Çok kutuplu yeni soğuk savaş mı? Nükleer anlaşmalar feshediliyor tedirginlik başlıyor

Nükleer anlaşmaların feshedilmesiyle dünya yeni bir döneme giriyor. İçinde olunan ama herkes tarafından hissedilmeyen yeni soğuk savaşın şiddeti her geçen gün artıyor. Dünya çok kutuplu bir döneme mi giriyor? Akıllarda oluşan tüm soruların cevabı A Haber’in hazırladığı “Analiz” haberimizde…


Milyonlarca insanın öldüğü ikinci dünya savaşının son günü. Tarih 2 eylül 1945. Japonya imzaladığı koşulsuz teslimiyet anlaşmasıyla milyonların hayatını kaybettiği büyük dünya savaşı resmi olarak sona ermişti. İkinci dünya savaşı resmi olarak bittiğinde aslında dünya daha büyük bir savaşa doğru gidiyordu. Soğuk savaş kapıdaydı.

1945'te George Orwell, "Sen ve atom bombası" adlı iki ve daha fazla ülkenin nükleer çekişme mücadelesini konu alan makalesinde ilk kez soğuk savaş tabirini kullandı.

Soğuk savaş 91'de bittiğinde, neredeyse 21. yüzyıla dayanırken hem günümüz uluslararası siyasi sistemini oluşturdu, hem de bilinen savaşın karakteristiğinin değişmesine sebep oldu. Soğuk savaş Amerika Birleşik Devletleri'nin öncülüğünde Batı bloğu, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinin öncülüğünde ise Doğu bloğu arasında siyasi ekonomik, ideolojik ve askeri yönden gerçekleşen bir savaştı.

Bu savaşlar öncekilerinin aksine cepheden ticarete, ticaretten diplomasiye, diplomasiden uzaya uzanan geniş bir alanda gerçekleşiyordu. Günümüzde de savaş alanları gittikçe genişliyor. Dönemin İngiliz Başkanı Winston Churchill, 5 Mart 1946'da Amerika'nın Mousiri eyaletinde yaptığı konuşmasında "Demir perde" ifadesini kullanarak dünyayı ikiye bölerken soğuk savaş dönemi resmi olarak başlamış ve ayrılıklar derinleşmiş oldu. Bu konuşma batı bloğunun bir eylem planı niteliğindeydi.

Soğuk savaş döneminde gerçekleşen savaşlar hiçbir zaman bu oyunu oynayan asıl devletlerin topraklarında gerçekleşmedi. Savaşlar o dönem dünya siyasi tarihinde yer edecek olan "vekaletler" aracılığı ile "vekalet savaşları" adı altında gerçekleşti. Vekalet savaşlarını tercih etmenin o dönem pek çok nedeni vardı.

Dönemin uluslararası ilişkiler teorisyenleri fayda-maliyet analizi sonucunda ikinci dünya savaşının yıkıcılığını da baz alarak vekalet savaşlarının kendi ülkelerinin çıkarları açısından daha karlı olduğunu düşündüler.

İkinci dünya savaşının devasa yıkıcılığı aynı zamanda soğuk savaşın gerçekleşmesindeki en önemli faktör olarak kabul edilir. Savaşı kazanan mihver devletleri bile bu savaştan büyük yaralar aldı. Unutulmamalı ki soğuk savaş tabiri caizse "uzun bir barış" dönemidir. Bu "uzun barış" dönemini sağlayan ve aynı zamanda iki kutuplu bir dünya sisteminin lider oyuncuları abd ve sscb arasında gerçekleşen en büyük savaşın alanı şüphesiz ki nükleer silah rekabetiydi.

6 ağustos 1945'te "küçük çocuk (little boy) lakaplı atom bombası hiroşima'ya 9 ağustos 1945'te "şişman adam (fat man) lakaplı atom bombası nagazaki'ye dönemin amerikan başkanı truman'ın emriyle atıldı. Bombaların etkileri sadece japonya ile kalmadı. Bombalar adeta tüm dünyaya atılmıştı. artık hiçbirşey eskisi gibi olmayacaktı. Korkunç patlamalarda 140 bin kişi yaşamını yitirirken, patlamanın etkileri günümüze kadar devam etti.

Amerika elindeki bu güçlü silahı kullanmasının ardından, ülkeler nükleer silahlanma yarışına girdi. Meşhur caydırıcılık teorisi işte o zamanlarda artık göz kırpmaya başlamıştı. Soğuk savaş yıllarında caydırıcılık stratejik düzeyde devletlerin yöneldiği en önemli dış politika araçlarından biri haline geldi.

İki kutuplu bir yapıya dayanan soğuk savaşın eseri olan caydırıcılık teorisi o dönem yoğun bir şekilde üzerinde kafa yoruldu. Nükleer felaket tedirginliğinin en yoğun olduğu dönemde amerika ve sovyetler onlarca erken uyarı sistemi geliştirdi. iki devleti politikacıları uzun yıllar bu korku ve tehdit üzerinden politika geliştirdi. Soğuk savaş ve nükleer savaş korkusu uzun yıllar Hollywood filmlerinin bir numaralı konusunu oldu.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.