de hazırlıklı.
Astana ve Soçi'de Rusya ve İran ile birlikte Türkiye'nin vardığı bir mutabakat daha var. O mutabakat, "Suriye'de üçüncü bir ülkenin oldu-bittisine asla izin verilmeyecek" işte bu mutabakat ABD'yi hedef alıyor. ABD'nin PKK/YPG ile yapmak istediğine karşı birlikte hareket edileceğini işaret eden bir mutabakat...
REJİM GÜÇLERİ BÖLGEYİ KARIŞTIRMAK İSTİYOR
Türkiye-İran ve Rusya, aralarında vardıkları mutabakata sadık kalırken, Esad rejimi Rusya'nın desteği ile bölgeyi karıştırmaya devam ediyor.
En son Türk askeri konvoyu güneye inen yol güzergahında ilerlerken, Suriye Hava Kuvvetleri'ne bağlı uçaklar, özellikle konvoyu tehdit edercesine bir ikaz saldırısı gerçekleştirdi. Bu saldırıda 3 sivil öldü 12 sivil de yaralandı. Ancak asıl tehlike şu ki...Bir süre sonra, Esad güçleri bölgeyi ele geçirirse, Türkiye'nin buradaki kontrol noktasının etrafı sarılmış olacak ve lojistik imkanları zora girecek.
Tüm bu yaşananlar göz önüne alındığında Astana sürecinde varılan mutabakat doğrultusunda İdlib'in güvenliğini sağlayan anlaşma tartışılmaya başlanıyor. Rejim güçleri Rusya'dan aldıkları cesaretle bu saldırıları düzenliyor. Türkiye de Rusya'ya rejim güçleri üzerindeki etkisini kullanmasını talep etti. Sonucunu bekliyor...
BÖLGEDE RUSYA VE TÜRKİYE SÜREKLİ DİYALOG HALİNDE
Türk Silahlı Kuvvetleri konvoyuna saldırı ve olası başka saldırılar, Astana ve Soçi süreçlerini tehlikeye sokacak...
Bu yüzden Türkiye, Rusya ve İran'ın bu saldırıyı ciddiye almalarını talep ediyor. Rusya ve Türkiye stratejik ortaklıklar kurdu.
İDLİB NEDEN ÖNEMLİ? TÜRKİYE NE YAPABİLİR?
Bu bölgedeki gelişmeler ülkenin haritasını, anayasal süreçteki katılımı,hepsinden önemlisi Türkiye'nin de içinde bulunduğu astana sürecinin geleceğini belirleyecek. Bu yüzden İdlib çok önemli... Peki, Türkiye ne yapabilir?
Türkiye Fırat'ın doğusunda bir harekat başlatarak ilgili taraflara inisiyatifin kendinde olduğu mesajını verebilir. Zira geri adım atarsa Suriye'de bugüne kadar inşa ettiği caydırıcılığı ortadan kalkabilir. Tahliyeyi veya yer değişikliğini daha sonra düşünebilir. Han Şeyhun'un rejimin eline geçmesi hali söz konusu... Eğer rejim radikal muhaliflere yönelmekle sınırlı bir operasyon içinde kalır ve Rusya bunu temin ve garanti ederse bu durumda kabul edilebilir.