ANALİZ - Kovid-19 ile başlayan yeni dünya düzeni

2019 yılında bir virüs tüm dünyayı esir aldı. Büyük ve güçlü olarak kabul edilen devletler pandemiden en çok etkilenenler oldu. '2. Dünya Savaşı'nın ardından kurulan düzen büyük bir yıkıma uğradı. Artık dünyanın yeni normalleriyle birlikte dünya yeni güçleri de kabul etti. İşte bir virüsle değişen dünya düzenin ayrıntılarının anlatıldığı özel analiz haberimiz...


Dünya düzenleri, tarih boyunca, büyük savaşlardan sonra kurulan yeni jeopolitik dengelerle oluşturuldu...
ABD'nin 'İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra kurumları ile birlikte kurduğu, liberal ekonomiyi esas alan, kurallara dayalı dünya düzeni buna örnektir.

Koronavirüs, bütün dünyayı etkisi altına aldı ve deprem etkisi yaptı... Bu virüsün verdiği zararın ne zaman biteceği hakkındaki belirsizlikler devam ederken, ülke ekonomilerine ve küresel ekonomiye vurduğu darbe ve uluslararası mücadeledeki yetersizlikler nedeni ile eski büyük savaşlar sonrasında olduğu gibi, korona virüs salgını sonrasında da yeni bir dünya düzenine ihtiyaç duyulacağı iddia ediliyor.

İçinde bulunduğumuz süreçte, özellikle de Amerika'da, küresel liderlik iddiasını sürdüren ABD'nin ortaya çıkan zafiyetleri izlenirken, virüs sonrasında yeni bir dünya ile karşı karşıya kalınacağı ve yeni bir dünya düzeni kurulması gerekebileceği konusunda, ciddi tartışmalar yapılıyor.

Dünya artık eski sistemle yürüyemiyor... Süper güç tanımları değişiyor, dünya artık tek kutup değil, çift kutup değil çok kutuplu olma yoluna giriyor ve bu yeni sistem doğerken en büyük rollerden birisi de şüphesiz Türkiye'ye veriliyor. Suriye'de, Akdeniz'de, Kafkasya'da, Balkanlar'da Ortaoğu'da Türkiye'nin içinde olmadığı bir çözüm şekli düşünülemiyor, çünkü o çözüm şekli ilerleyemiyor... Şimdi son aylarda meydana gelen ve haritaların yeniden çizildiği olaylara bir bakalım. Hepsinin de içinde Türkiye var.

Azerbaycan, yaklaşık 30 yıldır işgal altındaki topraklarını geri aldı. Ermenistan Başbakanı Paşinyan kayıplara karıştı.
Yenilen Ermenistan değildi. Ermenistan'ı kullanan Rusya, ABD, Fransa ve diğer destekçi devletler idi.

Dağlık karabağ'ı işgalden kurtaran Azerbaycan, "Türk askeri birliklerinin Karabağ'da bulunmasına gerek yok" diyen Moskova Büyükelçisi Polat Bülbüloğlu'nu görevden aldı.

Aliyev'den, Karabağ'da Türk askerinin bulunmasına karşı çıkan Putin'e ise "Türkiye olmazsa o kağıt parçası çöptür" resti geldi.

TÜRKİYE'NİN ASKERİ VARLIK GÖSTERDİĞİ ÜLKE SAYISI 15'E YÜKSELDİ

Azerbaycan'a asker göndermeye karar veren TBMM tezkeresi kabul edildi.
Türkiye'nin yurt dışında askeri varlık gösterdiği ülke sayısı böylece 15'e yükselecek.
Türkiye, ABD'den sonra yurt dışında en aktif olan ikinci orduya sahip.

Putin'den Ermenistan'ı yıkan bir açıklama geldi. Putin, "Karabağ Azerbaycan'ın bir parçasıdır, Türkiye uluslararası hukuku ihlal etmedi" dedi.
Rusya'nın savaşa müdahil olması için bir gerekçe olmadığını belirten Putin, Ermenistan'la askeri işbirliği anlaşmasının da buna zemin oluşturmadığını söyledi. "Ermenistan da Dağlık Karabağ'ın bağımsızlık ya da egemenlik ilanını tanımamıştı. Bu da Dağlık Karabağ ve çevresindeki bölgelerin uluslararası kanuna göre Azerbaycan toprağı olduğu gerçeğini bir kez daha kanıtlıyor. Anlaşmamız, taraf ülkelere yönelik bir saldırı olması halinde ortak hareket etmeyi gerektiriyor. Kimse Ermenistan topraklarına girmemişti, bu durum da bize bu savaşa doğrudan müdahale etme hakkı vermiyordu" dedi.

Yunanistan'da yayın yapan Greek City Times, "Kuşkusuz, Türk diplomasisi Karabağ ihtilafından sonra daha da güçlendi. Er ya da geç Batı Trakya Türkleri gündeme gelecek, ön plana çıkarılacaktır. Ebedi düşmanımız olan Türklerin, tek taraflı eylemlerinin sonuçlarına hazırlıklı olmalıyız" diye yazdı.

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kapalı Maraş'ın kullanıma açılmasının ardından "Rum tutumu nedeniyle Kıbrıs'ta federal bir çözümün mümkün olmadığı son 43 yıldır yaşananlarla ortaya çıkmıştır. Artık egemen eşitliğe dayalı çözüm yani iki devletli çözüm masaya gelmelidir" çıkışı yaptı.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı Nikos Christodoulides de kendileri açısından başka bir korkuyu dile getirerek "Korkum şu ki eğer Kıbrıs sorununa 2023'e kadar bir çözüm bulunamazsa Türkiye, adanın kuzeyini zorla ilhak edebilir" dedi.

Dünyanın en büyük serbest ticaret anlaşması imzalandı. 15 ülkenin imzaladığı bölgesel kapsamlı ekonomik ortaklık anlaşması, küresel ekonomik çıktının yaklaşık üçte birini kapsıyor ve bölgenin ekonomik entegrasyonu için büyük bir adımı işaret ediyor. Dört gün süren ASEAN Zirvesinin sonunda imzalanan RCEP, tarifeleri kademeli olarak düşürerek, korumacılığa karşı koymayı, yatırımı artırmayı ve bölge içinde malların daha serbest dolaşımına izin vermeyi hedefliyor. Bölgesel kapsamlı ekonomik ortaklık, Çin, Japonya, Güney Kore, Avustralya, Yeni Zelanda, Brunei, Vietnam, Laos, Kamboçya, Tayland, Myanmar, Malezya, Singapur, Endonezya ve Filipinler'i içinde bulunduruyor.
ABD ve AB bu yeni sistemden dışlanmış oluyor.

Danimarka'da bir haber ajansı Danimarka askeri gizli servisinin ABD'li NSA ile bazı Avrupa ülkelerini içeren bir kablolu dinleme operasyonuna karıştığını ayrıntıları ile ortaya çıkardı.

Fitneci devletler tarafından yıllardır karıştırılan Libya'da askeri heyetlerin imzaladığı ateşkes anlaşmasının ardından siyasi heyetler de seçim tarihi üzerinde anlaştı: 24 Aralık 2021'de parlamento ve başkanlık seçimleri yapılacak.

Libya milli petrol kurumu başkanı, ülkedeki petrol tesislerinin yeni kurulacak bir güç tarafından korunacağını açıkladı.

Libya ordusu şart koşarak Wagner ve Cancavid milislerinin geri çekilmelerini istedi.

Fransa'ya giden ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, Dağlık Karabağ ve Doğu Akdeniz'deki gelişmelere işaret ederek "Türkiye'nin son aylarda oldukça saldırgan tavır sergilediği hususunda Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile hem fikiriz" dedi.
Türkiye'nin bu tutumunun, halkının çıkarına olmadığı konusunda Başkan Erdoğan'ın ikna edilmesi gerektiğini söyleyen Pompeo, "Bunun için Avrupa ve ABD'nin Ankara'ya karşı birlikte tavır alması gerekiyor. Türkiye'nin son zamanlarda attığı adımların çok agresif olduğu konusunda hemfikiriz. Bu adımlara Türkiye'nin Dağlık Karabağ'da Azerbaycan'a desteği, Libya'daki askeri adımları ve Akdeniz dahil. ABD yönetimi ve Avrupa, Türkiye tarafından Ortadoğu'da son birkaç ayda atılan adımlara karşı ortak çalışmalı. Türkiye'nin giderek artan askeri kabiliyetleri bir endişe kaynağı" diyerek Türkiye'ye karşı bir bakıma Haçlı ittifakı talep etti.

Bu konuşmaları yapmış olan ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, Paris ziyaretinin ardından Türkiye'ye geldi. Ankara'da hiçbir bakan ve cumhurbaşkanı ona randevu vermedi. İstanbul'da Fener Patriği Bartalemeos ile görüşüp çaresiz evine döndü. Tek başına bu olay bile Türkiye karşısında ABD'nin ne durumda olduğunun çok çarpıcı bir fotoğrafı idi.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin artık yararlı çözüm üretemediğini dile getirerek kurdukları uluslararası sistemin çöktüğünü ifade etti. Fransız basınına verdiği demeçte Macron, uluslararası iş birliğine dair yapıların reforme edilerek modernleştirilmesi gerektiğini söyledi. Macron, bu yapıların son dönemde engellendiğini ve bu sebeple zayıflatıldıklarını belirtti. Macron, BMGK'nın yanı sıra Dünya Sağlık Örgütü'nü de aksayan uluslararası sistemlere örnek olarak gösterdi.

"Güçlü Avrupa" söylemini savunan Macron daha önce de "NATO'nun beyin ölümü gerçekleşti" açıklamasıyla dikkatleri üzerine çekmişti.

Bağdat ve Erbil yönetimleri PKK'nın Sincar'daki varlığını sonlandıracak anlaşmayı uygulamaya koydu.

Haçlı taşeronu terör örgütlerinin ırak'tan çıkarılması süreci başladı.

ABD'nin Suriye özel temsilcisi terör destekçisi James Jeffrey, stratejik ortaklarını satarak yüzüstü bırakan şu açıklamayı yaptı: "PKK/YPG'ye Türkiye karşısında durma garantisi vermedik."

Türk güvenlik kaynaklarının açıklamasına göre TSK, Irak'ın kuzeyine son bir ayda gerçekleştirdiği operasyonlarda 82 teröristi etkisiz hale getirildi. Operasyonlar nedeniyle bölgede harekat imkanını tamamen kaybeden terör örgütünde çözülmeler hızlandı. Bu durum telsiz konuşmalarıyla da tespit edildi.

ABD ordusunda sadece bir günde yapılan Covid-19 testlerinde silahlı kuvvetlerinde 1.300'den fazla pozitif vaka tespit edildi. ABD Savunma Bakanlığının, verilerine göre ordunun aktif üyeleri arasında 69.000'den fazla vaka tespit edilmiş oldu.

Sadece son birkaç gün içinde dünyada ve bölgemizde neler olduğunu özetle hatırlatarak egemen güçlerin nasıl perişan vaziyette olduklarını göstermeye çalıştık. Bütün bunlar "süper güçlerin" ölümcül hasta olduklarını göstermiyor mu?

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.