Gazetelere sızınca hayata geçemeyen bir din reformu

Yeni Cumhuriyetin ‘Dini Islah Beyannamesi’ 1928 yılında bir gazeteye sızmasa ve tamamı hayata geçirilseydi, acaba nasıl bir Türkiye manzarası ortaya çıkardı? Maddelerden birinin ‘Türkçe Ezan’ olması, yanıta dair bir ipucu olsa gerek.

Cumhuriyet ideolojisi, toplumu yeniden inşa projesini hayata geçirirken muhafazakâr kesimi karşısına alacağını gayet iyi bilmekteydi. İslam ile örülü geleneksel bir yaşam süren bu kesimi, istenilen forma sokmak için dini alana müdahale etmekte hiç tereddüt etmeyen üst akıl, ibadet şekline hatta ibadethanelerin fiziki yapılarına da karışmak suretiyle hedefine ulaşmaya çalıştı. 1928 yılında gazetelere konu olan ve bir hayli tartışma yaratan Dini Islah Beyannamesi de bahsi geçen bu çalışmalardan sadece biri.
Cumhuriyet tarihimizin ibretlik vesikalarından biri olan ve 1928 yılında Vakit gazetesinde yayınlanan Dini Islah Beyannamesi bir rivayete göre İsmail Hakkı Baltacıoğlu tarafından kaleme alınmıştı. Beyannameyi imzalayanlar arasında da Fuat Köprülü, Mehmet Ali Ayni, Şerafettin Yaltkaya, İsmail Hakkı İzmirli, Halil Halit, Yusuf Ziya Yörükan, Nimetullah Öztürk, Arapgirli Hüseyin Avni ve Hilmi Ömer gibi isimlerin bulunduğu söylenmekteydi. Babanzade Ahmet Naim ile Ferit Kam ise bu beyannameyi imzalamayı reddetmişti. Lakin Prof. Dr. Yusuf Ziya Yörükan daha sonra verdiği bir mülakatta Dini Islah Beyannamesi'ni üniversitede müderris arkadaşlardan birinin kaleme aldığını, diğer müderrislere de birer suretini gönderdiğini ifade etmiş, beyannamenin bırakın kimse tarafından imzalanmasını müzakere bile edilmediğini belirtmişti.
'MABETLERDE MUSİKİ ALETLERİ LAZIM'
Gazetelere nasıl sızdığı konusu halen bilinmeyen bu meşhur beyannameden, kurucu iradenin, içtimai hayatı şekillendirmek için doğrudan dini alana müdahale etme gayretini daha iyi anlıyoruz. Bahsi geçen Dini Islah Beyannamesi'nin kısa bir bölümü şöyle:
- Din içtimai bir müessesedir. Diğer içtimai müesseseler gibi hayatın zaruretlerine katlanmak, tekâmülün seyrini kovalama mecburiyetindedir.
- Dini hayat da ahlaki ve iktisadi hayat gibi ancak ilmi tefekkürler ve ilmi usullerle ıslah edilmelidir ki diğer müesseselerde hemahenk bir surette hususi ve şahsi feyzini verebilsin.
- Mabetlerimiz temiz kâbil-i iskân bir hale getirilmelidir. Mabetlerde sıralar, elbiselikler tesis edilmeli ve temiz ayakkabılarla mabetlere girilmesi terviç edilmelidir (desteklenmeli).
- İbadet lisanı Türkçe olmalıdır. Ayetlerin, duaların, hutbelerin Türkçe şekilleri kabul ve istimal edilmelidir. Bunlar yalnız hafızanın sermayesi olarak değil mektûb ve muharrer olarak (yazılı) dahi istimal edilmelidir ve mabetlerde bu esasta teşkilat yapılmalıdır.
- İbadetler son derece bedii, müheyyiç (coşkulu), derunî bir şekilde yapılması temin edilmelidir. Bunun için usul dairesinde teganniye müstait müezzinler, imamlar yetiştirmek lazımdır.
- Mabetlerde musiki aletlerinin kabulü lazım gelmektedir. Mabetlerde ilahi mahiyetinde asri ve enstrümantal musikiye kati ihtiyaç vardır.
- Hutbelerin matbu şekilleri kâfi değildir. Hitabet kıraatten ayrı bir şeydir. Hutbelerde mühim olan mahiyet doğrudan doğruya ilmi yahut iktisadi fikirler değil dini kıymetlerdir.
Hayata geçirilememiş olan bu projede adı geçen münevverlerin gerçekten imzası var mıdır bilinmez ama yeni rejimin nasıl bir din algısı yaratmaya çalıştığı ayan beyan ortada...
Kaynak: Murat Kutlu / Star

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.