ABD ile terör örgütü PKK'nın petrol anlaşmasının perde arkasında ne var? Abdullah Ağar canlı yayında değerlendirdi

ABD'nin terör örgütü PKK ile organik bağı bir türlü son bulmuyor. Terör örgütünü legal bir zemine oturtmak için bitmek tükenmeyen bir enerji sarf eden ABD, bir skandal adım daha attı.

Terör örgütü PKK'nın Suriye uzantısı YPG'nin işgal ettiği bölgelerdeki petrole göz diken ABD, örgüt ile korsan petrol anlaşması yaptı. Kirli iş birliğini saklamaya gerek duymayan ABD'de Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve etkili senatörlerden Graham gelişmeleri doğruladı. Korsan petrol anlaşmasına Türkiye sert tepki gösterdi. Dışişleri'nden yapılan açıklamada, "Suriye'nin doğal kaynakları Suriye halkına aittir" denildi.

Sıcak gelişmeyi, Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar A Haber'de değerlendirdi. Ağar, ABD'nin Suriye'yi parçalamak için hamlesini yaptığını söyledi.

AYDA 300-400 MİLYON DOLAR GELİR GİBİ BİR EKONOMİK BOYUTU VAR"

Ağar, "Meselenin ekonomik tarafı var. Ama bundan daha önemli siyasi bir boyutu var." sözleri ile giriş yaparken, "Eğer iddia ettikleri gibi 380 bin varile falan çıkarlar ise, aylık 300-400 milyon dolarlık, yıllık 5 milyar dolarlık bir ekonomik boyutu var. Son derece korkunç. YPG/PKK için bu para önemli mi, önemli. Ama bundan önceki kazançları hep illegaldi. Şimdi bunu legalleştirmek için bir paravan olarak kullanacaklar. Organ kaçakçılığı, insan kaçakçılığı, uyuşturucu gibi illegal kazançları kılıflamak için de kullanacaklar." ifadelerini kullandı.

"ABD, SURİYE'Yİ PARÇALAMAK İÇİN ADIM ATTI"
ABD'nin skandal hamlesinin Suriye'nin egemenlik haklarını hiçe saymak olduğunu söyleyen Ağar, "Bir diğer yandan Suriye'nin petrolleri Suriye halkına ait. Bu durum Suriye'nin egemenlik haklarını iihlal eden bir tarafa kayıyor. Rejim buna şiddetli bir tepki gösterdi ama burada fiili olarak Rejimin egemenliğinin ortadan kaldırıldığı siyasi bir boyut var. Suriye'nin parçalanması açısından önemli bir hamle. ABD, Suriye'yi parçalamak için bir adım attı." diye konuştu.

"Irak ile ilgili de önemli boyutları var." diyen Ağar şöyle konuştu:

3 önemli parametre var. Birisi konuştuğumuz bu enerji ayağı bölümü, diğeri YPG/PKK'nın siyasi ayağı ile, Suriyeli Ulusal Kürt Muhalefetinin siyasi ayağı ikinci safha görüşmelere başladılar. Sözde, siyasi, askeri ve idari bir anlaşmaya varmışlardı. Bunun ikinci ayağı ile ilgili bir boyut oluştu.

ABD'Lİ YETKİLİLER KANDİL'E GİDEREK TERÖR ELEBAŞLARINA NE DEDİ?
Ağar, ABD'li yetkililerin Kandil'e savaş uçağı ile giderek görüşen gerçekleştirdiklerinin iddia edildiğini söyledi. Ağar, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bir diğer boyutu ise, iddia o ki, savaş uçakları ile ABD'li yetkililerin Kandil'e gittikleri ve terör baronları ile görüştükleri. Suriye ile olan bağınızı kopartmış gösterin diyorlar. Biz PKK diyoruz, onlar Suriye'de ne yaptılar PKK'yı YPG'ye, onu PYD'ye evirdiler. PYD'yi SDG'ye çevirdiler. Bunu meşrulaştırmak için atılan adımlar var. Birbirine zıt Kürt yapıları birbirine entegre etme çabaları var. Sadece bu değil, Irak'ı da buna katmaya çalışıyorlar. Bu bize çok önemli işaretleri gösteriyor.

REJİM İDLİB'E KONSANTRE OLDU, YPG/PKK GÖZDEN KAÇIYOR"
Ağar, Rejimin İdlib'de bir zafer arayışında olduğunu söyledi. Ağar, Rusya'nın da Rejime destek verdiğini belirtti. Ağar, YPG/PKK'nın ülkeyi bölmek için adımlar attığını söyleyerek şu ifadeleri kullandı:

Rejim İdlib'e konsantre oldu, yığınak yapıyor. Rejimin İdlib'de ciddi sıkıntıları var. Halkına bir zafer sunması lazım, bunu da İdlib'de yapabilir. Burada Rusya'da yanında. İdlib'deki yapıların Suriye'yi bölme gibi bir derdi yok. Ancak YPG/PKK bölmeye çalışıyor. Rejimin İdlib'e konsantrasyonu, YPG'yi gözden kaçırmasına neden oluyor. Bu da YPG/PKK'ya yarıyor. Rejimin farklı bir siyaset ve strateji geliştirmesi önem taşıyor.